Safra kanalındaki taşların kendiliğinden düşüp düşmeyeceği konusu oldukça önemli ve genellikle belirli durumlarla ilişkilidir. Küçük taşlar bazen safra kanalından geçebilir ve oniki parmak barsağına ulaşabilir, bu durumda genellikle safra kesesinin alınması yeterli olabilir. Ancak taşın boyutu, konumu ve hastanın genel durumu gibi faktörler bu süreci etkileyebilir.

Safra kaçağı durumu ise ciddi bir sağlık sorunudur ve belirtileri arasında karın ağrısı, ateş, kırıklık hissi, sarılık, karında şişkinlik, ileus (bağırsak tıkanıklığı) ve karaciğer fonksiyon testlerinde anormallikler sayılabilir. Bu belirtilerle karşılaşan kişilerin derhal bir doktora başvurması önemlidir.

Safra kanalı taşının düşürülmesi için genellikle safra yolunun genişletilmesi gerekebilir. Bu işlem sfinkterotomi adı verilen bir yöntemle gerçekleştirilir; burada safra yolunun barsağa bağlandığı kısımdaki sfinkter kesilir ve taşların dışarı atılması sağlanır. ERCP yöntemi de kullanılarak taşların çıkarılması mümkündür.

Mideye safra kaçağı ise genellikle mide çıkışının sürekli açık olmasından kaynaklanır, bu durumda safra mideye kaçabilir ve mide için tahriş edici olabilir. Bunun sonucunda alkalen reflü gastrit gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

Safra kesesi alınan kişilerin dikkat etmesi gereken besinler arasında yağda kızartılmış yiyecekler, yağlı peynirler, et, tavuk, balık çeşitleri, sakatatlar, yağlı kuruyemişler ve şarküteri ürünleri bulunmaktadır. Bu besinler sindirim sistemine ekstra zorluk çıkarabilir ve sindirim sorunlarına neden olabilir.

Son olarak, safra kesesi taşı kanala düştüğünde belirtiler genellikle karın ağrısı ve mide bulantısı gibi şikayetlerle kendini gösterebilir. Bu durumun teşhis edilmesi için genellikle kan, idrar ve gaita testleri, ultrasonografi gibi yöntemler kullanılarak kesin bir teşhis konulabilir. Bu nedenle belirtileri olan kişilerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurması önemlidir.