haberci
Meraklı Üye

Nazım Hikmet Ran, 20 Kasım 1901 tarihinde Selanik, Osmanlı İmparatorluğu'nda doğdu. Türk şair, oyun yazarı ve romancı olan Nazım Hikmet, edebiyat dünyasında devrimci ve özgün bir ses olarak tanınır. Şiirleri dünya çapında birçok dile çevrildi ve bestelenerek müzikle buluştu. Hayatı boyunca politik görüşleri nedeniyle sıkça hapis yattı ve sürgün yaşadı.
Nazım Hikmet'in edebi kariyeri genç yaşlarda başladı. İlk şiirlerini "Yeni Mecmua" dergisinde yayımladı. 1921 yılında Moskova'ya giderek Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nde (KUTV) eğitim aldı. Bu dönemde, Rus avangard sanatından ve Marksist düşünceden etkilendi. Türkiye'ye döndükten sonra, politik fikirleri ve yazıları nedeniyle defalarca tutuklandı ve cezaevine girdi.
Edebi Eserleri ve Şiir Anlayışı
Nazım Hikmet, Türk şiirinde hece ölçüsünü reddederek serbest ölçüde yazdığı şiirleriyle bilinir. En bilinen eserlerinden bazıları "Memleketimden İnsan Manzaraları" ve "Kuvayi Milliye Destanı"dır. Şiirlerinde insan sevgisini, barışı, özgürlüğü ve adaleti işledi. Nazım Hikmet'in dili yalın, akıcı ve güçlüdür. Onun şiirleri, toplumun her kesiminden insanı etkileyebilecek samimiyete ve derinliğe sahiptir.
Sürgün Yılları ve Ölümü
1951 yılında Türkiye'den ayrılmak zorunda kalan Nazım Hikmet, yaşamının geri kalanını Sovyetler Birliği'nde sürgünde geçirdi. Moskova'da 3 Haziran 1963 tarihinde kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Mezarı Moskova'daki Novodeviçi Mezarlığı'ndadır.
Mirası
Nazım Hikmet'in şiirleri ve yazıları, dünya çapında birçok sanatçıya ilham kaynağı oldu. Eserleri, günümüzde de birçok müzisyen tarafından bestelenmekte ve seslendirilmektedir. Onun eserleri, barış ve insan hakları mücadelesinde önemli bir sembol olarak yaşamaya devam ediyor.
Nazım Hikmet, yalnızca Türk edebiyatının değil, dünya edebiyatının da önemli bir figürü olarak kabul edilmektedir. Şiirleri ve düşünceleri, uluslararası alanda geniş bir okuyucu kitlesi bulmuştur ve bulmaya devam edecektir.
"Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine..."