Ortaçağ felsefesi genellikle Patristik ve Skolastik dönem olmak üzere iki ana döneme ayrılır. Patristik dönem, eski Yunan felsefesi ile Hristiyan teolojisinin sentezini temsil ederken, Skolastik dönem ise Hristiyan teolojisi ile Aristoteles'in felsefesinin sentezi olarak bilinir. Ortaçağ felsefesinin temel problemleri arasında Tanrı ve Tanrı'nın varlığı problemi, iman ile akıl ilişkisi, Tanrı-evren ilişkisi, kötülük problemleri ve tümeller problemi gibi konular önemli yer tutar.

Ortaçağ düşünce sistemi genellikle kilisenin gücünün etkisi altında geliştiği için Skolastik düşünce olarak adlandırılır. Skolastik düşünce, aklın ve bilimin kilisenin otoritesi altında kullanıldığı bir dönemi temsil eder. Skolastik düşünce, genellikle "scholasticus" kelimesinden türetilen ve okul felsefesi anlamına gelen Latince kökenli bir terimdir. Bu düşünce akımı, kilisenin otoritesinin baskın olduğu bir dönemde şekillenmiştir.

İlkçağ felsefesi ise genellikle üç döneme ayrılır: Sokrates öncesi dönem, Platon ve Aristoteles dönemi ve Aristoteles sonrası dönem ya da Hellenistik dönem. Bu dönemlerde felsefi düşüncenin temel taşları atılmış ve çeşitli filozoflar tarafından farklı perspektiflerle ele alınmıştır.

Tümeller problemi, felsefede iki tikelin neden aynı özellikleri taşıdığının açıklanmasına yönelik bir çabadır. Genellikle Platon ve Aristoteles'in felsefelerinde ortaya çıkan bu sorun, günümüzde de farklı düşünce okulları tarafından tartışılmaya devam etmektedir.

Ortaçağ İslam filozoflarının düşünceleri de Ortaçağ felsefesinin önemli bir alanını oluşturur. İhvan es-Safa, İbn Sina, Gazali, İbn Rüşd gibi filozoflar, İslam felsefesinin gelişiminde önemli rol oynamıştır ve farklı düşünceleriyle bu dönemin felsefi mirasını zenginleştirmiştir.

İlkçağ felsefesi ile Ortaçağ felsefesi arasındaki temel farklılıklardan biri, İlkçağ felsefesinin antik Yunan ya da Atina halkının felsefesi olması, Ortaçağ felsefesinin ise Hıristiyan, İslam ve Musevi toplumlarının dini değerleri üzerine kurulmuş olmasıdır. Bu nedenle felsefi düşünce içerik ve yaklaşım açısından farklılık göstermektedir.

"Ortaçağ" kelimesi genellikle "Ortaçağ" şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı ise "Orta çağ" şeklindedir. Skolastik düşünce, Orta Çağ'da kilise egemenliği altında gelişen ve özgür düşünceye pek izin vermeyen bir düşünce biçimidir. Skolastik düşüncenin kilisenin otoritesini ve dogmalarını sorgulanmaz olarak kabul etmesi, diğer fikirlere kapalı olması gibi özellikleri bulunmaktadır.