Lösemi, genellikle çeşitli faktörlerin bir araya gelmesi sonucunda meydana gelen bir tür kan kanseridir. Son yıllarda lösemi vakalarının arttığı belirtilmektedir. Lösemiye yol açan unsurlar arasında genetik yatkınlık, kalıtsal hastalıklar, yüksek oranda radyasyona maruz kalma, bazı kimyasal maddeler (örneğin benzen ve türevleri), böcek ilaçları, kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar ve bazı viral hastalıklar bulunmaktadır. Ayrıca psikolojik faktörlerin de lösemi gelişimini etkilediği belirtilmektedir. Özellikle çocuklarda ortaya çıkan ani şoklar, büyük üzüntüler, aşırı kıskançlıklar ve depresyonlar lösemi gibi hastalıkları tetikleyebilmektedir.

Kimyasalların kansere yol açma potansiyeli konusunda yapılan araştırmalarda, zararsız olarak kabul edilen kimyasal maddelere aynı anda maruz kalmanın kanser riskini artırabileceği belirtilmektedir. Kesin kanser yapabilen kimyasal maddeler arasında asbest, radon, bazı pestisitler, arsenik ve tütün dumanı gibi maddeler yer alabilir.

Lösemi tedavisi, hastalığın tipine ve risk grubuna göre değişiklik göstermektedir. Günümüzde lösemi tedavisinde çeşitli yöntemler kullanılmakta olup, hastaların büyük bir kısmı 2-3 yıllık bir tedavi süreci sonunda sağlıklarına kavuşabilmektedir. Tedaviye yanıt vermeyen veya tekrarlayan lösemi vakalarında kemik iliği nakli gibi tedavi seçenekleri de değerlendirilebilmektedir.

Stresin tümör oluşumuna etkisi konusunda kesin bir bağlantı bulunmamaktadır. Uzun süreli stresin bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek kansere yol açabileceği düşünülmektedir. Ancak stres ve kanser arasındaki ilişki net bir şekilde belirlenememiştir.

Lösemi teşhisi için yapılan testler arasında basit bir tam kan sayımı bulunmaktadır. Tam kan sayımı sonucunda kan hücrelerindeki değişiklikler incelenerek lösemi tanısı konulabilmektedir. Özellikle blast adı verilen kanser hücrelerinin sayısındaki artış lösemi teşhisi için önemli bir belirleyici olabilmektedir.