Testis travması genellikle darbe veya yaralanma sonucunda testislere zarar verilmesi durumunu ifade eder. Bu tür durumlarda testis travması tedavisi genellikle konzervatif yöntemlerle yapılır. Testis travması tedavisinde şu adımlar uygulanabilir:

1. Skrotumun desteklenmesi ve sabitlenmesi: Skrotumun desteklenmesi testislerin sarkmasını önler ve rahatlatıcı bir etki yapabilir.

2. Antiinflamatuvar ilaçlar: Ödem ve ağrıyı azaltmak için doktorunuz antiinflamatuvar ilaçlar önerebilir.

3. Buz uygulaması: Akut dönemde buz uygulaması ödem ve şişliği azaltabilir.

4. İstirahat: Birkaç gün istirahat önerilebilir, böylece testisler dinlenir ve iyileşme sürecine destek olunur.

Testis travması tedavisinde belirtiler ve travmanın şiddeti göz önüne alınarak uygun tedavi planı oluşturulmalıdır.

Testisler torsiyon adı verilen durumda yer değiştirebilir. Testis torsiyonu, genellikle testisleri besleyen spermatik kordonun etrafında dönmesi durumudur. Bu durum testislere giden kan akışını engelleyebilir ve ciddi bir durum olabilir. Testis torsiyonu acil cerrahi müdahale gerektirir.

Testis kayması ise testis torsiyonu ile karıştırılmamalıdır. Testis kayması, testislerin normal pozisyonundan ayrılması ve skrotum içinde yukarı doğru hareket etmesi durumudur. Testis kayması da cerrahi müdahale gerektirebilir.

Testis fiksasyonu, testis torsiyonunun tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Torsiyonun acil olarak çözülmesi ve testislerin skrotuma uygun şekilde sabitlenmesi amacıyla yapılan cerrahi bir işlemdir. Bu işlem testislerin dartos cebine yerleştirilerek dikişsiz olarak fikse edilmesini içerir.

Testislerde kabuklanma genellikle mantar enfeksiyonlarına bağlı olarak görülebilir. Testislerde mantar enfeksiyonları genellikle kaşıntı, kızarıklık, pullanma gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Mantar enfeksiyonları cinsel organlarda yaygın görülen rahatsızlıklardır ve genellikle tedavi edilebilirler.

Kremaster refleksi ise uyluğun iç tarafının hafifçe çizilmesi sonucunda skrotumun yukarı kalkması şeklinde ortaya çıkan bir reflekstir. Bu refleks bazen uyaran olmadan da gerçekleşebilir ve genellikle soğuk ortamlarda, heyecanlı anlarda veya korku anlarında ortaya çıkabilir. Bu refleksin genellikle normal bir fizyolojik tepki olduğu düşünülür.