1.Dünya Savaşının Osmanlıya Etkileri
1.Dünya Savaşının Osmanlıya Etkileri Nelerdir?
1. Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğu
I.Dünya Savaşı Osmanlı İmparatorluğu’nun istemeden de olsa girdiği büyük bir savaştır. İtilaf Devletlerini oluşturan İngiltere, Rusya gibi ülkelerle Almanya’nın, sanayi devrimi sonra hızlanan büyüme ve kaynak bulma arayışının bir sonucu olan bu savaşta tüm gözler Osmanlı’nın üzerine dikilmiş paylaşılma ümidiyle hayaller kurulmuştur.
Çok kötü bir ekonomi ve henüz yeni çıktığı Balkan savaşının verdiği yorgunlukla acz içinde yönetilen ülkenin kendini bu savaşın içinde bulması çok da zor olmadı.
== Savaştan önceki durum ==
=== Memleketin genel durumu ===
1914′lü yıllarda Osmanlı, Avrupalıların deyimiyle Doğunun “Hasta Adamı” yorgun ve halsizdi. 1. Dünya Savaşı ‘na girecek durumda değildi. Genç Türkler iktidara geldiği 5 yıl içinde büyük toprak kayıplarına uğramıştı. Örneğin; Bulgaristan bağımsızlaşmış, Selanik , Girit , Ege Adaları Yunanistan’a kaptırılmıştı. İtalya Trablusgarb’ı ve Oniki Ada ‘yı ele geçirmiş; İngiltere Mısır üzerine protektora ilanının ardından Kıbrıs ‘ı ilhak etmişti. 1911 Trablusgarp Savaşı ve 1913 Balkan muharebeleri yenilgileri Osmanlı’nın adeta belini bükmüş ve kendisine gelmesi çok zor olan bir süreç içerisine girmesine neden olmuştur. Daha yeni çıktığı Balkan Savaşı ın yaralarını saracak zaman bile bulamamıştı. En değerli ordularını bozgunda kaybetmiş; kucak dolusu paralar ödenerek dışarıdan satın alınmış silah top cephane ne varsa onlarda ekim ve kasım ayının çamurlu, yolsuz Rumeli topraklarında düşmana terkedilmişti. Bir yıl öncesinden beri Alman askeri Türk ordusunda geniş ıslahat yapmış fakat Balkanlar ‘daki yenilgiler büyük zarar getirmişti. Bir çok bölgelerde asker aylardan beri maaşını alamamış, orduda moral kalmamıştı. Donanma mutsuz ve demode bir haldeydi. Çanakkale ‘deki Garnizon perişandı. Silahları ise çağdışı idi.
Koca imparatorluk çağın, sanayi devriminin, bilim ve teknolojinin çok gerilerinde kalmış, zengin Avrupalıların kapitülasyon denen ekonomik ve mali boyunduruğu altında ezikti. Ülkede ne sanayi denebilecek bir tesis, ne de tam anlamıyla yapılan bir tarım vardı. Gaz yağından iğnesine, silahından mermisine her şey için dışa bağımlı olan memlekete ne düzgün bir yol, ne bir liman, ne de fabrika vardı. İhmale uğramış insanları fakir ve okutulmamış, devlet yönetimi çürümüş hazinesi tamtakır olmuştu.
1.Dünya Savaşının Osmanlıya Etkileri Nelerdir?
1. Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğu
I.Dünya Savaşı Osmanlı İmparatorluğu’nun istemeden de olsa girdiği büyük bir savaştır. İtilaf Devletlerini oluşturan İngiltere, Rusya gibi ülkelerle Almanya’nın, sanayi devrimi sonra hızlanan büyüme ve kaynak bulma arayışının bir sonucu olan bu savaşta tüm gözler Osmanlı’nın üzerine dikilmiş paylaşılma ümidiyle hayaller kurulmuştur.
Çok kötü bir ekonomi ve henüz yeni çıktığı Balkan savaşının verdiği yorgunlukla acz içinde yönetilen ülkenin kendini bu savaşın içinde bulması çok da zor olmadı.
== Savaştan önceki durum ==
=== Memleketin genel durumu ===
1914′lü yıllarda Osmanlı, Avrupalıların deyimiyle Doğunun “Hasta Adamı” yorgun ve halsizdi. 1. Dünya Savaşı ‘na girecek durumda değildi. Genç Türkler iktidara geldiği 5 yıl içinde büyük toprak kayıplarına uğramıştı. Örneğin; Bulgaristan bağımsızlaşmış, Selanik , Girit , Ege Adaları Yunanistan’a kaptırılmıştı. İtalya Trablusgarb’ı ve Oniki Ada ‘yı ele geçirmiş; İngiltere Mısır üzerine protektora ilanının ardından Kıbrıs ‘ı ilhak etmişti. 1911 Trablusgarp Savaşı ve 1913 Balkan muharebeleri yenilgileri Osmanlı’nın adeta belini bükmüş ve kendisine gelmesi çok zor olan bir süreç içerisine girmesine neden olmuştur. Daha yeni çıktığı Balkan Savaşı ın yaralarını saracak zaman bile bulamamıştı. En değerli ordularını bozgunda kaybetmiş; kucak dolusu paralar ödenerek dışarıdan satın alınmış silah top cephane ne varsa onlarda ekim ve kasım ayının çamurlu, yolsuz Rumeli topraklarında düşmana terkedilmişti. Bir yıl öncesinden beri Alman askeri Türk ordusunda geniş ıslahat yapmış fakat Balkanlar ‘daki yenilgiler büyük zarar getirmişti. Bir çok bölgelerde asker aylardan beri maaşını alamamış, orduda moral kalmamıştı. Donanma mutsuz ve demode bir haldeydi. Çanakkale ‘deki Garnizon perişandı. Silahları ise çağdışı idi.
Koca imparatorluk çağın, sanayi devriminin, bilim ve teknolojinin çok gerilerinde kalmış, zengin Avrupalıların kapitülasyon denen ekonomik ve mali boyunduruğu altında ezikti. Ülkede ne sanayi denebilecek bir tesis, ne de tam anlamıyla yapılan bir tarım vardı. Gaz yağından iğnesine, silahından mermisine her şey için dışa bağımlı olan memlekete ne düzgün bir yol, ne bir liman, ne de fabrika vardı. İhmale uğramış insanları fakir ve okutulmamış, devlet yönetimi çürümüş hazinesi tamtakır olmuştu.