Macbeth etkisi, Lady Macbeth'in karakterinden esinlenilerek adlandırılmış bir kavramdır. Bu etki, bir kişinin yapmış olduğu yanlış eylemlerden dolayı vicdan azabı çekmesi ve bu azaptan kurtulabilmek adına fiziksel temizlik yapma ihtiyacı duyması durumunu ifade eder. Özellikle yanlış bir şey yaptığına inanan kişiler, bu hatayı telafi etmek amacıyla vücutlarını temizlemek isteyebilirler. Lady Macbeth'in işledikleri cinayet sonrası yaşadığı vicdan azabı ve temizlenme arzusuyla özdeşleştirilen bu kavram, Shakespeare'in eseriyle özdeşleşmiştir.

Lady Macbeth, Shakespeare'in "Macbeth" adlı eserinde önemli bir karakterdir. Macbeth'in eşi olan Lady Macbeth, kocasını cinayet işlemeye teşvik eder ve onun yanında hırslı ve planlı bir destekçi olarak görülür. Ancak zamanla işlenen suçların ağırlığı altında ezilen Lady Macbeth, vicdan azabı ve delilikle boğuşur ve trajik bir şekilde intihar eder. Eserde, Lady Macbeth karakteri özellikle ilk perdeden itibaren ön plandadır ve hırslı, manipülatif ve son derece kararlı bir karakter olarak tasvir edilir.

Macbeth'in konusu ise İskoçya'da geçen bir trajedinin anlatıldığı bir oyundur. Macbeth adlı İskoç soylusu, karısı Lady Macbeth'in teşvikiyle kral Duncan'ı öldürerek tahta geçmeyi hedefler. Ancak bu cinayetin ardından yaşananlar ve hırsın getirdiği sonuçlar, Macbeth'in kendi vicdanıyla ve lanetine karşı mücadelesini konu alır.

Macduff ise Macbeth'in trajik kahramanını ve intikamının sembolünü temsil eden bir karakterdir. Macbeth'in düşmanı olan Macduff, kral Duncan'ın katliamından şüphelenir ve sonunda Macbeth'i öldürerek İskoçya'yı zulmünden kurtarmaya çalışır. Macduff, halkın intikamını almak için kararlılıkla hareket eden ve Macbeth'e karşı güçlü bir rakip olan bir karakter olarak karşımıza çıkar.

Macbeth Sendromu da Lady Macbeth etkisi olarak adlandırılan bir psikolojik durumu ifade eder. Bu duruma göre, kişiler yanlış bir şey yaptıklarında vicdan azabı duyarlar ve bu hatayı temizlemek için vücutlarını yıkamak veya arındırmak gibi fiziksel ritüeller yapma ihtiyacı duyabilirler. Shakespeare'in eserinde Lady Macbeth'in yaşadığı vicdan azabı ve temizlenme arzusu bu sendromun temelini oluşturabilir.

Shakespeare'in eseri olan "Macbeth"teki ana karakter Macbeth, bir erkektir. Macbeth, hırsı ve iktidar arzusu yüzünden cinayet işlemeye bile hazır olan güçlü ve hırslı bir karakter olarak tasvir edilir. Ancak işlediği suçların ağırlığı altında ezilip vicdan azabı çeken, sonunda deliren ve trajik bir kaderle karşı karşıya kalan bir karakter olarak da karşımıza çıkar.

Lady Macbeth'in neden delirdiği sorusuna gelirsek, Lady Macbeth karakteri hırslı ve güç arayışı içinde olan bir karakterdir. Eşi Macbeth'i cinayet işlemeye teşvik ederken oldukça kararlı ve güçlü bir duruş sergilemektedir. Ancak işlenen suçların ağırlığı, vicdan azabı ve korkuları onu deliliğe sürükler. Cinayetin ve iktidar hırsının getirdiği psikolojik baskılar, Lady Macbeth'in sonunda delirerek trajik bir şekilde ölmesine neden olur.

Macbeth, İskoçya'nın kralı olur. Eserde, Macbeth'in kral olma arzusu ve bu uğurda işlediği cinayetlerin sonucunda İskoçya tahtını ele geçirdiği ve kral olduğu anlatılır.

William Shakespeare, İngiltere'nin Stratford bölgesinde doğmuş bir yazardır. Eserleriyle tiyatro dünyasına ve edebiyat tarihine damga vurmuş olan Shakespeare, İngiliz tiyatrosunun en önemli isimlerinden biridir. Eserlerinden bazıları arasında "Romeo ve Juliet", "Hamlet", "Kral Lear", "Macbeth", "Othello" gibi başyapıtlar bulunmaktadır.

Shakespeare'in "Macbeth" eseri, İskoçya'da geçmektedir. Oyunun zaman ve mekan olarak 1040-1057 dönemi İskoçya'sını konu alır. Macbeth'in taht için yaşadığı hırs, cinayetler ve ihanetlerle dolu hikayesi bu dönemde geçmektedir. Shakespeare, İskoçya'nın tarihi ve kültürel unsurlarını eserinde ustalıkla işlemiştir.