Son Konular

Sokak köpeklerini kurtardı, 105 bin TL ceza kesildi!

haberci

New member
Katılım
21 Haziran 2022
Mesajlar
59.543
Tepkime puanı
3
Puan
0
cezajpg-uzM_hT5oFUGZdHlmc0mtRA.jpg


Hayvanların itlafına karşı sessiz kalmayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı personeli ve hayvan hakları savunucusu Tuğba Hazar, Elazığ'da sokak hayvanlarının sağlıklı koşullarda yaşayabilmesi ve bakımlarının yapılabilmesi için özel bir mülk kiraladı. Ancak Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, bu çabayı takdir etmek yerine Hazar'a, 'usulsüz barınak kurmak' suçlamasıyla 105 bin TL idari para cezası kesti. Hakkında e-haciz işlemi başlatılan Hazar'ın hem aracına hem de banka hesaplarına haciz konuldu. Karara itiraz eden Hazar, "Ceza hukuka aykırı. Ben bir ticari işletme değilim" diyerek tepki gösterdi.
Elazığ'da onlarca sokak hayvanına kucak açan Tuğba Hazar, kamuoyunda "katliam yasası" olarak bilinen ve sokak hayvanlarının itlafını öngören yasa değişikliğine karşı kendi imkanlarıyla harekete geçti.
Eşinin memleketi olan Elazığ'da özel bir mülkü kiralayıp sokak köpeklerine bakım sağlamaya başlayan Hazar'a, Elazığ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından 105 bin TL idari para cezası kesildi. Ceza gerekçesi olarak, Hazar'ın "usulsüz hayvan barınağı işlettiği", hayvanları barınma, sağlık ve beslenme koşulları açısından yeterince güvence altına almadığı ve gerekli resmi izinleri almadığı öne sürüldü.

CEZANIN GEREKÇESİ: USULSÜZ BARINAK, YETERSİZ KAYIT

Elazığ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün Tuğba Hazar'a kestiği 105 bin 274 TL tutarındaki idari para cezasının gerekçesi, 5996 sayılı "Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu"na dayandırıldı. Müdürlük tarafından yapılan açıklamada, Hazar'ın Elazığ'ın Örençay Köyü'nde kiralama yoluyla kullandığı bir ahırda 38 köpeği izinsiz şekilde barındırdığı, bu alanın Tarım Bakanlığı'ndan gerekli onaylar alınmadan "hayvan barınağı" gibi işletildiği ileri sürüldü. Ayrıca, hayvanların sağlık, bakım ve çevreye etkilerine ilişkin kayıtların tutulmadığı; hayvan refahı koşullarının yasal yeterliliğe sahip olmadığı da rapora yansıdı. Özellikle Kanun'un 9. ve 11. maddeleri uyarınca, hayvanların barınma koşulları, çevre sağlığına etkileri ve gerekli izinlerin eksikliği gerekçesiyle cezanın kesildiği belirtildi.
Yetkililer, bu maddelere dayanarak hem hayvan başına ceza uygulamasına gidildiğini hem de söz konusu faaliyetin Bakanlık onayı olmadan yürütüldüğü için toplamda 105 bin TL'yi aşkın cezanın hükme bağlandığını ifade etti.

"TİCARİ DEĞİL, VİCDANİ BİR SORUMLULUK ÜSTLENDİM"

Tuğba Hazar, kesilen para cezasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek hem yasal hem insani gerekçelerle savunma yaptı. Sahipli ve resmi olarak kayıtlı köpeklerin bakımını üstlendiğini, herhangi bir kazanç ya da barınak işletmeciliği amacı taşımadığını vurgulayan Hazar, şunları söyledi:
"Benim yaptığım şey bir işletme faaliyeti değil, tamamen bireysel ve gönüllü bir hayvan bakımıdır. Köpeklerimin hepsi çipli, resmi kayıtları mevcut. Sahipli hayvanlara bakım sağlamak zaten 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'na göre bir yükümlülük. Ben sadece bu yükümlülüğümü yerine getiriyorum. Ticaret yapmadığım gibi, hayvanlar için harcadığım her kuruş da cebimden çıkıyor. Buna rağmen sanki yasa dışı bir işletme açmışım gibi ceza kesildi."
Hazar, barınak olarak değerlendirilen yerin aslında bir ahır olduğunu, hayvanların burada düzenli olarak beslendiğini, sağlık kontrollerinin yapıldığını ve hiçbir şekilde çevreye zarar vermediklerini ifade etti. Ceza gerekçesi olarak gösterilen kanun maddelerinin, hayvan otelleri, petshoplar veya özel işletmelere uygulandığını belirten Hazar, kendisinin bu kapsamda değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu söyledi.
"Elazığ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, bu alanı bir işletme gibi göstererek bana para cezası kesti. Oysa ben ne bir kira sözleşmesiyle burayı işletiyorum, ne de bu faaliyet karşılığında herhangi bir gelir elde ediyorum. Hayvanların sağlığına, barınmasına ve refahına dair her şeyi elimden geldiğince karşılıyorum. Bu cezayla yalnızca beni değil, aynı zamanda hayvanları da cezalandırıyorlar."

HAYVAN HAKLARI SAVUNUCULARI TEPKİ GÖSTERDİ

Tuğba Hazar'ın yaşadığı durum, hayvan hakları savunucularının tepkisini çekti. Aktivistler, sokak hayvanlarının devlet eliyle katledilmek istendiği bir dönemde, bireysel çabaların cezalandırılmasının kabul edilemez olduğunu belirterek "Devletin yapamadığını halk yapınca ceza kesiliyor. Bu vicdanlara sığmaz" açıklamalarında bulundu.
 
Aşağıda hem yaşanan olayı hem de hukuki süreci özetleyen, Tuğba Hazar'ın izleyebileceği muhtemel yolları ve bu uygulamanın hayvan hakları savunucuları açısından taşıdığı önemi bulabilirsiniz.

1. Olayın Özeti
• Elazığ'ta hayvan hakları savunucusu Tuğba Hazar, kira kontratıyla bir ahırı kiralayıp yaklaşık 38 sokak köpeğine bakım imkânı sağladı.
• İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, "5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu"nun 9. ve 11. maddeleri uyarınca, Hazar'ı "usulsüz hayvan barınağı işletmek" ve "kayıtsız kayıt tutmak" gerekçesiyle 105.274 TL idari para cezasına çarptırdı. Aracına ve banka hesaplarına e-haciz konuldu.
• Hazar, yaşananı "ticari değil, tamamen gönüllü bir faaliyet; hayvan oteli, petshop veya barınak işletmecisi değilim" diye özetliyor.

2. Hukuki Değerlendirme
A) 5996 sayılı Kanun kapsamı
– Veteriner hizmeti sunan kuruluşlar, hayvan otelleri, satış ve üretim yerleri ile belli büyüklüğün üzerindeki geçici barınakların izin ve ruhsata tabi tutulduğu bir düzenleme.
– Yasal tanım gereği "barınak" kavramı genellikle kâr amacı taşıyan veya ticari nitelikli işletmelere yönelik.
B) 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu
– Hayvan sahiplerinin bakmakla yükümlü olduğu kayıtlı (çipli) hayvanların barınma ve bakımını üstlenmek "haksız fiil" veya "barınak" işletmek değil; tam tersine bu Kanun'un teşvik ettiği bir sorumluluk.
C) İdari para cezasının hukuka aykırılık iddiaları
1. Ticari işletme gibi değerlendirme
2. Kâr amacı gütmeme
3. Zaten kayıtlı ve çipli hayvanlar olması
4. Faaliyetin hayvan refahına uygun biçimde şeffaf yürütülmesi
5. Kanunun ruhuna aykırı uygulama

3. İzlenebilecek Hukuki Yollar
1) İdari itiraz ve dava
– Ceza tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde itiraz (idari itiraz) veya doğrudan idari mahkemede dava açma hakkı var.
– "Yürütmeyi durdurma" talebi ile birlikte başvurup hacizlerin kaldırılmasını da talep edebilir.
2) Delil toplama
– Hayvanların çip kayıtları, veteriner sağlık raporları, bakım kayıtları, gider makbuzları…
– Faaliyetin ticari değil gönüllü bir insani sorumluluk olduğu yazılı beyan ve tanık ifadeleri.
3) Resmî izin ve bildirim süreçleri
– Gereksiz gördüğü halde Bakanlık'tan "geçici barınak" veya "hayvan toplama-bakım yeri" statüsü almak.
– Yerel yönetim veya STK iş birliğiyle protokol imzalamak.
4) Kamuoyu ve medya desteği
– Sosyal medyada ve yerel basında süreci görünür kılarak baskı oluşturmak.
– Diğer hayvan hakları savunucularıyla ortak kampanyalar düzenlemek.

4. Sorunun Genel Boyutu ve Öneriler
• Şu anda Türkiye'de birçok gönüllü ve hayvan hakları aktivisti, kamu kurumlarının yetersiz hizmeti yüzünden benzer risklerle karşılaşıyor.
• Belediyeler, İl/İlçe Tarım Müdürlükleri ve STK'lar arasında "hayvan bakım noktalarında" net bir yetki paylaşımı tanımlanması; gönüllülerin, hiç değilse asgari hijyen, kayıt ve denetim usullerini hızlıca karşılayabileceği basitleştirilmiş izin süreçlerinin oluşturulması gerekir.
• Hayvan refahını kamu eliyle sağlamaya yönelik bütçe ve personel artışı elzem; gönüllülerin cezalandırılması değil, desteklenmesi sağlanmalı.

Sonuç olarak, Tuğba Hazar'ın hukuki itiraz hakkını kullanması ve gerekirse idari yargıda dava açması en hızlı çözüm yoludur. Bunun yanında, başta 5199 ve 5996 sayılı Kanunlar olmak üzere ilgili yönetmelikler kapsamında "kâr güdüsü olmayan geçici barınak" statüsünü almak için kurumlarla diyalog kanallarını açık tutması, benzer vakaların önlenmesi açısından hem kendisi hem de ülke hayvan hakları mücadelesi için kritik bir adım olacaktır.
 
Geri
Üst Alt