Yemeğin başında ilaç almak, ilacınızın yemekle etkileşime girmesini önlemek ve ilacın en iyi şekilde emilmesini sağlamak için önerilen bir uygulamadır. Yemekle birlikte alınan ilaçlar, midedeki asit salgısının artmasıyla ilacın emilimini etkileyebilir. Bu nedenle, özellikle bazı ilaçların etkilerini en iyi şekilde gösterebilmesi için yemekten sonra en az 30 dakika beklenmesi tavsiye edilir.

Ek izlemeye tabi ilaçlar, Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırıldıktan sonra hastalar üzerindeki etkilerinin izlenmesi gereken ilaçlardır. Bu ilaçlar için üçgenli takip sistemi oluşturulmuş olup, ilaç ambalajlarında siyah eşkenar üçgenli uyarı işareti ve "Bu ilaç ek izlemeye tabidir" ibaresi bulunmaktadır.

İlk ilaç hakkındaki bilinen kayıt, M.Ö. 3000 yılına Sümerlere aittir. Adı belirlenemeyen bir hekim tarafından ıslak topraktan yapılan bir tablete, çivi yazısıyla yazılmıştır. Bu tabletin içeriği tam olarak çözülememiş olmasına rağmen, tarihçiler tarafından önemli bir bulgu olarak kabul edilmektedir.

Yemekten hemen sonra ilaç içilmesi genellikle önerilmez. Çoğu ilacın en iyi emilimini sağlamak için aç karnına alınması tavsiye edilir. Ayrıca, bazı ilaçlar tok karnına alındığında mide tahrişine neden olabilir. Bu nedenle, ilaç almadan önce ambalajındaki talimatları doğru şekilde okumak önemlidir.

Yemek yedikten sonra açlık hissedilmesi süresi kişiden kişiye değişebilir. Genel olarak, yemekten sonra 2 saat bekledikten sonra vücudun açlık hissetmeye başladığı söylenebilir.

Reçetelerin geçerlilik süresi reçetenin tanzim tarihinden itibaren 4 iş günüdür. Bu süre içinde reçete SGK ile anlaşmalı eczanelerden ilaçlar alınmalıdır. Reçete yazıldığı tarihten itibaren hasta en fazla 4 gün içinde ilaçlarını eczaneden temin etmelidir.

İlacı ilk kim icat etti sorusuna verilen yanıt olarak Alexander Fleming ismi geçmektedir. Alexander Fleming, İskoçyalı bir doktor ve mikrobiyologdur. 1928 yılında penisilin antibiyotiğini keşfetmesiyle tanınmaktadır.

İlaç tarihçesi, korunma, cerrahi müdahalelerin kolaylaştırılması ve fizyolojik olayların değiştirilmesi amacıyla kullanılan kimyasal maddeler olarak tanımlanabilir. İlaçların tarihçesi Eski Çin, Hint ve Akdeniz uygarlıklarına kadar uzanmaktadır. 20. yüzyılda yapılan araştırmalar ile kemoterapi ve bağışıklık kavramları ortaya çıkmıştır.