Trump: Sonunda bir anlaşmaya varılacak

ABD Başkanı Donald Trump'ın "Sonunda bir anlaşmaya varılacak" sözlerinin arka planı şöyle özetlenebilir:

1. 60 günlük "üslup"
• Trump, göreve döndükten sonra İran'a nükleer programını sınırlamak, bölgesel yayılmacılığını frenlemek ve balistik füze faaliyetlerini dondurmak üzere 60 günlük bir süre tanıdığını söylüyor.
• Bu sürede İran'dan "daha sert" bir nükleer anlaşma teklifi beklemiş; İran ise bunu reddetti.

2. Trump'ın tutumu
• "Maksimum baskı" politikasını sürdürerek mevcut yaptırımları sıkılaştırdı.
• İleride "daha iyi" bir anlaşma yapmayı hedeflediğini ancak sürecin İran'ın iş birliğine bağlı olduğunu vurguluyor.

3. İngiltere Başbakanı Starmer'le buluşma
• Trump, gazetecilerin "İran ile anlaşma olacak mı?" sorusuna aynen şöyle yanıt verdi:
"İran'a anlaşmaya varmaları için 60 gün verdim, hayır dediler. Ama sonunda bir anlaşmaya varılacak."
• Görüşmenin ardından Starmer'in tavrı daha temkinli; Britanya, 2015'teki nükleer anlaşmaya (JCPOA) geri dönülmesini istiyor.

4. Olası gelişmeler
• Eğer İran baskılara boyun eğerse: Yeni bir çerçeve, yaptırımların hafifletilmesi ve JCPOA'nın güçlendirilmesi gündeme gelebilir.
• İran'ın 60 günlük süreci görmezden gelmesi ve uranyum zenginleştirmeye devam etmesi halinde: Trump, yaptırımları daha da arttırıp diplomasi dışı seçenekleri (askeri tedbirler vb.) ön plana çıkarabilir.

Sonuç olarak Trump, kısa vadede İran'ın "hayır" dediğini kabul etmekle beraber hâlâ masada bir anlaşma imkânı olduğunu; özellikle yaptırımların yarattığı ekonomik baskının İran'ı masaya döndüreceğini öngörüyor.