Selçuklu Devleti ile Osmanlı Devleti arasındaki ilişki ve aidiyet konusu tarihçiler arasında tartışmalı bir konudur. Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılma sürecinde Osman Bey'in 1299'da Bilecik, Yarhisar ve İnegöl'ü fethetmesiyle Osmanlı Beyliği'nin resmen kurulduğu kabul edilir. Osmanlı Devleti'nin kökeni ise Osman Gazi'nin Oğuzların Bozok kolundan Kayı boyuna mensup olmasıyla Türk etnisitesine dayandığı düşünülür. Dolayısıyla Osmanlılar, Türk ataları üzerine kurulu bir devlettir.

Selçuklular ve Osmanlılar arasındaki türklük ve fars etkisi tartışmaları da güncel bir konudur. Her iki devlet de farklı dönemlerde farklı etkiler altında kalmış olsa da Türklüğünü korumuş önemli devletlerdir. Türklerin tarihsel olarak Araplarla pek haz etmediği düşünüldüğünde, her iki devletin de Türklük kimliğini unutmuş olması mantıklı değildir.

Osmanlı Devleti'nin yükseliş sürecinde önemli zaferler elde ettiği bilinmektedir. 1302'de Koyunhisar Savaşı'nda Doğu Roma (Bizans) Ordusu'na karşı ilk zaferini kazanmasının ardından Osmanlı Devleti, 14. yüzyılın ilk çeyreğinde topraklarını genişletmeye başlamıştır.

Osmanlı Beyliği'nin kuruluşunda Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Mesud'un Osman Gazi'ye tabl ve bayrak göndererek sembolik olarak istiklâl verdiği iddiaları da bulunmaktadır. Bu durum, Osman Bey'in bağımsızlığını ilan etmesinde etkili olduğu düşünülmektedir.

Dulkadiroğulları ise Osmanlı Devleti'ne katılan önemli Türkmen devletlerinden biridir. Bozok kolundan ve Yıldız Han soyundan gelen Dulkadiroğulları, Osmanlı İmparatorluğu ve Memlükler arasındaki mücadelelerde yer almıştır. Turnadağ Muharebesi ile Osmanlı İmparatorluğu'na bağlanmışlardır.

Son olarak, Osmanlı Hanedanı'na mensup kişiler bugün "Son Osmanlı torunları" olarak bilinmektedir. Osmanlı Hanedanı, Osman Gazi tarafından kurulmuş olup Osmanlı İmparatorluğu'nun 1 Kasım 1922'de sona ermesiyle de tarihe karışmıştır. VI. Mehmed ise son Osmanlı hükümdarıdır.