- Katılım
- 27 Aralık 2022
- Mesajlar
- 342.240
- Çözümler
- 4
- Tepkime puanı
- 699
- Puan
- 113
- Yaş
- 36
- Konum
- Adana
- Web sitesi
- forumsitesi.com.tr
- Credits
- 1.689
- Meslek
- Webmaster
Evet, İslam inancına göre zina büyük günahlardan biri olmakla birlikte, Allah'ın rahmeti ve mağfireti sonsuzdur. Samimi bir tövbe ile zina günahının silinmesi, yani Allah tarafından affedilmesi mümkündür.
Tövbenin Kabul Olması İçin Gereken Şartlar:
İslam alimleri, bir günahın affedilmesi için yapılan tövbenin kabul olması için şu temel şartları belirtmişlerdir:
Kur'an-ı Kerim'de Allah Teala'nın affediciliğine ve tövbeleri kabul ettiğine dair pek çok ayet bulunmaktadır. Örneğin:
Tevbenin Kabul Olmasının Şartları:
İslam alimleri, bir günahın affedilmesi için yapılan tevbenin kabul olmasının bazı temel şartları olduğunu belirtirler. Zina günahı için de geçerli olan bu şartlar genellikle şunlardır:
Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette Allah'ın tevbeleri kabul edici (et-Tevvâb) ve çok bağışlayıcı (el-Gafûr, er-Rahîm) olduğu vurgulanır. Önemli olan, kulun işlediği günahtan dolayı ümitsizliğe kapılmadan, samimiyetle Allah'a yönelmesi ve af dilemesidir.
Nisa Suresi 48. ve 116. ayetlerde Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki günahları dilediği kimseler için bağışlayacağını bildirir. Zina büyük bir günah olmakla birlikte, şirk (Allah'a ortak koşmak) derecesinde değildir. Dolayısıyla samimi bir tevbe ile affedilme ümidi her zaman vardır.
Furkan Suresi 68-70. ayetlerde ise zina edenlerin, adam öldürenlerin ve Allah ile beraber başka ilahlara tapanların büyük bir azapla karşılaşacağı belirtildikten sonra, "Ancak tövbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunanlar başka; işte onların günahlarını Allah iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir." buyrularak tevbe kapısının açık olduğu müjdelenir.
Sonuç:
Evet, zina günahı İslam'a göre çok büyük bir günah olmasına rağmen, kişi içtenlikle ve yukarıda belirtilen şartlara uygun bir şekilde tevbe ederse, Allah'ın rahmetiyle bu günahın affedilmesi ve "silinmesi" mümkündür. Önemli olan, geçmişteki hatadan ders çıkarıp, Allah'a yönelmek, O'ndan bağışlanma dilemek ve bir daha aynı günaha yaklaşmamak için kararlı olmaktır. Tevbe, sadece dil ile söylenen bir söz değil, kalpten gelen bir pişmanlık ve davranışlarda köklü bir değişiklik ile kendini gösteren bir süreçtir.
Tövbenin Kabul Olması İçin Gereken Şartlar:
İslam alimleri, bir günahın affedilmesi için yapılan tövbenin kabul olması için şu temel şartları belirtmişlerdir:
- Günahtan Hemen Vazgeçmek: Kişi, işlediği zina fiilini derhal terk etmelidir.
- Derin Pişmanlık Duymak: İşlediği bu büyük günahtan dolayı kalben samimi bir üzüntü ve pişmanlık duymalıdır.
- Bir Daha Yapmamaya Kesin Karar Vermek: Gelecekte aynı günahı işlememeye dair kesin bir azim ve karar içinde olmalıdır.
- Allah'tan Af Dilemek (İstiğfar): Samimiyetle Allah'a yönelerek günahının bağışlanmasını dilemelidir.
- Kul Hakkı Varsa Helalleşmek: Eğer zina fiiliyle birlikte bir başkasının hakkı da ihlal edilmişse (örneğin, aldatılan bir eş söz konusuysa ve durumdan haberdarsa), o kişiyle helalleşmek de tövbenin bir gereği olabilir. Ancak bu durum, günahın Allah katındaki affı için doğrudan bir şart olmaktan ziyade, kişiler arası ilişkilerin düzeltilmesi ve adaletin sağlanmasıyla ilgilidir. Zina öncelikli olarak Allah'a karşı işlenen bir günahtır.
Kur'an-ı Kerim'de Allah Teala'nın affediciliğine ve tövbeleri kabul ettiğine dair pek çok ayet bulunmaktadır. Örneğin:
- "De ki: Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir." (Zümer Suresi, 53. Ayet)
- "Ancak tövbe edip inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir." (Furkan Suresi, 70. Ayet)
- Samimiyet: Tövbenin özü samimiyettir. Kişi, Allah'ın kendisini gördüğünü ve her şeyden haberdar olduğunu bilerek içten bir pişmanlıkla O'na yönelmelidir.
- Günahı Küçümsememek: Zina, İslam'da büyük bir günah olarak kabul edilir. Bu günahı işleyen kişi, günahının vahametinin farkında olmalı ve onu hafife almamalıdır.
- Gizlilik: İşlenen günahları, özellikle de zina gibi mahremiyeti içeren günahları başkalarına anlatmak doğru değildir. Kişi, günahını Allah ile kendi arasında bilmeli ve tövbesini gizlice yapmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), günahların gizlenmesini ve Allah'tan af dilenmesini tavsiye etmiştir.
- Hayatını Düzeltmek: Samimi bir tövbenin göstergesi, kişinin hayatını İslam'a uygun bir şekilde düzenlemeye çalışması, salih ameller işlemeye gayret etmesi ve günaha götürebilecek ortamlardan ve davranışlardan uzak durmasıdır.
Tevbenin Kabul Olmasının Şartları:
İslam alimleri, bir günahın affedilmesi için yapılan tevbenin kabul olmasının bazı temel şartları olduğunu belirtirler. Zina günahı için de geçerli olan bu şartlar genellikle şunlardır:
- Günahtan Derhal Vazgeçmek: Kişi, işlediği zina fiilini hemen terk etmelidir.
- Derin Pişmanlık Duymak: Yapılan günahtan dolayı içten ve derin bir pişmanlık hissetmek, üzüntü duymak. Bu pişmanlık, Allah'a karşı işlenen bir suçun ve O'nun rızasının kaybedilmesinin bir sonucu olmalıdır.
- Bir Daha Yapmamaya Kesin Karar Vermek: Gelecekte aynı günaha bir daha dönmemeye kesin bir azim ve niyet içinde olmak.
- Kul Hakkı Varsa Helalleşmek: Eğer zina eylemi sonucunda bir başkasının hakkı ihlal edilmişse (örneğin, evli bir kişiyle zina durumunda aldatılan eşin hakkı), mümkün mertebe bu hakların telafi edilmesi ve helallik dilenmesi gerekir. Bu durum karmaşık ve hassas olabileceğinden, nasıl bir yol izleneceği konusunda bir din alimine danışmak uygun olabilir. Ancak öncelikli ve temel olan, kişinin Allah ile kendi arasındaki durumu düzeltmesidir.
- Samimiyet ve İhlas: Tevbenin sadece Allah rızası için yapılması, gösterişten ve dünyevi bir beklentiden uzak olması.
Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette Allah'ın tevbeleri kabul edici (et-Tevvâb) ve çok bağışlayıcı (el-Gafûr, er-Rahîm) olduğu vurgulanır. Önemli olan, kulun işlediği günahtan dolayı ümitsizliğe kapılmadan, samimiyetle Allah'a yönelmesi ve af dilemesidir.
Nisa Suresi 48. ve 116. ayetlerde Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki günahları dilediği kimseler için bağışlayacağını bildirir. Zina büyük bir günah olmakla birlikte, şirk (Allah'a ortak koşmak) derecesinde değildir. Dolayısıyla samimi bir tevbe ile affedilme ümidi her zaman vardır.
Furkan Suresi 68-70. ayetlerde ise zina edenlerin, adam öldürenlerin ve Allah ile beraber başka ilahlara tapanların büyük bir azapla karşılaşacağı belirtildikten sonra, "Ancak tövbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunanlar başka; işte onların günahlarını Allah iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir." buyrularak tevbe kapısının açık olduğu müjdelenir.
Sonuç:
Evet, zina günahı İslam'a göre çok büyük bir günah olmasına rağmen, kişi içtenlikle ve yukarıda belirtilen şartlara uygun bir şekilde tevbe ederse, Allah'ın rahmetiyle bu günahın affedilmesi ve "silinmesi" mümkündür. Önemli olan, geçmişteki hatadan ders çıkarıp, Allah'a yönelmek, O'ndan bağışlanma dilemek ve bir daha aynı günaha yaklaşmamak için kararlı olmaktır. Tevbe, sadece dil ile söylenen bir söz değil, kalpten gelen bir pişmanlık ve davranışlarda köklü bir değişiklik ile kendini gösteren bir süreçtir.