Ödeme güçsüzlüğü nedir?

Bu hükümde, iflas etme ve haciz işlemlerinin sonuçsuz kalması ifa güçsüzlüğü hallerine örnek olarak verilmektedir. Dolayısıyla, taraflardan birinin muaccel borçlarını ifa etmek için yeterli para veya ekonomik araçlardan yoksun olması ifa güçsüzlüğü olarak nitelendirilmektedir.

Kefilin borcu nasıl sona erer?

Borçlu borcunu zamanında ve temerrüde düşmeksizin ifa etmesi durumunda, borçla birlikte kefalet de sona erer. Aynı şekilde takas durumunda, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunda, yenileme durumunda da kefalet borcu sona erer. Yenileme de asıl borcu ve buna bağlı olarak kefalet borcunu da sona erdirir.

Kefillik ne zaman devreye girer?

Kefillik ne zaman devreye girer?
Türk Borçlar Kanunu'nun madde 598/3 düzenlemesi "Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar." şeklindedir.

Kefalet sözleşmesinde kefil temerrüt faizlerinin ne kadarından sorumludur?

Kefil, kendi temerrüdünden dolayı ortaya çıkan temerrüt faizlerinden ise sınırlamaya bağlı kalmadan sorumludur. Ancak, asıl borç ilişkisinde kanunda belirlenenden daha yüksek oranda temerrüt faizi kararlaştırılmışsa, kefilin bu orandan sorumlu olması için bunu kefalet sözleşmesinde ayrıca tekeffül etmesi lazımdır (Bkz.

Defi borcu sona erdirir mi?

İfadan Kaçınma Defi (Ödemezlik Defi): gerçekleştirildikten sonra bu karşı hak sona erer. borcunu ifa etmemiş kimsenin alacağını talep etmesi durumunda, onun da borcunu ifa etmediğini veya ifasını teklif etmediğini hakim re'sen dikkate alamaz.

Kefilin ölümü halinde kefalet sona erer mi?

Kefilin ölümü halinde kefalet sona erer mi?
Özetle asıl borçlu kredi borcunu ödemez ise ve ödememe durumu kefilin ölümünden sonra oluşmuşsa kalan borçlar kefilin çocukları ve mirasçılarını aksi bir adli karar olmadığı sürece sorumlu tutmaktadır. Peki dinen kefil ölünce kefalet borcu mirasçılara geçer mi? Ölümle iptal olmaz.

Ödeme güçlüğü, bir tarafın borcunu ödeme konusunda yetersizlik içinde olması durumunu ifade eder. İflas etme veya haciz işlemlerinin sonuçsuz kalması gibi durumlar, borçların ifa edilemez durumda olması olarak değerlendirilebilir. Taraflardan biri, ödemesi gereken borçları ödemek için gerekli miktarda para veya ekonomik araçlardan yoksunsa, bu durum ödeme güçlüğü olarak adlandırılabilir.

Kefilin borcu, asıl borçlu borcunu zamanında ve hatasız bir şekilde ödediğinde sona erer. Aynı şekilde, takas, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi veya yenileme gibi durumlarda da kefalet borcu sona erer.

Kefillik, Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili maddesine göre on yıl süreyle devam eder. Ancak bu sürenin sona ermesi halinde kefalet otomatik olarak sona erer.

Kefil, asıl borçlu tarafından ödenmeyen temerrüt faizleri konusunda da sorumludur. Kefil, kendi temerrüdünden kaynaklanan temerrüt faizlerinden sınırlamaya tabi olmaksızın sorumlu tutulur, ancak bu faiz oranı asıl borç ilişkisinde belirlenen orandan yüksekse, kefilin bu orana kadar sorumlu olabilmesi için kefalet sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekebilir.

Defi, bir borcun yerine getirilmesini engelleyen bir durumu ifade eder. İfadan kaçınma defi, gerçekleştirildikten sonra karşı hak sona erer. Borcunu ifa etmeyen taraf, alacağını talep edemez ve bu durumu mahkeme kendiliğinden dikkate almaz.

Kefilin ölümü durumunda, kefalet genellikle devam eder. Asıl borçlu kredi borcunu ödemezse ve bu ödememe durumu kefilin ölümünden sonra oluşursa, kalan borçlar genellikle kefilin çocukları ve mirasçıları tarafından üstlenilir, medeni kanunun öngördüğü haller haricinde. Dinen kefilin ölümü kefaleti sona erdirmez, dolayısıyla kefalet borcu mirasçılara geçebilir.