haberci
Efsanevi Üye

Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Mustafa Altındiş, "27 Haziran Dünya Mikrobiyom Günü"nü kutlamak adına önemli bir açıklama yaptı.
Altındiş'in vurguladığına göre, mikrobiyota insan vücudundaki çeşitli bölgelerde bulunan bakteriler, virüsler, mantarlar ve diğer mikroorganizmaların tümüne verilen isimdir. İnsanlar, kendi hücrelerinden daha fazla mikrobiyal hücre taşımaktadır.
Mikrobiyota, bağışıklık sisteminin eğitilmesinde, sindirim sisteminin sağlıklı işleyişinde, vitamin üretiminde, zararlı mikropların dışlanmasında ve duygu durumu ile beyin sağlığında önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, gereksiz antibiyotik kullanımı, aşırı hijyen, yetersiz lifli gıdalar, düşük çeşitlilikte beslenme, yoğun stres, uykusuzluk, gıda katkı maddeleri, yüksek şeker içeren yiyecekler, sezaryen doğumlar ve anne sütü eksikliği gibi faktörler mikrobiyotanın dengesini bozabilmektedir.
Mikrobiyotanın bozulması durumunda sindirim sorunları, otoimmün hastalıklar, tip 2 diyabet, obezite, duygu durumu bozuklukları, cilt rahatsızlıkları, gıda intoleransları, alerjiler ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir.
Altındiş, sağlıklı bir vücudun temelini sağlıklı bir mikrobiyotanın oluşturduğunu belirterek şu önerilerde bulundu:
- Doğal, çeşitli ve lifli besinler tüketin.
- Renkli sebzeler, meyveler, baklagiller ve tam tahıllara yer verin.
- Yoğurt, kefir, turşu, kombucha gibi fermente gıdaları düzenli olarak tüketin.
- Gereksiz antibiyotik kullanımından kaçının ve doktor önerisi olmadan kullanmayın.
- Stresi yönetmeye özen gösterin ve düzenli uyku düzenine dikkat edin.
- Doğada vakit geçirin, toprakla temas kurun, hayvanlarla etkileşimde bulunun ve doğal ortamlarda zaman geçirerek mikrobiyota çeşitliliğini destekleyin.