Peygamberimizin Şemaili Ve Ahlakı Nasıldı?

Peygamberimizin Anne, Baba Ve Dedesinin Isimleri Nelerdir?

Peygamberimize Ilk Vahiy Nasıl Geldi?

ZeberusZeberus doğrulanmış üyedir.

(¯´•._.• Webmaster •._.•´¯)
Yönetici
Katılım
27 Aralık 2022
Mesajlar
342.367
Çözümler
4
Tepkime puanı
1.358
Puan
113
Yaş
37
Konum
Adana
Web sitesi
forumsitesi.com.tr
Credits
6.665
Meslek
Webmaster
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) mübarek şahsiyeti, hem fiziksel özellikleri (şemail) hem de üstün ahlakı ile tüm insanlık için en güzel örnektir. Sahabe ve onu görenler, kendisini büyük bir hayranlık ve sevgiyle tarif etmişlerdir.



Peygamberimizin Şemaili (Fiziksel Özellikleri)



Onu görenlerin anlattıklarına dayanan ve "Hilye-i Şerif" olarak bilinen metinlerde Peygamberimizin dış görünüşü şöyle tasvir edilir:

  • Genel Görünümü: Heybetli ve vakur bir görünüşü vardı. Onu aniden gören saygıyla çekinir, tanıyıp sohbet eden ise derin bir sevgi duyardı. Bütün azaları birbiriyle tam bir uyum içindeydi.
  • Boyu: Ne çok uzun ne de kısa idi; orta boyluydu, ancak bir topluluk içinde oturduğunda onlardan daha uzun görünürdü.
  • Vücut Yapısı: Güçlü ve yapılı bir bedeni vardı. Kemikleri ve eklemleri kalındı. Göğsü geniş, omuzlarının arası açıktı. Ne şişman ne de zayıftı.
  • Cildi ve Rengi: Teni pamuk gibi yumuşaktı. Rengi ne bembeyaz ne de esmerdi; ikisinin arasında, gül gibi parlak ve pembeye çalan beyaz bir renkteydi. Ay ışığı gibi nurlu ve aydınlık bir yüzü vardı.
  • Başı ve Saçı: Başı büyükçe ve heybetliydi. Saçları ne dümdüz ne de kıvırcıktı; hafif dalgalıydı. Saçları uzadığında kulak memesini geçerdi, bazen omuzlarına değdiği de olurdu. Saçları siyahtı ve vefat ettiğinde saç ve sakalındaki beyazların sayısı yirmiyi geçmezdi.
  • Alnı ve Kaşları: Alnı geniş ve açıktı. Kaşları hilal gibi ince ve kavislidir. İki kaşı arası açıktı, çatık kaşlı değildi. İki kaşının arasında, hiddetlendiği zaman beliren bir damar bulunurdu.
  • Gözleri: Gözleri iri ve siyahtı. Kirpikleri uzun ve sık idi. Bakışları son derece anlamlı ve etkileyiciydi. Bakarken tüm vücuduyla döner, sadece başını çevirerek bakmazdı.
  • Ağzı ve Dişleri: Ağzı genişçe, dişleri inci gibi parlak ve seyrekti. Konuştuğunda dişlerinin arasından nur saçılır gibi olurdu.
  • Sakal ve Bıyığı: Sakalı sık ve gürdü. Bıyığını dudağının üzerine gelecek şekilde uzatmaz, kısaltırdı.
  • Mühr-i Nübüvvet (Peygamberlik Mührü): İki kürek kemiği arasında, sol tarafına daha yakın, güvercin yumurtası büyüklüğünde, et benine benzer kırmızı renkte "Peygamberlik Mührü" bulunurdu.
  • Yürüyüşü: Yürürken sanki yokuş aşağı iner gibi süratli ve vakur adımlarla yürürdü. Adımlarını yere sertçe vurmaz, sükûnetle atardı.


Peygamberimizin Ahlakı



Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'de onun için, "Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin." (Kalem Suresi, 4) buyurmuştur. Bizzat kendisi de, "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim." diyerek ahlaki misyonunu özetlemiştir. Başlıca ahlaki vasıfları şunlardır:

  • Doğruluk ve Güvenilirlik (Sıdk ve Emanet): Peygamber olmadan önce dahi Mekke'de "Muhammedü'l-Emin" (Güvenilir Muhammed) olarak tanınırdı. Hayatı boyunca asla yalan söylememiş, verdiği sözden dönmemiştir. En azılı düşmanları bile mallarını ona emanet ederdi.
  • Merhamet ve Şefkat: O, âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Sadece insanlara değil, hayvanlara, bitkilere ve bütün mahlukata karşı sonsuz bir merhamet sahibiydi. Çocukları çok sever, başlarını okşar, onlarla şakalaşırdı. Yetimlerin, fakirlerin ve kimsesizlerin her zaman yanında olmuştur.
  • Adalet: Hiç kimseye zerre kadar haksızlık yapmazdı. Hüküm verirken zengin-fakir, güçlü-zayıf, dost-düşman ayrımı gözetmezdi. "Kızım Fâtıma dahi hırsızlık yapsa, onun da cezasını veririm." sözü, onun adalet anlayışının zirvesidir.
  • Tevazu ve Alçakgönüllülük: Bir peygamber ve devlet başkanı olmasına rağmen son derece mütevazı bir hayat yaşamıştır. Kendi söküğünü diker, ayakkabısını tamir eder, ev işlerine yardım ederdi. Bir meclise girdiğinde başköşeye geçmez, nerede boş yer bulursa oraya otururdu.
  • Cömertlik: İnsanların en cömerdiydi. Kendisinden bir şey istendiğinde asla "yok" demezdi. Elinde ne varsa ihtiyaç sahiplerine dağıtır, kendisi ve ailesi için çok azını ayırırdı. Özellikle Ramazan ayında cömertliği, esen rüzgârlar gibi olurdu.
  • Sabır ve Metanet: Davası uğrunda en büyük eziyetlere, hakaretlere ve zorluklara göğüs germiş, asla yılgınlık göstermemiştir. Taif'te taşlanmasına rağmen beddua etmemiş, Uhud Savaşı'nda yaralandığında dahi metanetini kaybetmemiştir.
  • Cesaret (Şecaat): En zorlu savaşlarda bile en ön safta yer alır, askerlerine cesaret verirdi. Onun cesareti, korkusuzluğundan değil, Allah'a olan tam teslimiyetinden kaynaklanırdı.
  • Affedicilik: Kendisine en büyük kötülükleri yapanları bile affetmiştir. Mekke'yi fethettiğinde, yıllarca kendisine ve Müslümanlara zulmeden Mekkelilere karşı genel af ilan ederek intikam yolunu seçmemiştir.
Hz. Aişe'ye (r.a.) Peygamberimizin ahlakı sorulduğunda, "Onun ahlakı Kur'an'dı." cevabını vermiştir. Bu ifade, onun hayatının her anını Kur'an'ın emir ve yasaklarına göre şekillendirdiğini en güzel şekilde özetlemektedir.
 

Peygamberimizin Anne, Baba Ve Dedesinin Isimleri Nelerdir?

Peygamberimize Ilk Vahiy Nasıl Geldi?

  1. Konular

    1. 1.282.928
  2. Mesajlar

    1. 1.684.021
  3. Kullanıcılar

    1. 32.257
  4. Son üye

Geri
Üst Alt