haberci
New member
Cuma günü Alaska'da gerçekleşecek ABD ve Rusya liderleri Donald Trump ile Vladimir Putin arasındaki zirve, son yılların en önemli diplomatik gelişmelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Toplantının yapılacağı Alaska, sadece zirvenin değil aynı zamanda tarihin de merkezinde yer alıyor.
Trump ve Putin, bugün ABD'ye ait olan Alaska'nın en büyük şehri Anchorage'da bir araya gelecek. Ancak ilginçtir ki, yaklaşık 150 yıl önce aynı topraklarda buluşsalardı, toplantı Rusya topraklarında gerçekleşmiş olacaktı. Alaska, şu anda ABD'nin en büyük eyaleti olsa da bir zamanlar Rusya'ya aitti.
Kuzey Amerika'nın en kuzeybatısında konumlanan Alaska, Rusya'dan Bering Boğazı ile ayrılıyor. Trump'ın zirveyi Alaska'da yapacağını duyurmasının ardından Rusya Başkanlık Asistanı Yuri Uşakov, bu seçimin oldukça mantıklı olduğunu belirtti. İki ülke lideri arasında yapılacak önemli bir zirvenin Alaska'da gerçekleşmesi, coğrafi ve tarihi bağlamda ilginç bir tercih olarak karşımıza çıkıyor.
Alaska ile Rusya arasındaki tarihi ilişkiler 1700'lere dayanıyor. 1728'de Vitus Bering liderliğindeki bir keşif gezisi, Alaska'nın Rusya'ya bağlı olmadığını gösterdi. Ardından başlayan ticari faaliyetlerle Alaska, kârlı bir kürk ticaret merkezi haline geldi. Ancak 19. yüzyılda yaşanan rekabet ve siyasi gelişmeler sonucunda Rusya, Alaska'yı ABD'ye satmaya karar verdi.
Alaska'nın satın alınması, dönemin ABD Dışişleri Bakanı William Seward'ın çabalarıyla gerçekleşti. Uzun süren müzakereler sonucunda ABD, Alaska'yı 7,2 milyon dolara satın aldı. Başlangıçta eleştirilen bu hamle, ilerleyen yıllarda Alaska'nın doğal kaynaklarıyla önemli bir eyalet haline gelmesini sağladı.
Bugün Alaska, zengin doğal kaynakları ve benzersiz coğrafi özellikleriyle dikkat çekiyor. Trump ve Putin'in Elmendorf-Richardson Ortak Üssü'nde bir araya geleceği zirve, tarihi ve stratejik öneme sahip bir buluşma olacak. Alaska'nın diplomasi tarihinde de özel bir yere sahip olacak bu zirve, umut verici gelişmelere vesile olabilir.