Yönetişim ile yönetim arasındaki fark, temelde yönetimdeki hierarşik yapı ve tek taraflı karar alma sürecine karşılık yönetişimde daha çok katılımcı bir yaklaşım ve karşılıklı etkileşimin olduğu bir modeldir. Yönetimde genellikle bir tarafın diğerini yönlendirdiği ve emir verdiği bir ilişki bulunurken, yönetişim daha çok "birlikte yönetme" anlayışını temsil eder. Yönetimde karar alma süreci genellikle üstten alta doğru ilerlerken, yönetişimde daha demokratik ve katılımcı bir süreç izlenir.

Yönetim, genelde bir kişinin veya bir grup tarafından belirlenen hedeflerin gerçekleştirilmesi amacıyla organize edilen süreci ifade ederken, yönetişim daha çok karşılıklı işbirliği, şeffaflık ve hesap verilebilirlik üzerine kurulan bir yapıyı temsil eder. Yönetim, sıklıkla otoriter bir yapı içerirken, yönetişimde paydaşların fikirleri ve katkıları daha fazla dikkate alınır.

Kurumsal yönetim ise bir şirketin yönetildiği kurallar, uygulamalar ve süreçler bütünü olarak tanımlanır. İyi bir kurumsal yönetim, şirketlerin şeffaf, hesap verebilir ve toplumla uyumlu bir şekilde faaliyet göstermelerini sağlar. Bu durum, şirketlerin yatırımcıların ve diğer paydaşların güvenini kazanmalarına ve sürdürülebilir bir şekilde başarılı olmalarına yardımcı olur.

Henri Fayol'un yönetim ilkeleri ise iş bölümü, yetki, disiplin, komuta birliği, yön birliği, bireysel çıkarların genel çıkarlara bağlanması ve ücret gibi temel prensipleri içerir. Bu ilkeler, işletmelerin etkili bir şekilde yönetilmesine ve yönlendirilmesine yardımcı olmak amacıyla geliştirilmiştir.

Son olarak, yönetişim yapmak kavramı; resmi ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik ve politik otoritenin ortak kullanımını ifade eder. Yönetişim, ortak yönetim anlamına gelir ve yönetimden farklı olarak daha fazla etkileşim ve iletişim içeren bir yaklaşımı temsil eder. Bu sayede çeşitli paydaşların katılımı ve işbirliği ile daha kapsayıcı ve sürdürülebilir kararlar alınabilir.