S
SoruCevap
Guest
Vit D seviyeleri ve düşükse yükseltme ile ilgili çok fazla bilgi kirliliği ve dolayısıyla kafa karışıklığı mevcut. D vitamininin seviyesi ne olmalı, bu herkes için geçerli midir, güneşlenmek tek çare midir?
Vit D, sadece kemik sağlığı ile ilgili olmayıp aynı zamanda kalp krizinden, beyin felcine kadar, enfeksiyon bulaşmasından kanser gelişmesine kadar bir çok akut ve kronik olaydan bizi koruyan bir vitamindir.
D Vitamini Seviyesi Kaç olmalıdır?
Vit D seviyelerinin laboratuvar değerlerine baktığımızda referans aralığının 10-100 mg/ml gibi çok uç değerlerde olduğunu görürüz. Bu 11 değerinin de, 99 değerinin de normal olduğunu gösteriyor. Ve tedavisinde ise güneşlenmemiz ve yaklaşık 400-500 ünite Vit D almamız önerilir. Oysa Vit D gebelik ve kronik hastalık dönemlerinde daha fazla alınması gereken ve yine hastalığın şiddetine göre seviyesinin belirlenmesi gereken bir vitamindir. Yine de bir ortalama değer vermek gerekirse 60-80 mg/ml (veya bazı laboratuvar kağıtlarında sonuç nmol/l olarak yazar. O zaman istediğimiz vit D değeri 24-32 nmol/l) olmalıdır. Eğer ki diyabet, alzheimer, romatizmal hastalıklar gibi kronik bir hastalık varsa kişi de o zaman 80 seviyesine yakın, kanser varsa 90'a yakın bir Vit D seviyesi son derece elzemdir. Rastgele bakılan vitamin değerlerinde çok fazla 10-15 ve en iyi ihtimalle 30 mg/ml olduğunu görüyoruz. Bu da biraz önce bahsettiğim hastalıklardan korunmamız için yeterli bir vit D seviyesi değildir. Ve düşük vitamin seviyeleri için verilen damla takviyeleri ise son derece yetersizdir. Bu takviye, kanda ideal seviyelere ulaşmış hastaların bile vitamin seviyelerini yaz mevsimi dışındaki mevsimlerde koruyamaz.
D Vitamini Nasıl Yükseltilir?
Bu vitaminin en verimli kaynağı güneş ışığıdır. Bunun için yaz aylarında ve güneşin dik açıyla geldiği 11:00-14:00 saatleri arası 30 ila 45 dakikalık bir süre tercih edilmelidir. Kollarımızın ve ayaklarımızın açık olası bile yeterlidir. Güneşin vitamin D üretimine katkıda bulunduğu ultraviyole B dalgası camdan geçmez, onun için cam arkasından güneşlenmenin bir faydası olmaz. Güneş kremi de güneşin bu faydasını ortadan kaldırır. Ayrıca bu tür güneş kremlerinin uzun vadeli kullanımı zamanla toksin birikimine sebep olur ve bu çocuklarda daha zararlıdır. Kendimizi ve çocukları yazın güneşlenmeye kademeli olarak alıştırırsak, mesela başlangıçta 16:00 den sonra ve kısa süreli güneşlenme ile başlayıp bunu öğlene doğru çekersek herhangi bir güneş koruyucu kreme ihtiyaç duymayız. Bu arada oluşan esmerleşme hem ağır yanıklara sebep olmaz hem de cildin Vit D emme oranını artırır.
Malign melanom cilt kanserinin bir tek sebebi güneş değildir. Epigenetik dediğimiz kalıtım ve abartılı güneşlenme ve dengesiz beslenme bunun sebepleri arasındadır. Makul seviyedeki bir güneşlenmenin böyle bir zararı olmaz.
Yetersiz vit D seviyesinde almamız gereken miktar 4000-5000 civarıdır. Ve mümkünse 1 ay ve 3 ay sonra kan vitamin seviyelerini kontrol etmemiz gerekir. Ekstra vitamin takviyesi almanın yanında düzenli yumurta ve balık tüketmekte vitamin seviyelerimize katkıda bulunacaktır.
Güneşlenme ile artırılan vit D seviyesi ile damla şeklinde alınan vit D arasında bir fark vardır. Güneşten alınan vit D, güneş kesilse bile yavaş yavaş kademeli olarak düşer. Ancak takviye şeklinde alındığında Vit D seviyesi takviyenin kesilmesinden itibaren çok daha hızlı azalır. Beslenme bozuklukları bunu daha da hızlandırır.
Yeterli Güneşlenmeye Rağmen Düşük Olan Vit D seviyesi!
Bunun başlıca sorumlusu paketlenmiş ürünlerin çok ve mevsimine uygun sebze ve meyvenin az tüketimidir. Beslenme bozuklukları zamanla bağırsak geçirgenliğinin artmasına, karaciğerin yağlanmasına ve D vitamininin karaciğerdeki gerekli dönüşümünün aksamasına yol açar. Böylece yaz ortasında yeteri kadar güneşlendimiz halde vit D seviyelerini olması gerekenin çok altında olduğunu görürüz.
D Vitamini Ve Vit K2-Mg birlikteliği
Yeterli kan vitamin D seviyesine rağmen sebepsiz oluşan halsizlik-yorgunluk ve kramplar K2 ve magnezyum eksikliğinden kaynaklanabilir. Bunlar eksikken sadece D vitaminini artırmak artmış kalsiyum yüküne bu da zamanla belli yerlerde kireçlenmeye sebep olabilmektedir. Bu tür takviyeler için doktorunuzdan destek almayı unutmayın
Vit D, sadece kemik sağlığı ile ilgili olmayıp aynı zamanda kalp krizinden, beyin felcine kadar, enfeksiyon bulaşmasından kanser gelişmesine kadar bir çok akut ve kronik olaydan bizi koruyan bir vitamindir.
D Vitamini Seviyesi Kaç olmalıdır?
Vit D seviyelerinin laboratuvar değerlerine baktığımızda referans aralığının 10-100 mg/ml gibi çok uç değerlerde olduğunu görürüz. Bu 11 değerinin de, 99 değerinin de normal olduğunu gösteriyor. Ve tedavisinde ise güneşlenmemiz ve yaklaşık 400-500 ünite Vit D almamız önerilir. Oysa Vit D gebelik ve kronik hastalık dönemlerinde daha fazla alınması gereken ve yine hastalığın şiddetine göre seviyesinin belirlenmesi gereken bir vitamindir. Yine de bir ortalama değer vermek gerekirse 60-80 mg/ml (veya bazı laboratuvar kağıtlarında sonuç nmol/l olarak yazar. O zaman istediğimiz vit D değeri 24-32 nmol/l) olmalıdır. Eğer ki diyabet, alzheimer, romatizmal hastalıklar gibi kronik bir hastalık varsa kişi de o zaman 80 seviyesine yakın, kanser varsa 90'a yakın bir Vit D seviyesi son derece elzemdir. Rastgele bakılan vitamin değerlerinde çok fazla 10-15 ve en iyi ihtimalle 30 mg/ml olduğunu görüyoruz. Bu da biraz önce bahsettiğim hastalıklardan korunmamız için yeterli bir vit D seviyesi değildir. Ve düşük vitamin seviyeleri için verilen damla takviyeleri ise son derece yetersizdir. Bu takviye, kanda ideal seviyelere ulaşmış hastaların bile vitamin seviyelerini yaz mevsimi dışındaki mevsimlerde koruyamaz.
D Vitamini Nasıl Yükseltilir?
Bu vitaminin en verimli kaynağı güneş ışığıdır. Bunun için yaz aylarında ve güneşin dik açıyla geldiği 11:00-14:00 saatleri arası 30 ila 45 dakikalık bir süre tercih edilmelidir. Kollarımızın ve ayaklarımızın açık olası bile yeterlidir. Güneşin vitamin D üretimine katkıda bulunduğu ultraviyole B dalgası camdan geçmez, onun için cam arkasından güneşlenmenin bir faydası olmaz. Güneş kremi de güneşin bu faydasını ortadan kaldırır. Ayrıca bu tür güneş kremlerinin uzun vadeli kullanımı zamanla toksin birikimine sebep olur ve bu çocuklarda daha zararlıdır. Kendimizi ve çocukları yazın güneşlenmeye kademeli olarak alıştırırsak, mesela başlangıçta 16:00 den sonra ve kısa süreli güneşlenme ile başlayıp bunu öğlene doğru çekersek herhangi bir güneş koruyucu kreme ihtiyaç duymayız. Bu arada oluşan esmerleşme hem ağır yanıklara sebep olmaz hem de cildin Vit D emme oranını artırır.
Malign melanom cilt kanserinin bir tek sebebi güneş değildir. Epigenetik dediğimiz kalıtım ve abartılı güneşlenme ve dengesiz beslenme bunun sebepleri arasındadır. Makul seviyedeki bir güneşlenmenin böyle bir zararı olmaz.
Yetersiz vit D seviyesinde almamız gereken miktar 4000-5000 civarıdır. Ve mümkünse 1 ay ve 3 ay sonra kan vitamin seviyelerini kontrol etmemiz gerekir. Ekstra vitamin takviyesi almanın yanında düzenli yumurta ve balık tüketmekte vitamin seviyelerimize katkıda bulunacaktır.
Güneşlenme ile artırılan vit D seviyesi ile damla şeklinde alınan vit D arasında bir fark vardır. Güneşten alınan vit D, güneş kesilse bile yavaş yavaş kademeli olarak düşer. Ancak takviye şeklinde alındığında Vit D seviyesi takviyenin kesilmesinden itibaren çok daha hızlı azalır. Beslenme bozuklukları bunu daha da hızlandırır.
Yeterli Güneşlenmeye Rağmen Düşük Olan Vit D seviyesi!
Bunun başlıca sorumlusu paketlenmiş ürünlerin çok ve mevsimine uygun sebze ve meyvenin az tüketimidir. Beslenme bozuklukları zamanla bağırsak geçirgenliğinin artmasına, karaciğerin yağlanmasına ve D vitamininin karaciğerdeki gerekli dönüşümünün aksamasına yol açar. Böylece yaz ortasında yeteri kadar güneşlendimiz halde vit D seviyelerini olması gerekenin çok altında olduğunu görürüz.
D Vitamini Ve Vit K2-Mg birlikteliği
Yeterli kan vitamin D seviyesine rağmen sebepsiz oluşan halsizlik-yorgunluk ve kramplar K2 ve magnezyum eksikliğinden kaynaklanabilir. Bunlar eksikken sadece D vitaminini artırmak artmış kalsiyum yüküne bu da zamanla belli yerlerde kireçlenmeye sebep olabilmektedir. Bu tür takviyeler için doktorunuzdan destek almayı unutmayın
