haberci
Efsanevi Üye
Sessiz Yankılar: Kaybolan Dillerin Ağıdı
Bir zamanlar yankılanırdı dağlarda,
Unutulmuş dillerin tatlı ezgisi.
Her kelime, bir yıldız gibi parıldar,
Duyulmayan bir masalın sessiz sesi.
Unutulmuş dillerin tatlı ezgisi.
Her kelime, bir yıldız gibi parıldar,
Duyulmayan bir masalın sessiz sesi.
Zamanın rüzgarı, onları süpürürken,
Kalbe dokunan anılar kayboldu.
Dil, köprüsüydü eski sevgilerin,
Şimdi ise bir hatıra, derin ve soğuk.
Kalbe dokunan anılar kayboldu.
Dil, köprüsüydü eski sevgilerin,
Şimdi ise bir hatıra, derin ve soğuk.
Bir çocuk gülüşü, bir annenin ağıdı,
Sözcüklerin büyüsüyle vardı.
Ama şimdi sessizlik, sessizliğe karışır,
Unutkan hafıza, geçmişi arar.
Sözcüklerin büyüsüyle vardı.
Ama şimdi sessizlik, sessizliğe karışır,
Unutkan hafıza, geçmişi arar.
Her kelime birer fidan, kök salardı,
Anlamda büyürdü, duyguda yeşerirdi.
Kaybolan dillerin mirası, bizimle,
Fısıldar hâlâ, rüyalarda geride.
Anlamda büyürdü, duyguda yeşerirdi.
Kaybolan dillerin mirası, bizimle,
Fısıldar hâlâ, rüyalarda geride.