Sarnıçlar genellikle su depolamak için kazılan çukurların duvarları taş veya tuğla ile örülerek su geçirmez bir sıvayla yalıtılır ya da tamamen kayalara oyularak yapılırlar. Milattan önce I. binyıldan itibaren yaygın hale gelen sarnıçlar, suyun depolanması ve kullanımı için önemli yapılar olmuştur.

"Sarnıç" adıyla bilinen kitap, Türk yazar Sait Faik Abasıyanık'ın 1939'da Çığır Kitabevi tarafından yayınlanan ikinci kitabıdır. Bu kitapta yazarın ilk kitabına alınmayan hikayeler yer almaktadır. Ancak "sarnıç" kelimesi genel olarak su biriktirme amaçlı yer altı depolarını ya da gemilerde saçtan yapılmış tatlı su depolarını ifade eder.

Sarnıçlar, eski dönemlerde şehirlerde getirilen suyun ya da yağmur sularının depolanmasını sağlayan açık veya kapalı depolardır. Aynı zamanda gemilerde metal sacdan yapılmış tatlı su depoları olarak da kullanılırlar.

Bugün kaç tane sarnıç olduğu tam olarak bilinmese de yaklaşık 70 sarnıç olduğu bildirilmektedir. Bu sarnıçların çoğunlukla Bizans dönemine ait olduğu düşünülmektedir.

İstanbul'da yer alan Yerebatan Sarnıcı, ilkçağda kentin su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmış büyük bir sarnıçtır. Günümüzde ise sadece tarihi bir eser olarak ziyaretçilere açık olarak korunmaktadır.

Sarnıçlar, eski dönemlerde suyun depolanması ve kullanımı için önemli yapılar olmuştur. Eskiden evlerin bodrum katlarındaki küçük sarnıçlarda, damdan alınan yağmur suyu biriktirilirdi. Ayrıca büyük boyutlarda inşa edilen sarnıçlar, mahalle ya da kent halkı tarafından kullanılmak üzere su depolamak için kullanılırdı.

Sarnıçlar genellikle bir mahalle ya da kentin su ihtiyacını karşılamak için büyük boyutlarda inşa edilirdi. Bu depolar genellikle taştan yapılır ve su geçirmez bir şekilde yalıtılırdı. Gemilerde de sac gibi malzemelerden yapılmış tatlı su depoları olarak kullanılırlardı.

Sarnıçlar coğrafi bağlamda da önemli olabilir. Örneğin, Sarnıç Belediyesi, İzmir ili içinde yer alan Gaziemir ilçesine bağlı olan bir semt/mahalledir. Enlem ve boylam koordinatları ise 38.301300 ve 27.165619'dur. Posta kodu ise 35414'tür.

"Gayrimeskûn" kelimesi Arapça kökenli bir terim olup "yerleşilmemiş, üstünde oturulmayan boş yer" anlamına gelir. Örneğin, "Gayrimeskûn arâzi" ifadesi boş araziyi ifade etmektedir.

Eskiden evlerin bodrum katlarında bulunan küçük sarnıçlar genellikle damdan alınan yağmur suyunu biriktirmek için kullanılırdı. Ayrıca gemilerde bulunan sacdan yapılmış tatlı su depoları da sarnıç olarak adlandırılırdı.