Örümcekler, ağlarını genellikle avlanmak ve yuva yapmak için çeşitli alanlara yaparlar. Ağlarını oluşturmak için uygun bir ortam bulduklarında aktif hale gelirler ve belirli bir süre içinde ağlarını örerler. Örümcekler genellikle ağlarını ağaçların arasına, bitkilerin üzerine, duvarlara, çalılıklara veya benzeri yerlere yaparlar. Ayrıca bazı örümcek türleri ağlarını su kenarlarına, mağara girişlerine veya insan yapımı yapıların köşelerine de yapabilirler.

Örümcek ağı, doğal yapısı gereği çok sağlam ve esnektir, bu yüzden birçok alanda kullanılabilir. Günümüzde örümcek ağından üretilen ürünler arasında cilt bakımı ürünleri, cerrahi iplikler, zırh malzemeleri ve hatta uzay araştırmalarında kullanılan materyaller bulunmaktadır. Örümcek ağı, güçlü ve hafif bir malzeme olmasıyla dikkat çeker.

Örümcek ağı, örümceklerin karın bölgelerinde bulunan ipek bezlerinden salgıladıkları yapışkan bir sıvı ile oluşturulur. Bu ipek, elektrostatik olarak yüklü ipek nanofiberlerden meydana gelir. Bu yapı sayesinde örümcek ağı oldukça dayanıklı ve esnektir.

Örümcek ağı teoremi, ekonomi biliminde kullanılan bir terimdir ve ünlü iktisatçı Nicholas Caldor'a aittir. Bu teoreme göre, bir ürünün üretim miktarının geçen yıl piyasada oluşan fiyata bağlı olarak değişmesi durumunu açıklar. Örümcek ağı teoremi genellikle tarım ürünlerinde, özellikle tek yıllık bitkisel ürünlerde gözlemlenir, çünkü bu ürünlerin fiyatları mevsimsel olarak değişebilir.

Her örümcek türü ağ örmez, çünkü avlanma yöntemleri ve yaşam alanları farklılık gösterebilir. Bazı örümcek türleri avlarını ağlarla yakalarken, bazıları avlarını doğrudan yakalar. Ancak bütün örümcekler, yumurtalarını korumak için kozalar yapabilirler. Bu kozalar genellikle yumurtaların korunmasını ve gelişimini sağlar.