- Katılım
- 27 Aralık 2022
- Mesajlar
- 342.366
- Çözümler
- 4
- Tepkime puanı
- 1.351
- Puan
- 113
- Yaş
- 37
- Konum
- Adana
- Web sitesi
- forumsitesi.com.tr
- Credits
- 6.665
- Meslek
- Webmaster
Peygamber Efendimize (s.a.v.) ilk vahiy, 40 yaşındayken, Miladi 610 yılının Ramazan ayında, Mekke yakınlarındaki Nur Dağı'nda bulunan Hira Mağarası'nda gelmiştir. Bu olay, İslam'ın başlangıcı ve insanlık tarihi için bir dönüm noktasıdır.
Süreç ve olayların gelişimi şöyledir:
1. İnziva ve Hazırlık Dönemi
Peygamber Efendimiz, 35 yaşından itibaren Mekke'deki putperest toplumun ahlaki çöküntüsünden ve anlamsız yaşantısından uzaklaşarak sık sık Hira Mağarası'na çekilmeye başlamıştı. Burada günlerce kalarak dedesi Hz. İbrahim'in dini olan Haniflik inancına göre Allah'ın varlığını ve kudretini tefekkür ediyor, O'na ibadet ediyordu. Bu dönem, onun peygamberliğe ruhen hazırlandığı bir süreçti. Bu süreçte "sadık rüyalar" (rüyâ-yı sâdıka) görmeye başladı; gördüğü her rüya, sabah aydınlığı gibi aynen çıkıyordu.
2. Cebrail'in (a.s.) Gelişi
Yine böyle bir inziva gününde, 610 yılının Ramazan ayında (bazı rivayetlere göre Kadir Gecesi'nde), Hira Mağarası'nda tefekkür halindeyken hiç beklemediği bir anda karşısında bir melek belirdi. Bu, vahiy meleği Cebrail (a.s.) idi.
Cebrail (a.s.), Peygamberimize "Oku!" (اقْرَأْ - İkra!) diye emretti.
Peygamberimiz büyük bir şaşkınlık ve korku içinde, "Ben okuma bilmem!" cevabını verdi.
Bunun üzerine melek, Peygamberimizi alıp takati kesilinceye kadar sıktı ve bıraktıktan sonra tekrar "Oku!" dedi. Peygamberimiz yine aynı cevabı verdi: "Ben okuma bilmem!"
Melek, ikinci kez Peygamberimizi sıktı ve bıraktıktan sonra bir kez daha "Oku!" diye emretti. Peygamberimiz üçüncü kez, "Ben okuma bilmem, ne okuyayım?" diye karşılık verdi.
3. İlk Ayetlerin Nazil Olması
Bu üçüncü sıkışın ardından Cebrail (a.s.), Allah'tan (c.c.) aldığı ilk vahiyleri, Alak Suresi'nin ilk beş ayetini Peygamberimize okudu:
4. İlk Vahiy Sonrası
Bu olağanüstü ve ağır tecrübenin ardından Peygamber Efendimiz, büyük bir heyecan, korku ve titreme içinde mağaradan ayrıldı. Hızla Mekke'deki evine, eşi Hz. Hatice'nin yanına gitti ve "Beni örtün, beni örtün!" dedi.
Sakinleşip başından geçenleri anlattığında, bilge ve vefakar bir kadın olan Hz. Hatice, onu şu ölümsüz sözlerle teselli etti:
Böylece, insanlık için yeni bir aydınlık çağ başlatan vahiy süreci başlamış oldu.
Süreç ve olayların gelişimi şöyledir:
1. İnziva ve Hazırlık Dönemi
Peygamber Efendimiz, 35 yaşından itibaren Mekke'deki putperest toplumun ahlaki çöküntüsünden ve anlamsız yaşantısından uzaklaşarak sık sık Hira Mağarası'na çekilmeye başlamıştı. Burada günlerce kalarak dedesi Hz. İbrahim'in dini olan Haniflik inancına göre Allah'ın varlığını ve kudretini tefekkür ediyor, O'na ibadet ediyordu. Bu dönem, onun peygamberliğe ruhen hazırlandığı bir süreçti. Bu süreçte "sadık rüyalar" (rüyâ-yı sâdıka) görmeye başladı; gördüğü her rüya, sabah aydınlığı gibi aynen çıkıyordu.
2. Cebrail'in (a.s.) Gelişi
Yine böyle bir inziva gününde, 610 yılının Ramazan ayında (bazı rivayetlere göre Kadir Gecesi'nde), Hira Mağarası'nda tefekkür halindeyken hiç beklemediği bir anda karşısında bir melek belirdi. Bu, vahiy meleği Cebrail (a.s.) idi.
Cebrail (a.s.), Peygamberimize "Oku!" (اقْرَأْ - İkra!) diye emretti.
Peygamberimiz büyük bir şaşkınlık ve korku içinde, "Ben okuma bilmem!" cevabını verdi.
Bunun üzerine melek, Peygamberimizi alıp takati kesilinceye kadar sıktı ve bıraktıktan sonra tekrar "Oku!" dedi. Peygamberimiz yine aynı cevabı verdi: "Ben okuma bilmem!"
Melek, ikinci kez Peygamberimizi sıktı ve bıraktıktan sonra bir kez daha "Oku!" diye emretti. Peygamberimiz üçüncü kez, "Ben okuma bilmem, ne okuyayım?" diye karşılık verdi.
3. İlk Ayetlerin Nazil Olması
Bu üçüncü sıkışın ardından Cebrail (a.s.), Allah'tan (c.c.) aldığı ilk vahiyleri, Alak Suresi'nin ilk beş ayetini Peygamberimize okudu:
Bu ayetler, Kur'an-ı Kerim'in ilk inen ayetleridir. Peygamberimiz, bu ayetleri melekle birlikte tekrar etti ve ayetler kalbine nakşedildi."Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir 'alak'tan (pıhtılaşmış kan) yarattı. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. O, kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediğini öğretendir." (Alak Suresi, 1-5)
4. İlk Vahiy Sonrası
Bu olağanüstü ve ağır tecrübenin ardından Peygamber Efendimiz, büyük bir heyecan, korku ve titreme içinde mağaradan ayrıldı. Hızla Mekke'deki evine, eşi Hz. Hatice'nin yanına gitti ve "Beni örtün, beni örtün!" dedi.
Sakinleşip başından geçenleri anlattığında, bilge ve vefakar bir kadın olan Hz. Hatice, onu şu ölümsüz sözlerle teselli etti:
Hz. Hatice, daha sonra Peygamberimizi, Hristiyanlık hakkında bilgisi olan ve kutsal kitapları okuyan amcasının oğlu Varaka bin Nevfel'e götürdü. Yaşananları dinleyen Varaka, "Bu gördüğün, Allah'ın Musa'ya gönderdiği Namus'tur (Cebrail). Keşke kavmin seni yurdundan çıkardığı zaman hayatta olsaydım da sana yardım etseydim!" diyerek onun peygamberliğini doğrulamıştır."Korkma! Allah'a yemin ederim ki, O seni hiçbir zaman utandırmaz. Çünkü sen, akrabalık bağlarını gözetirsin, doğru söz söylersin, muhtaç olanlara yardım edersin, misafiri ağırlarsın ve haksızlığa uğrayanların yanında olursun."
Böylece, insanlık için yeni bir aydınlık çağ başlatan vahiy süreci başlamış oldu.