- Katılım
- 27 Aralık 2022
- Mesajlar
- 342.365
- Çözümler
- 4
- Tepkime puanı
- 1.350
- Puan
- 113
- Yaş
- 37
- Konum
- Adana
- Web sitesi
- forumsitesi.com.tr
- Credits
- 6.665
- Meslek
- Webmaster
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) insanları İslam'a davet (tebliğ) metodu, içinde bulunduğu şartlara ve muhatabın durumuna göre şekillenen, hikmet, sabır ve merhamet üzerine kurulu bir süreçti. Bu davet, temelde iki ana döneme ayrılır: Mekke dönemi ve Medine dönemi.
Mekke dönemi, İslam'a davetin en zorlu olduğu, baskı ve zulmün hüküm sürdüğü bir dönemdi. Peygamberimiz bu dönemde aşamalı bir davet yöntemi izlemiştir.
1. Gizli Davet (Yaklaşık 3 Yıl):İlk vahiy geldikten sonra Peygamberimiz, İslam'ı hemen herkese açıkça duyurmadı. Bunun yerine, en yakın ve en güvendiği kişilerden başladı.
Hicret'ten sonra Medine'de bir İslam devleti kurulmasıyla birlikte davetin şekli ve kapsamı değişti. Artık davet, sadece bireylere değil, toplumlara ve devletlere yönelikti.
1. Örnek Bir Toplum İnşa Etme:Peygamberimizin en etkili davet metodu, İslam'ın prensiplerine göre yaşayan örnek bir toplum (ümmet) oluşturmasıydı.
Mekke Dönemi (610-622): Sabır ve Metanetle Davet
Mekke dönemi, İslam'a davetin en zorlu olduğu, baskı ve zulmün hüküm sürdüğü bir dönemdi. Peygamberimiz bu dönemde aşamalı bir davet yöntemi izlemiştir.
1. Gizli Davet (Yaklaşık 3 Yıl):İlk vahiy geldikten sonra Peygamberimiz, İslam'ı hemen herkese açıkça duyurmadı. Bunun yerine, en yakın ve en güvendiği kişilerden başladı.
- İlk Müslümanlar: Daveti ilk kabul edenler, eşi Hz. Hatice, en yakın dostu Hz. Ebubekir, amcasının oğlu Hz. Ali ve azatlı kölesi Hz. Zeyd bin Hârise oldu.
- Güven Esası: Bu dönemde davet, birebir görüşmelerle ve güvene dayalı olarak yapılıyordu. Hz. Ebubekir gibi İslam'ı ilk kabul edenler de kendi güvendikleri çevrelerine İslam'ı anlattılar.
- Eğitim Merkezi: Müslümanlar, tebliğ ve ibadet faaliyetlerini gizlice Erkam'ın Evi (Dârü'l-Erkam) gibi mekanlarda sürdürdüler. Burada Kur'an ayetleri öğreniliyor ve inançları pekiştiriliyordu.
- Yakın Akrabaları Uyarma: Önce en yakın akrabalarını (Haşimoğulları'nı) Safa Tepesi'ne toplayarak onları tek Allah'a inanmaya çağırdı. Ancak amcası Ebu Leheb başta olmak üzere büyük bir tepkiyle karşılaştı.
- Tevhid İnancını Anlatma: Mekkelileri Kâbe'nin yanında ve panayırlar gibi toplu alanlarda putperestliğin anlamsızlığını terk edip, yalnızca kudret sahibi Allah'a (c.c.) kulluk etmeye çağırdı.
- Kur'an'ın Eşsiz Üslubu: Davetinin merkezinde Kur'an-ı Kerim vardı. Kur'an'ın eşsiz belagati, edebi üstünlüğü ve derin anlamı, dinleyenleri derinden etkiliyordu.
- Ahlaki Örnek Oluşturma: O, peygamberlikten önce de "Muhammedü'l-Emin" (Güvenilir Muhammed) olarak tanınıyordu. Bu üstün ahlakı, doğruluğu ve güvenilirliği, davetinin en büyük destekçisiydi. İnsanlar onun yalan söylemeyeceğini biliyordu.
- Baskılara Karşı Sabır: Açık davetle birlikte müşriklerin baskıları, işkenceleri ve hakaretleri arttı. Peygamberimiz ve Müslümanlar bu süreçte büyük bir sabır ve metanet gösterdiler, asla şiddete şiddetle karşılık vermediler ve davalarından vazgeçmediler.
Medine Dönemi (622-632): Kurumsal ve Evrensel Davet
Hicret'ten sonra Medine'de bir İslam devleti kurulmasıyla birlikte davetin şekli ve kapsamı değişti. Artık davet, sadece bireylere değil, toplumlara ve devletlere yönelikti.
1. Örnek Bir Toplum İnşa Etme:Peygamberimizin en etkili davet metodu, İslam'ın prensiplerine göre yaşayan örnek bir toplum (ümmet) oluşturmasıydı.
- Kardeşlik (Muâhât): Medine'de Ensar (Medineli Müslümanlar) ile Muhacirleri (Mekkeli Müslümanlar) kardeş ilan ederek eşi benzeri görülmemiş bir dayanışma toplumu kurdu.
- Medine Vesikası: Farklı inançlara sahip (Yahudiler gibi) gruplarla bir arada yaşama kültürünü ve adaletini tesis eden ilk anayasayı oluşturdu. Bu, İslam'ın adaletine ve hoşgörüsüne en güzel örnekti.
- Yaşayan Kur'an Olma: Peygamberimizin adaleti, cömertliği, affediciliği ve merhameti, İslam'ın soyut bir inançlar sistemi değil, yaşanabilir ve insanı yücelten bir hayat nizamı olduğunu gösteriyordu.
- Davet Mektupları: Dönemin büyük devlet başkanlarına ve hükümdarlarına (Bizans İmparatoru Herakliyus, Sasani Kisrası Hüsrev Perviz, Mısır Mukavkısı, Habeş Necaşisi gibi) elçiler aracılığıyla İslam'a davet mektupları gönderdi. Bu mektuplar, son derece diplomatik, saygılı ve net bir üslupla kaleme alınmıştı.
- Elçiler (Heyetler) Gönderme: Çeşitli kabilelere ve bölgelere İslam'ı öğretmek ve onları dine davet etmek için bilgili sahabelerden oluşan heyetler gönderdi.
Peygamberimizin Davet Metodunun Temel İlkeleri
- Hikmet ve Güzel Öğüt: Muhatabın durumuna, anlayışına ve içinde bulunduğu koşullara göre en uygun üslubu kullanırdı. Zorlama ve baskıdan kaçınır, güzel öğütle yaklaşırdı.
- Tedrîcîlik (Aşamalı Anlatım): Dini hükümleri ve emirleri bir anda değil, zamanla ve aşama aşama tebliğ etti. Önce tevhid ve iman esaslarını kalplere yerleştirdi.
- Kolaylaştırma, Zorlaştırmama: "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz" ilkesiyle hareket ederdi.
- Merhamet ve Şefkat: En azılı düşmanlarına bile şefkatle yaklaşır, onların hidayeti için dua ederdi (Taif'te taşlandığında yaptığı dua gibi).
- Temsil (Yaşayarak Anlatma): Söylediği her şeyi önce kendi hayatında tatbik ederek en güzel örnek (üsve-i hasene) oldu. Onun ahlakı, en büyük davet mektubuydu.