Avrupa'da enerji kaynakları konusunda yapılan başlıklı bilgilendirmeye göre, çoğu Avrupa hanesi artık yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik temin edebiliyor. Bu kaynaklar arasında rüzgar, güneş ve biyokütle gibi seçenekler yer alıyor. 2015 yılında AB dahilinde yenilenebilir enerjinin yeni üretim kapasitesinin büyük bir kısmını oluşturduğu belirtilmektedir.

Güneş enerjisi konusunda Türkiye'nin dünya sıralaması hakkında verilen bilgiye göre, ülkemiz güneş enerjisini ısıtma amacıyla kullanımında Çin ve ABD'den sonra 3. sırada yer almakta. 2019 yılında kurulan yeni güneş enerjisi kapasitesinde ise Türkiye, Çin'den sonra ikinci sırada bulunmaktadır.

Yenilenebilir enerji kapsamında Türkiye'nin dünya sıralamasındaki yerine ilişkin yapılan açıklamaya göre, ülkemiz yenilenebilir enerjiyi en yoğun kullanan sekizinci ülke olarak konumlanmaktadır. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı'na (IRENA) göre, 2050 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynakları küresel enerji ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayacak potansiyele sahiptir.

Alternatif enerji kaynaklarına değinildiğinde ise güneş enerjisi, akarsu ve dalgaların kinetik enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji ve biyokütle enerjisi gibi seçeneklerin önemli birer alternatif enerji kaynağı olduğu belirtilmektedir. Bu kaynakların en büyük özelliği, yenilenme hızlarının tükenme hızlarından daha hızlı olmasıdır.

Türkiye'nin güneş enerjisi ve jeotermal enerji konularındaki durumuna ilişkin sunulan bilgilerde, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Türkiye'de en fazla güneş alan bölge ve Akdeniz Bölgesi'nin güneş enerjisi üretiminde verimli ikinci bölge olduğu ifade edilmektedir. Türkiye'nin jeotermal enerjide ise ABD, Filipinler ve Endonezya'dan sonra dünyada dördüncü sırada yer aldığı belirtilmektedir.

Son olarak, 2020 yılında Türkiye'de elektrik üretiminin en fazla kömür, hidroelektrik, doğal gaz, rüzgar ve güneş enerjisi kaynaklarından yapıldığı vurgulanmaktadır. Bu kaynaklar arasında kömürün yüzde 34,8 payla en büyük paya sahip olduğu gözlemlenmektedir.