Zeray Apartmanı Davasında 9 Kamu Görevlisine Hapis İstemi Başladı

Adana'da meydana gelen 6 Şubat 2023 depreminde Zeray Apartmanı B Blok'unun yıkılması sonucunda 56 kişi hayatını kaybetti. Bu olayla ilgili olarak dönemin 9 kamu görevlisi hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Adana'nın Merkez Çukurova ilçesinde bulunan Yurt Mahallesi'nde 1997 yılında inşa edilen 13 katlı Zeray Apartmanı B Blok'un depremde yıkılmasına ilişkin soruşturma tamamlandı. Binanın yapımına izin verilmesiyle ilgili dönemin Seyhan Belediyesi yetkilileri hakkında yürütülen soruşturma sonucunda dava açıldı.

Dava dosyasında, bloğun inşasında kullanılan malzemelerin standartlara uygun olmadığı, yapı ruhsatının verilmesinde sorumluluk sahibi olan kamu görevlilerinin ihmallerinin sonucunda facianın yaşandığı belirtildi. Bu durum, binanın "kusurlu yapı" olarak nitelendirilmesine neden oldu.

Mahkeme dosyasında, yapıda kullanılan malzemelerin standartlara uygun olmadığına dair belirtiler bulunmaktadır. Bu durum, binanın yıkılmasına ve insanların hayatını kaybetmesine sebep olmuştur.

Dava sürecinde, inşaat mühendisleri, mimarlar, elektrik ve makine mühendisleri ile belediye yetkililerinin sorumlulukları detaylı bir şekilde incelendi. Yapılan inceleme sonucunda, 9 kamu görevlisinin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan cezalandırılmaları talep edildi.

Yapılan bilirkişi raporuna göre, binanın inşasında ciddi hatalar yapıldığı ve bu hataların can kayıplarına sebep olduğu belirtildi. Bu rapora dayanarak, sorumluların adalet önünde hesap vermeleri gerektiği vurgulandı.

Adana'da yaşanan bu trajik olayın ardından yapılan incelemeler sonucunda, sorumluların ciddi ihmalleri tespit edildi ve hukuki süreç başlatıldı. Facianın yaşanmasında kusuru bulunan herkesin cezalandırılması için adli süreç başlatıldı.

Zeray Apartmanı davasında, kamu görevlilerine yönelik hapis istemi oldukça dikkat çekici. Bina güvenliği konusundaki ihmaller, hem can kayıplarına hem de toplumsal güvenin sarsılmasına yol açabiliyor. Bu olayda da benzer bir durum mu söz konusu acaba? Bilim ve teknolojinin inşaat sektöründe daha etkin kullanılması, bu tür trajedilerin önlenmesine katkı sağlayabilir mi? Örneğin, yapı denetim süreçlerinde daha ileri teknolojilerin veya yapay zekanın entegrasyonu mümkün olabilir mi?