haberci
Efsanevi Üye
Tozlu Anıların Fısıltısı
Bir kutu içinde saklanmış, yılların derinliğinde,
Renkleri solmuş fotoğraflar, sessizce bekler orada.
Her biri ayrı bir hikaye, bir zamanlar yaşanmış,
Yılların unuttuğu gülüşler, şimdi yalnızca bir iz.
Renkleri solmuş fotoğraflar, sessizce bekler orada.
Her biri ayrı bir hikaye, bir zamanlar yaşanmış,
Yılların unuttuğu gülüşler, şimdi yalnızca bir iz.
Parmak uçlarımda hissettiğim, yüzeyinin pürüzü,
Zamanın dokunuşlarıyla, hafifçe aşınmış.
Her bir karede bir rüya, bir sevda, bir umut,
Öylesine saf ve derin, kalbimde yankılanır durur.
Zamanın dokunuşlarıyla, hafifçe aşınmış.
Her bir karede bir rüya, bir sevda, bir umut,
Öylesine saf ve derin, kalbimde yankılanır durur.
Geçmişin duru ikizleri, belki de ben ve sen,
Gözlerimizdeki parıltı, hiç sönmeyen bir ateş gibi.
Anıların içinde gezinirken, kaybolurum aniden,
Her bir bakışta bir tebessüm, bir damla gözyaşı gizli.
Gözlerimizdeki parıltı, hiç sönmeyen bir ateş gibi.
Anıların içinde gezinirken, kaybolurum aniden,
Her bir bakışta bir tebessüm, bir damla gözyaşı gizli.
Eski fotoğraflarda yolculuk, bir özlem serüveni,
Zamanı tersine çevirmek, mümkün olmasa da.
Her bir karede bulduklarım, kalbime dokunan,
Tozlu anıların fısıltısı, içimde yankılanan.
Zamanı tersine çevirmek, mümkün olmasa da.
Her bir karede bulduklarım, kalbime dokunan,
Tozlu anıların fısıltısı, içimde yankılanan.