Türkiye'nin su potansiyeli oldukça zengin ve çeşitlidir. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne göre, tüketilebilecek yüzey suyu potansiyeli 98 milyar m3 olarak hesaplanmaktadır. Bu potansiyelin 95 milyar m3'ü yurtiçindeki nehirlerden, 3 milyar m3'ü ise komşu ülkelerden gelen nehirlerden sağlanmaktadır.

Su kaynakları açısından Türkiye'nin içme suyu havzaları oldukça önemlidir. İçme suyu havzaları, içme ve kullanma suyu temin edilen yüzey ve yeraltı su kaynaklarının bölge topografyası ile sınırlı tabii su toplama alanlarıdır. Bu havzalar, suyun temin edilmesi ve korunması açısından büyük öneme sahiptir.

Havza koruma alanları ise su havzalarının korunması için belirlenen alanlardır. Mutlak koruma alanları su havza koruma alanlarından biridir ve içme suyu temin edilen veya edilebilecek yapay ve doğal göller çevresinde en yüksek su seviyesinde olan kara alanlarıdır. Bu alanlar, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşır.

Su havzalarına ev yapılması konusu da önemlidir. Su havzaları kirlenmemeli ve korunmalıdır. Ancak bazı durumlarda, planlı ve kontrollü şekilde yapılaşmanın önü açılabilmektedir. Eski yönetmeliklerde yer alan birtakım kısıtlamaların kaldırılmasıyla su havzalarında yapılaşmanın artabileceği ifade edilmektedir.

Türkiye su kaynakları açısından oldukça zengin bir ülkedir. Akarsular, göller, yeraltı suları, kaplıca ve maden suları, denizler ve okyanuslar gibi çeşitli su kaynaklarına sahiptir. Bu su kaynakları, içme suyu ihtiyacı, tarım sulaması, enerji üretimi, balıkçılık gibi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Son yıllarda kişi başına düşen su miktarında azalma yaşansa da Türkiye henüz su fakiri olmamakla birlikte su stresi yaşayan bir ülke konumundadır. Su kaynaklarının korunması, sürdürülebilir şekilde yönetilmesi ve suyun verimli kullanılması büyük önem taşımaktadır.