Son Konular

Nûreddînzâde Muslihuddîn

ZeberusZeberus doğrulanmış üyedir.

(¯´•._.• Webmaster •._.•´¯)
Yönetici
Katılım
27 Aralık 2022
Mesajlar
342.242
Çözümler
4
Tepkime puanı
955
Puan
113
Yaş
36
Konum
Adana
Web sitesi
forumsitesi.com.tr
Credits
1.765
Meslek
Webmaster
Osmanlı âlimlerinden ve büyük velîlerden. İsmi; Muslihuddîn bin Nûreddîn'dir. Nûreddînzâde diye bilinir. 1502 (H.908) senesinde Filibe'ye bağlı Anbarlı köyünde doğdu. 1573 (H.981) senesinde İstanbul'da vefât etti. Kabri, İstanbul'da Edirnekapı dışında,Sırt Tekkesi bahçesindedir.

Küçük yaşından îtibâren, zamânının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsîl ettikten sonra, Kânûnî Sultan Süleymân Hânın kadıaskerlerindenMîrim Kösesi diye meşhûr olan Muhammed Efendinin hizmet ve sohbetlerinde bulunup, ilmî yüksek derecelere kavuştu. Bu sırada dünyâdan ve dünyâ makamlarından yüz çevirip, tasavvuf ehlindenSofyalı Bâlî Efendinin dergâhına gidip, ona talebe oldu. Hizmetinde ve sohbetinde uzun müddet kalıp, feyz aldı. Tasavvufta yükselip, insanları Allahü teâlânın yüce dînine dâvet etmek ve Resûlullah efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem güzel ahlâkını öğretmekle meşgûl oldu. Allahü teâlâya muhabbetinden dolayı, dünyâya hiç önem vermez oldu. Onun bu durumunu anlayamayan bâzıları pâdişâha şikâyet ettiler. Pâdişâh meselenin tahkîk edilmesini emretti. Tahkîkat için İstanbul'a geldi. Tahkîkat sonunda berâat etti ve hakkındaki ithamlardan kurtuldu.

Nakledilir ki: Tahkîkatla ilgili haberin Filibe'ye ulaşmasından sonra gösterişi olmayan elbiseler giyerek İstanbul'a geldi. Zeyrek Câmii civârında bulunan hücrelerden birinde kalmak istediği zaman, câminin imâmı onu misâfirliğe kabûl etti. Onun gelişinin bir nîmet olduğunu, hayır ve berekete vesîle olacağını düşünerek ikrâmlarda bulundu. Nûreddînzâde Muslihuddîn Efendi oradan ayrılmak isteyince, imâm onun ayrılmasına müsâade etmedi.NihâyetCumâ günü namaz kılındıktan sonra, alışıldığı üzere Şeyhülislâm Ebüssü'ûd Efendi câminin önünde bulunanlarla müsâfeha ettiği esnâda, Nûreddînzâde de yolun kenarında ve müslümanların arasındaydı. Ebüssü'ûd Efendi onunla da müsâfeha edince, yakınlık duyup tanışmak üzere fetvâ odasına dâvet etti. Fetvâ odasında başkaları da vardı. İlmî konuşmalar yapılıyordu. O sırada Ebüssü'ûd Efendinin tefsîrinden bir yer okunup müzâkere edildi. Müzâkere ve sohbet esnâsında Nûreddînzâde'ye konuşma sırası gelince, âyet-i kerîmedeki hakîkatleri ve incelikleri anlattı. Bunun üzerineEbüssü'ûd Efendi kalkıp hürmet gösterdi. Kim olduğunu ve memleketini sordu. O da; "Nûreddînzâde dedikleri âsî ve günahkâr kimse bu fakîrdir" dedi.Ebüssü'ûd Efendi, sadrâzama haber gönderip; "Nûreddînzâde dedikleri muhterem kimse gelmiş, fetvâ makâmımızı teşrîf etti. Yüksek şânını ve irfânını gördüm. Bu kıymetli zât hakkında söylenilenler iftirâdır. Böyle bir kimsenin devlet merkezine gelmesi büyük şereftir" dedi. Bunun üzerine sadrâzam, Şeyhülislâm Ebüssü'ûd Efendinin söylediklerine uyup, Nûreddînzâde Muslihuddîn Efendi'ye ihtimâm ve iltifât gösterdi. Âilesini ve çocuklarını getirmek üzere memleketine gönderildi. Döndükten sonra Küçük Ayasofya Dergâhına yerleştirildi. Orada Allahü teâlânın dînini ve Peygamber efendimizin güzel ahlâkını insanlara anlatmakla vazifelendirildi. Vâz ve sohbetlerinin yanında, hadîs-i şerîf ve tefsîr okutmakla da meşgûl oldu. Onun sohbet ve ilim meclislerinde âlimler hazır bulunuyor ve istifâde ediyorlardı. Bir kısım âlimler ona talebe olup feyz aldılar. Vezîr-i âzam Sokullu Mehmed Paşa onun talebeleri arasındaydı. Osmanlı pâdişâhı Kânûnî SultanSüleymân da ona muhabbet edip, sohbet meclislerinde bulundu. Bâzan da saraya dâvet edip, sohbetleriyle şereflenirdi.

Nûreddînzâde Muslihuddîn Efendi, zamanında yetişen âlimlerin en yükseklerinden, aşk ve muhabbet ateşi ziyâdesiyle fazla, Allahü teâlânın dînini insanlara anlatmakta son derece gayretli bir zât idi. Sahâbe-i kirâm, Tâbiîn, Tebe-i tâbiîn ve daha sonra gelen müfessirlerinKur'ân-ı kerîmden anladıklarını bilen, bâtını (kalbi) ve zâhiri (dış görünüşü) temiz, âlim, fazîletli, kâmil bir yol göstericiydi. Vâz ve sohbetlerinde her ilimden nice konuları açıklar ve insanlara faydalı olurdu. Dergâhında ilmî müzâkereler yapılır, insanların ihtiyaçları giderilir, dînî ilimler öğretilirdi. Yiyip içmede ve giyinmede, gösterişten ve başkalarını külfete sokmakdan uzaktı. Fakirlere ve ihtiyaç sâhiplerine yardım etmeyi severdi. Birçok kıymetli eserleri vardır. Bunlardan bâzıları şunlardır: 1) Kur'ân-ı kerîmde, En'âm sûresi sonuna kadar olan kısmın tefsîri, 2) Şerh-un-Nüsûs li Sadreddîn Konevî, 3) Menâzil-üs-Sâirîn Tercümesi: Tasavvuf ve ahlâkî hikmetlerden bahseden bir eserdir. Evliyânın büyüklerinden Abdullah-i Ensârî Hîrevî'nin eseridir. Birçok kimseler şerh yazmıştır. 4) Risâle-i Mi'râc, 5) Risâle-i Vahdet-i Vücûd.

ÜMİD BEKLER

Bir gece Nûreddînzâde Muslihuddîn Efendi, fener hazırlatıp saraya gitti. Saraya varınca, kapıda bulunan görevliler içeri aldılar. Pâdişâha durumu arzedilince, kendisini kabûl etti. Pâdişâhla uzun müddet sohbet ettikten sonra şu rüyâsını anlattı: "Bu gece Resûlullah efendimizi rüyâmda gördüm. Emir buyurdu ki: "Süleymân'a bizden selâm söyle; İslâmın düşmanlarıyla farz olan cihâdı niçin terk etti? Benim şefâatimden ümit bekler ve rızâmı almak isterse, İslâm askerini hazır bulundurup, İslâm düşmanlarını ihtar etmekten uzak durmasın!" Bunun üzerine Pâdişâh yerinden saygı ile kalkıp, şevkle ve gözleri yaşararak nîmete şükür ettikten sonra; "Efendim, şimdiPeygamberlerin Sultânı bu tâkatsız ve güçsüz kölesine ismiyle zikr edip emir buyuruyorlar. Bu emre boyun eğmemiz gerekmez mi? Buna binlerce hamd olsun" deyip, gazâya gitmek üzere niyet etti. Ertesi günZigetvar seferine gitmek üzere hazırlıklar yapıldı. Ordu, İslâmın düşmanlarıyla cihâd etmek üzere yola çıktı.Kânûnî Sultan Süleymân bu sefere katılıp, orada vefât etti. Şehîd olmak sûretiyleResûlullah efendimizin muhabbetine lâyık oldu. Kânûnî'nin Zigetvar seferine, Nûreddînzâde Muslihuddîn Efendi de katılmıştı. Sultan Selîm'in İstanbul'da tahta çıkıp Belgrat'ta orduyu ve babası Kânûnî'nin cenâzesini karşılamasından sonra, cenâze, Muslihuddîn Efendi ve yanındaki dört yüz kişiye teslim edilip İstanbul'a gönderildi.

1) Şakâyik-ı Nu'mâniyye Zeyli (Atâî); s.212
2) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.171
3) Tezkire-i Halvetiyye, Süleymâniye Kütüphânesi, Es'ad Efendi Kısmı, No: 1372, vr. 17a
4) İslâm ÂlimleriAnsiklopedisi; c.14, s.294
 

Nûreddîn Efendi

Nûri Efendi

Benzer Konular

  • Soru Soru
Rumeli'de yetişen büyük velîlerden. Bugünkü Arnavutluk sınırları içinde kalan Usturumca'da doğdu. 1553 (H.961) senesinde Sofya'da vefât etti.Kabri, Sofya yakınındaki Sâlihiyye'dedir. Küçük yaştan îtibâren ilim öğrenmeye başlayan Bâlî Efendi, Sofya ve İstanbul'da ilim tahsil etti. Zamânının...
Cevaplar
0
Görüntüleme
12
  • Soru Soru
Hâşimî Emîr Osman HÂŞİMÎ EMÎR OSMAN Anadolu'da yetişen büyük velîlerden. 1513 (H.919) senesinde Sivas'ta doğdu. 1594 (H.1003) senesinde İstanbul'da vefât etti. İstanbul'un Kasımpaşa semtinde bulunan dergâhının bahçesine defnedildi. Küçük yaşta ilim öğrenmek için İstanbul'a geldi.Sahn-ı semân...
Cevaplar
0
Görüntüleme
6
  • Soru Soru
Merkez Efendi Biyografisi Mesir macunu Merkez Efendi’nin icadıdır. Merkez Efendi, 1463 (Hicri 868) yılında Denizli’nin Sarı Mahmudlu köyünde (bugün Buldan kazasına bağlı Akçaköy) doğmuştur. Asıl adı Musa Muslihuddin olan Merkez Efendi, ilk eğitimini memleketinde aldıktan sonra 1478 yılında...
Cevaplar
0
Görüntüleme
18
  • Soru Soru
Osmanlılar zamânında İstanbul'da yetişen büyük velîlerden. İsmi Mûsâ olup, Merkez Muslihuddîn lakabıyla meşhûr oldu.Denizli'nin Sarhanlı köyünde, 1463 (H.868) senesinde doğdu. 1551 (H.959) senesinde İstanbul'da vefât etti. Mûsâ Efendi, küçük yaşlarda ilim öğrenmeğe başladı. Kuvvetli bir zekâsı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
10
  • Soru Soru
Anadolu'da yetişen âlim ve velîlerden. İsmi, Sinânüddîn Yûsuf bin Hüsâmeddîn bin İlyas'dır. Muhaşşi Sinân Efendi diye de bilinir. Amasyalı olduğu için Amâsî nisbesiyle meşhûr olmuştur. Babası Şeyh Hüsâmeddîn Efendi Halvetiyye yolunun büyüklerinden olup, Amasya'da medfûn bulunan Şeyh Habîb-i...
Cevaplar
0
Görüntüleme
17
  1. Konular

    1. 1.281.132
  2. Mesajlar

    1. 1.678.596
  3. Kullanıcılar

    1. 31.767
  4. Son üye

Geri
Üst Alt