Yalan makinesi, genellikle poligraf olarak da adlandırılan cihazdır ve vücuttaki farklı fizyolojik tepkileri ölçerek kişinin yalan söyleyip söylemediğini tespit etmeye çalışır. Yalan makinesi, terleme, nabız, kan basıncı ve ciltteki elektrik iletkenliği gibi parametreleri ölçerek bu sonucu çıkarır. Ayrıca bazı yöntemler gözbebeğindeki değişiklikleri veya beyin aktivitesindeki farklılıkları da ölçebilir.

Mahkemelerde yalan makinesi genellikle kullanılmaz çünkü %1,5 gibi bir yanılma payı bulunmaktadır. Dolayısıyla yalan makinesinin sonuçları tek başına kesin bir kanıt olarak kabul edilmez.

Yalan makinesi testi, önce sanığa bazı basit sorular sorularak fizyolojik tepkileri ölçülür, daha sonra gerçek sorularla devam edilir ve bu sinyaller kayda alınır. Test sırasında nefes alış hızı, nabız, kan basıncı ve terleme miktarı gibi parametreler dikkate alınır.

Yalan dedektörü, yani poligraf, insanın yalan söyleyip söylemediğini tespit etmeye çalışan bir cihazdır. Poligraf cihazı ise insanların fizyolojik tepkilerini ölçen bir makinedir ve sorgulama sırasında kullanılarak kişilerin yalan söyleyip söylemediğini saptamaya çalışılır.

Yalan makinesi, 1921'de John Augustus Larson tarafından icat edilmiştir. Temel olarak, kalp atış hızı, kan basıncı ve diğer fizyolojik tepkiler ile yalan söyleme arasındaki ilişki üzerine yapılan çalışmalar sonucunda poligraf cihazı geliştirilmiştir.

Yalan makinesi güvenilirliği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Üreticiler, poligraf cihazının doğru kullanılması durumunda %90 oranında doğru sonuç verebileceğini iddia etmektedir. Ancak bazı bilimsel araştırmalar, yalan makinesinin tam anlamıyla güvenilir olmadığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla yalan makinesinin kesin sonuçlar verdiği konusunda genel bir kanı bulunmamaktadır.