Maupassant ve Çehov tarzı hikayeler, edebiyat dünyasında önemli bir yere sahiptir. Bu tarz hikayelerde genellikle merak ve heyecan yerine duygu ve hayaller ön plandadır. Karakterlerin iç dünyalarından ziyade doğal ortamlarının ve yaşadıkları olayların betimlenmesine önem verilir. Hikayenin akışı okuyucunun hayal gücüne bırakılır ve fikir ağırlıklı değildir.

"Çehov Tarzı Hikaye" terimi, dünya edebiyatında ilk olarak Rus yazar Anton Çehov'un eserleriyle özdeşleşmiştir. Çehov, öykülerinde sade bir dil kullanarak insanın içsel dünyasını başarıyla yansıtmış ve ölümsüz eserler bırakmıştır.

Maupassant tarzı hikayeler ise karakterlerin duygularının değil, olayların ve durumların öne çıktığı hikayelerdir. Fransız yazar Guy de Maupassant tarafından kaleme alınan bu tür hikayeler, genellikle hızlı tempoda ilerleyen ve sürpriz sonlarla dikkat çeken öykülerdir.

Olay ve durum hikayeleri arasındaki fark ise şudur: Olay hikayelerinde merkezde belirli bir olay bulunurken, durum hikayelerinde hayatın belirli bir kesiti veya durumu okuyucuya aktarılır. Olay hikayelerinde genellikle merak ve heyecan oluşturulmaya çalışılırken, durum hikayelerinde daha çok duygusal bir atmosfer yaratmak amaçlanır.

Hikaye türleri arasında; Klasik Vaka veya Olay Hikayesi, Durum veya Kesit Hikayesi ve Modern Hikaye gibi alt kategoriler bulunmaktadır. Bu türler farklı anlatım teknikleri ve vurgularla okuyucuya farklı deneyimler sunar.

Milli edebiyat döneminde Türk hikayeciliğinin gelişmesine katkı sağlayan sanatçılar arasında Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Reşat Nuri Güntekin gibi isimler bulunmaktadır. Bu sanatçılar, Türk edebiyatındaki hikaye geleneğinin oluşmasına ve güçlenmesine önemli katkılarda bulunmuşlardır.

Hikaye türünün bugünkü anlamda edebi kimlik kazanmasına büyük katkı sağlayan isim ise İtalyan yazar Boccaccio olarak bilinmektedir. Hikaye anlatımının gelişmesinde ve popülerleşmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Son olarak, Anton Çehov ise durum öyküsü olarak da bilinen Çehov tarzı hikayeleriyle tanınmış ve bu türü başarıyla kurmuş bir Rus yazardır. Realizmi ve insan psikolojisini derinlemesine inceleyen eserleriyle edebiyata önemli katkılar yapmıştır.