20. yüzyıl başlarında Osmanlı devletinin durumu nasıldı kısaca bilgi,
Şanlı günlerini geride bırakan Osmanlı Devleti için 20. yüzyıl, önemli bir dönem olmuştur. Özellikle 19. yüzyılda ülke içerisinde birçok değişiklik, birçok yenilik yapılmıştır. Bu dönemde genel olarak, batının sahip olduğu teknolojik ve kültürel gelişimlerin Osmanlı içerisinde de uygulanması için girişimlerde bulunulmuştur. Bu amacı gerçekleştirebilmek adına yönetim şeklinde bazı değişikliklere gidilmiş, kültürel ve teknolojik alanda da bazı gelişmeler kaydedilmiştir. Bu noktada gerçekleşen değişiklikler, ülkenin gelecekteki durumunu belirlemede de etkileyici olmuştur.
Bu dönemde Osmanlı ekonomisi, neredeyse çökmüş durumda olduğundan devlet yöneticileri ülke içerisindeki sorunlara çözüm bulmakta zorlanıyorlardı. Milliyetçilik akımı, çok uluslu bir imparatorluk olan Osmanlı’nın yapısına çok önemli zararlar vermişti. Ülke içerisindeki azınlıkların neredeyse hepsi devlete karşı ayaklanıyor ve bağımsızlık istiyorlardı. Bununla birlikte güçlü olan Avrupa devletleri, Osmanlı’nın tüm ekonomik sistemini elinde tutuyor, vergi gelirleri daha Osmanlı’nın eline geçmeden dış ülkelere olan borca karşılık olarak ödeniyordu.
Bu karışıklıklar yaşanırken sosyal hayatta da bazı değişiklikler görülüyordu. Köyden kente göçün artması ile birlikte kentlerin demografik yapısı değişiyor, nüfusları artıyordu. Bu dönemde Avrupa’da icat edilmiş olan elektrik, tramvay ve telefon gibi icatlar da Osmanlı sınırları içerisinde halk tarafından kullanılmaya başlamıştı. Bununla birlikte eğitim alanında da kızların eğitim alabilecekleri yeni kurumlar açılıyordu. Kısaca özetlemek gerekirse, bu dönemde Osmanlı, içerisinde bulunduğu durumdan çıkabilmek için batıdaki yenilikleri takip ediyor, onları kendi halklarının kültürüne göre ayarlayıp hayata geçirmeye çalışıyor, bu sayede Avrupa ülkelerinin sahip olduğu uygarlık seviyesini yakalamaya çalışıyordu.
Şanlı günlerini geride bırakan Osmanlı Devleti için 20. yüzyıl, önemli bir dönem olmuştur. Özellikle 19. yüzyılda ülke içerisinde birçok değişiklik, birçok yenilik yapılmıştır. Bu dönemde genel olarak, batının sahip olduğu teknolojik ve kültürel gelişimlerin Osmanlı içerisinde de uygulanması için girişimlerde bulunulmuştur. Bu amacı gerçekleştirebilmek adına yönetim şeklinde bazı değişikliklere gidilmiş, kültürel ve teknolojik alanda da bazı gelişmeler kaydedilmiştir. Bu noktada gerçekleşen değişiklikler, ülkenin gelecekteki durumunu belirlemede de etkileyici olmuştur.
Bu dönemde Osmanlı ekonomisi, neredeyse çökmüş durumda olduğundan devlet yöneticileri ülke içerisindeki sorunlara çözüm bulmakta zorlanıyorlardı. Milliyetçilik akımı, çok uluslu bir imparatorluk olan Osmanlı’nın yapısına çok önemli zararlar vermişti. Ülke içerisindeki azınlıkların neredeyse hepsi devlete karşı ayaklanıyor ve bağımsızlık istiyorlardı. Bununla birlikte güçlü olan Avrupa devletleri, Osmanlı’nın tüm ekonomik sistemini elinde tutuyor, vergi gelirleri daha Osmanlı’nın eline geçmeden dış ülkelere olan borca karşılık olarak ödeniyordu.
Bu karışıklıklar yaşanırken sosyal hayatta da bazı değişiklikler görülüyordu. Köyden kente göçün artması ile birlikte kentlerin demografik yapısı değişiyor, nüfusları artıyordu. Bu dönemde Avrupa’da icat edilmiş olan elektrik, tramvay ve telefon gibi icatlar da Osmanlı sınırları içerisinde halk tarafından kullanılmaya başlamıştı. Bununla birlikte eğitim alanında da kızların eğitim alabilecekleri yeni kurumlar açılıyordu. Kısaca özetlemek gerekirse, bu dönemde Osmanlı, içerisinde bulunduğu durumdan çıkabilmek için batıdaki yenilikleri takip ediyor, onları kendi halklarının kültürüne göre ayarlayıp hayata geçirmeye çalışıyor, bu sayede Avrupa ülkelerinin sahip olduğu uygarlık seviyesini yakalamaya çalışıyordu.