Müzik, insanlık tarihi boyunca önemli bir rol oynamış ve gelişmiş bir sanat formu olmuştur. Çeşitli teorilere göre müziğin kökeni, dil, hayvan sesleri, insanların iletişimi ve duygusal ilişkileri gibi çeşitli kaynaklardan gelmiş olabilir. Müziğin insanlar arasındaki duygusal bağları güçlendirmesi ve ifade aracı olarak kullanılması da bu teorileri desteklemektedir.

Müzik aletleri, müzik yapmak için kullanılan araçlara genel olarak "çalgı" veya "müzik aleti" adı verilir. Her türlü ses çıkarabilen nesne teorik olarak bir çalgı olabilir, ancak müzik yapmak amacıyla kullanılan nesneler çalgı olarak adlandırılır. Çalgıların tarihi, insanlık tarihine kadar uzanmaktadır ve çeşitli kültürlerde farklı enstrümanlar geliştirilmiştir.

İlk enstrümanlardan biri, yaklaşık 42.000 ila 43.000 yıl öncesine tarihlenen akbaba ve mamut kemiklerinden yapılmış flüt parçalarıdır. Almanya'daki Hohle Fels mağarasında bulunan bu enstrümanlar, gelmiş geçmiş en eski enstrümanlar olarak kabul edilmektedir.

Müziğin ne zamandan beri var olduğu konusunda kesin bir bilgiye sahip olmamız mümkün değildir. Ancak bilinen en eski şarkı Sümerlere aittir ve 3400 yıl öncesine dayanmaktadır. Antik Ugarit kentinde bulunan tabletler üzerinde yer alan şarkı, bir duayı içermektedir ve bugün kullandığımız yedi notalı diyatonik diziye uyarlanarak yorumlanmıştır.

Sıbızgı çalgısı, kamış veya ağaçtan oyularak yapılan ve uzun bir borudan oluşan dilsiz bir çalgıdır. Kazaklarda "sıbızgı", Kırgızlarda "şoor", Başkurt ve Tatarlarda "kuray" adlarıyla bilinir ve halen kullanılmaktadır.

Vibrafon, metal çubuklardan oluşan bir müzik aletidir. Özel bir çubuk aracılığıyla bu çubuklara vurularak çeşitli sesler elde edilir. Farklı uzunluktaki çubuklar sayesinde farklı notalara ulaşılabilir ve çeşitli tonlar üretilebilir.

Dünyadaki ilk şarkı olarak bilinen ilahi, Ugarit tanrıçası Nikkal için bestelenmiştir. Bu tarihi eserin keşfi müziğin köklerine ve geçmişine ışık tutmaktadır.