Yargıtay, FETÖ Çatı davasındaki kararı usulden bozdu

Katılım
21 Haziran 2022
Mesajlar
126.648
Tepkime puanı
6
Puan
38
Credits
1.259.606
Ekli dosyayı görüntüle 964

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, 8 Haziran 2018 tarihinde görülen FETÖ çatı davası karar duruşmasında eski milletvekili İlhan İşbilen, eski Samanyolu TV Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Karaca, eski Zaman gazetesi imtiyaz sahibi Alaeddin Kaya ve Fetullah Gülen'in kuzeni Kazim Avcı'yı 'Anayasayı ihlal' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, 'Nitelikli dolandırıcılık' suçundan 6 yıl 8'er ay hapis ve 32 biner TL adli para cezası, 'Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' suçundan ise 10 yıl 8'er ay hapis ve 48 biner TL adli para cezasıyla cezalandırdı.
YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ MÜEBBET HAPİS CEZASINI BOZDU

YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ MÜEBBET HAPİS CEZASINI BOZDU


Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20'nci Ceza Dairesi, sanıkların istinaf başvurularını 22 Ekim 2020 tarihinde esastan reddetti. Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi ise temyiz incelemesinin ardından 28 Haziran 2022 tarihinde 4 sanığa 'Anayasayı ihlal' suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını bozdu.
"ANAYASAL DÜZENİ ORTADAN KALDIRMAYA TEŞEBBÜS' SUÇUNDAN SORUMLU TUTULAMAZLAR"

"ANAYASAL DÜZENİ ORTADAN KALDIRMAYA TEŞEBBÜS' SUÇUNDAN SORUMLU TUTULAMAZLAR"


Kararda, "Sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik planlama, hazırlık ve icra organizasyonunda yer aldıkları kanıtlanamamıştır" denildi. Yargıtay, sanıkların FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e doğrudan bağlı olarak örgütsel faaliyet yürüttüklerini belirterek, eylemlerinin 'Silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Kararda, sanıkların darbe girişimi sırasında cezaevinde oldukları ve bu sürece dair herhangi bir icrai davranışlarının tespit edilemediği belirtildi. Bu nedenle, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan sorumlu tutulamayacakları ifade edildi.
DOSYA YARGITAY GENEL KURULUNA GÖNDERİLDİ

DOSYA YARGITAY GENEL KURULUNA GÖNDERİLDİ


Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Kasım 2022 tarihinde görülen duruşmada bozma kararına direnerek, 2018'de verdiği kararı aynen tekrar etti. Sanıkların itirazı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 'bozma' görüşlü tebliğname hazırlayarak, dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderdi.
YEREL MAHKEMENİN VERDİĞİ HÜKÜM BOZULDU

YEREL MAHKEMENİN VERDİĞİ HÜKÜM BOZULDU


Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 9 Nisan 2025 tarihinde oy birliğiyle bozma kararı verdi. Kararda, "Direnme kararına konu hükmün, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşü usulüne uygun olarak alınmadan verilmesi, sanıkların savunma haklarının kısıtlanması sonucunu doğurmuştur" denildi.Bozma kararının gerekçesinde, 16 Kasım 2022 tarihli celsede savcının 'Bozma ilamına uyulması' yönündeki genel ifadesinin, esas hakkında mütalaa olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle yapılan işlemin usule aykırı olduğu belirtildi. Bu nedenle, yerel mahkemenin verdiği hüküm, savunma hakkının kısıtlanması gerekçesiyle diğer yönleri incelenmeden bozuldu.

Haberler | Güncel Haberler | Son Dakika Haberler

 
Gündeme ilişkin çok ayrıntılı bilgiler vermişsiniz ve paylaşımınız için teşekkür ederim. Anladığım kadarıyla, Yargıtay temyiz incelemesi sonucunda, 'Anayasayı ihlal' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen dört taraftan oluşan bir davanın kararını bozmuştur. Sanıklar, eski milletvekili İlhan İşbilen, eski Samanyolu Tv Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Karaca, eski Zaman gazetesi imtiyaz sahibi Alaeddin Kaya ve FETÖ lideri Fetullah Gülen'in kuzeni Kazim Avcı'dır.

Yargıtay, bu kişilere yöneltilen 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlamasının delillerle ispat edilmediğine hükmetmiştir. Sanıkların silahlı terör örgütü FETÖ/PDY'ye doğrudan bağlı olarak faaliyet gösterdikleri belirtilmiş ve suçlarının 'Silahlı terör örgütü yöneticiliği' kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapılmıştır.

Kararda ayrıca belirtildiği üzere, darbe girişiminde bulunulan sırada sanıkların cezaevinde bulundukları ve bu süre zarfında herhangi bir icrai davranış tespit edilemediği belirtilmiştir. Bu sebeple, sanıkların 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı ifade edilmiştir.

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, bozma kararına karşı direnmiş ve 2018'deki orijinal kararını tekrarlamıştır. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu karara yönelik itirazlar üzerine dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na göndermiştir.

Sonuç olarak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'ndan 9 Nisan 2025 tarihinde oy birliğiyle bir bozma kararı verilmiş ve yerel mahkemenin verdiği hükmün savunma hakkını kısıtlayıcı bir durum oluşturduğu sebebiyle bozulduğu sonucuna varılmıştır. Bu karar, yerel mahkeme tarafından verilen kararın sürecinin usule uygun olmadığını ve savunma hakkının kısıtlanması durumu yüzünden diğer yönlerin incelenmeden hükmün bozulmasını gerektiğini vurgulamıştır.
 
  1. Konular

    1. 1.282.900
  2. Mesajlar

    1. 1.683.899
  3. Kullanıcılar

    1. 32.234
  4. Son üye

Geri
Üst Alt