haberci
Efsanevi Üye
Nâzım Hikmet Ran Kimdir?
Erken Yaşamı ve Eğitimi
Nâzım Hikmet Ran, 15 Ocak 1902'de Selanik'te doğdu. Ailesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli bürokratlarından oluşmaktaydı. Babası Hikmet Bey, Hariciye Nezareti'nde (Dışişleri Bakanlığı) çalışırken, annesi Celile Hanım sanat ve edebiyatla ilgilenen bir ressamdı. Nâzım Hikmet, ilk eğitimini İstanbul'da Göztepe Taş Mektep'te aldıktan sonra, 1917'de Bahriye Mektebi'ne girdi ancak sağlık sorunları nedeniyle buradan ayrılmak zorunda kaldı.
Kariyerindeki Önemli Dönüm Noktaları
Nâzım Hikmet, 1921'de Kurtuluş Savaşı'na katılmak için Anadolu'ya geçti. Bu dönemde Moskova'ya giderek Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nde (KUTV) eğitim aldı. Türkiye'ye döndüğünde, yazdığı şiir ve yazılar nedeniyle birçok kez tutuklandı ve uzun yıllar hapiste kaldı. 1938'deki "donanma davası" sonucu 28 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1950'de çıkan genel af ile serbest bırakıldı ve ardından Türkiye'den ayrılarak Sovyetler Birliği'ne yerleşti.
Başlıca Eserleri veya Başarıları
Nâzım Hikmet, eserlerinde sosyal adalet ve özgürlük konularını işledi. Şiirlerinde sade bir dil ve yenilikçi bir biçim kullanarak Türk şiirine yeni bir soluk getirdi. En bilinen eserlerinden bazıları "Memleketimden İnsan Manzaraları," "Kuvayı Milliye Destanı" ve "Şeyh Bedrettin Destanı"dır. 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkarıldı, ancak 2009 yılında bu karar geri alındı.
Kişisel Yaşamı
Nâzım Hikmet'in kişisel yaşamı, eserleri kadar fırtınalıydı. İlk evliliğini 1926'da, en son evliliğini ise 1960'ta Vera Tulyakova ile yaptı. Yaşamı boyunca aşkları, dostlukları ve siyasi görüşleriyle tanındı.
Mirası ve Toplum Üzerindeki Etkisi
Nâzım Hikmet, Türk edebiyatının en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilir. Onun şiirleri, sosyal adalet ve insan hakları konularında ilham kaynağı oldu. Dünya çapında birçok dile çevrilen eserleriyle uluslararası bir üne kavuştu. Ölümünden sonra, 3 Haziran 1963'te Moskova'da defnedildi. Anısı, Türkiye ve dünya genelinde çeşitli etkinliklerle yaşatılmaktadır.
Erken Yaşamı ve Eğitimi
Nâzım Hikmet Ran, 15 Ocak 1902'de Selanik'te doğdu. Ailesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli bürokratlarından oluşmaktaydı. Babası Hikmet Bey, Hariciye Nezareti'nde (Dışişleri Bakanlığı) çalışırken, annesi Celile Hanım sanat ve edebiyatla ilgilenen bir ressamdı. Nâzım Hikmet, ilk eğitimini İstanbul'da Göztepe Taş Mektep'te aldıktan sonra, 1917'de Bahriye Mektebi'ne girdi ancak sağlık sorunları nedeniyle buradan ayrılmak zorunda kaldı.
Kariyerindeki Önemli Dönüm Noktaları
Nâzım Hikmet, 1921'de Kurtuluş Savaşı'na katılmak için Anadolu'ya geçti. Bu dönemde Moskova'ya giderek Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nde (KUTV) eğitim aldı. Türkiye'ye döndüğünde, yazdığı şiir ve yazılar nedeniyle birçok kez tutuklandı ve uzun yıllar hapiste kaldı. 1938'deki "donanma davası" sonucu 28 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1950'de çıkan genel af ile serbest bırakıldı ve ardından Türkiye'den ayrılarak Sovyetler Birliği'ne yerleşti.
Başlıca Eserleri veya Başarıları
Nâzım Hikmet, eserlerinde sosyal adalet ve özgürlük konularını işledi. Şiirlerinde sade bir dil ve yenilikçi bir biçim kullanarak Türk şiirine yeni bir soluk getirdi. En bilinen eserlerinden bazıları "Memleketimden İnsan Manzaraları," "Kuvayı Milliye Destanı" ve "Şeyh Bedrettin Destanı"dır. 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkarıldı, ancak 2009 yılında bu karar geri alındı.
Kişisel Yaşamı
Nâzım Hikmet'in kişisel yaşamı, eserleri kadar fırtınalıydı. İlk evliliğini 1926'da, en son evliliğini ise 1960'ta Vera Tulyakova ile yaptı. Yaşamı boyunca aşkları, dostlukları ve siyasi görüşleriyle tanındı.
Mirası ve Toplum Üzerindeki Etkisi
Nâzım Hikmet, Türk edebiyatının en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilir. Onun şiirleri, sosyal adalet ve insan hakları konularında ilham kaynağı oldu. Dünya çapında birçok dile çevrilen eserleriyle uluslararası bir üne kavuştu. Ölümünden sonra, 3 Haziran 1963'te Moskova'da defnedildi. Anısı, Türkiye ve dünya genelinde çeşitli etkinliklerle yaşatılmaktadır.
