Ulaşım coğrafyası kavramı, kara, hava, demir ve deniz yolu ulaşımını inceleyen bir bilim dalı olarak tanımlanmaktadır. Ulaşım ve ulaştırma, insanların ve insanların ürettiği mal ve hizmetlerin bir yerden başka bir yere taşınmasını sağlayan önemli bir faaliyettir. Tarihsel olarak da ulaşım, insanların temel faaliyetlerinden biri olmuştur ve toplumların gelişiminde büyük rol oynamıştır.

Ulaştırma sektörü ise hizmet sektörü içinde yer almaktadır ve temel olarak insanların, malın, hizmetin veya unsurların yer değiştirmesini sağlar. Bu sektör sayesinde insanlar, üretilen mallar veya hizmetler farklı noktalara güvenilir bir şekilde taşınabilir.

Türk Dil Kurumu'na göre, ulaşım; bir yerden bir yere aktarma işi olarak tanımlanırken, ulaştırma ise insanların, malların, haberlerin ulaşmasını sağlayan işlerin ve araçların tümü olarak nitelendirilmektedir.

Ulaştırma kavramı ise her türlü ürün veya hizmetin çeşitli iletim ve taşıma araçlarıyla üretildiği noktadan ihtiyaç duyulan son noktaya kadar taşınması faaliyetini ifade eder. Bu kavram günümüzde oldukça önemli bir iş alanı haline gelmiştir.

Ulaşım ağları ise karayolu, denizyolu, havayolu ve demiryolu gibi farklı taşıma yöntemlerini içerir. Bu ağlar, köylerden başlayarak şehirler ve ülkeler arasında insan ve mal taşınmasını sağlar.

Ulaşım ile ilgili meslekler arasında kamyon şoförü ve kılavuz kaptan gibi meslekler bulunmaktadır. Bu meslekler, farklı taşıma araçlarıyla insanların ve malların güvenli şekilde taşınmasını sağlar.

Ulaşımın önemi ise insanları ve malları en kısa sürede, uygun maliyetle ve güvenli bir şekilde taşımak olarak belirtilir. Devletin temel görevlerinden biri de ekonomik ve toplumsal ihtiyaçları karşılayacak ulaşım sistemlerini kurmak ve koordine etmektir.

Son olarak, ulaşım faaliyetleri arasında karayolu, denizyolu, havayolu ve demiryolu ulaşımı yer almaktadır. Bu farklı taşıma yöntemleri insanların seyahat etmesini, malların ticaretini ve haberleşmeyi sağlar.

Siyasi bölgeler ise yönetim, dil, din, kültür gibi beşeri özelliklere göre belirlenen bölgelerdir. Siyasi bölge kavramında ülke veya güç birliği gibi unsurlar bulunurken, coğrafi bölge kavramı ise daha geniş bir alanı tanımlamaktadır. Bu nedenle siyasi bölgeler, belirli bir yönetim yapısına sahip olan alanları ifade eder.