Abbasiler Zamanında Türkler
Abbasiler Zamanında Türklerin Rolleri Nelerdir
Abbasiler döneminde Türklerle Araplar arasında sağlanan dostluk ticari ilişkilerin gelişmesi ve tüccarların arkasından onları, dervişlerin ve sufilerin takip etmesi Türkler arasında İslâmiyet'in gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır.
Abbasiler döneminde Türklerle Araplar arasında başlayan dostane ilişkiler ve Talas savaşı sonrasında gelişen müsait ortam, Şiî-Alevî daîlerin Türkistan'a ulaşmasına ve Alevî-Şiî inançların bu bölgelerde yayılmasına hız kazandırmıştır.
Abbasîler ile birlikte İslâm devletinin iç ve dış politikasında önemli değişiklikler olmuştu. Her şeyden önce Emevî hanedanının takip etmekte olduğu politika terk edilmiş ve onun yerini Müslüman olan herkese eşit haklar tanınması almıştır. İhtilâlin yükünü omuzlarında taşıyan Arap olmayan unsur, devletin yüksek makamlarını ele geçirmiştir.
Abbasiler döneminde Türklerle Araplar arasında sağlanan dostluk ticari ilişkilerin gelişmesi ve tüccarların arkasından onları, dervişlerin ve sufilerin takip etmesi
Türkler arasında İslâmiyet’in gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır.
Abbasiler döneminde Türkler arasında İslâmiyet’in yayılmasını ve Türklerin Abbasiler zamanında kitleler halinde İslâmlaşmasını naklettikten sonra, bu dönemde Türkler arasında Alevî-Şiî inançların nasıl yayıldığı konusunu incelemeye çalışacağız.
Abbasiler döneminde Türklerle Araplar arasında başlayan dostane ilişkiler ve Talas savaşı sonrasında gelişen müsait ortam, Şiî-Alevî daîlerin Türkistan’a ulaşmasına ve Alevî-Şiî inançların bu bölgelerde yayılmasına hız kazandırmıştır.
-Abbasiler, bütün faaliyetlerinde ve Alevî-Şiî isyanlarda kendilerini hep Ehl-i Beyt’in hadimi olarak göstermişler ve bundan da Ali evladlar anlaşılmıştır. Abbasoğullarının hilafete geçmeleri ile, Alevî daîler de bu durumu izah etmede zorlanmışlardır. Böylece Emeviler zamanında Ehl-i Beyt adına yürütülen isyanlar ve akıtılan kanlar bir fayda vermemiş, Ali evladlarının hilafetten mahrum kalması, gönüllerde kapanmaz yaralar açmıştır. Ehl-i Beyt adına yürütülen bütün faaliyetlerde Türkler de önemli görevler almışlardır.
Abbasiler Zamanında Türklerin Rolleri Nelerdir
Abbasiler döneminde Türklerle Araplar arasında sağlanan dostluk ticari ilişkilerin gelişmesi ve tüccarların arkasından onları, dervişlerin ve sufilerin takip etmesi Türkler arasında İslâmiyet'in gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır.
Abbasiler döneminde Türklerle Araplar arasında başlayan dostane ilişkiler ve Talas savaşı sonrasında gelişen müsait ortam, Şiî-Alevî daîlerin Türkistan'a ulaşmasına ve Alevî-Şiî inançların bu bölgelerde yayılmasına hız kazandırmıştır.
Abbasîler ile birlikte İslâm devletinin iç ve dış politikasında önemli değişiklikler olmuştu. Her şeyden önce Emevî hanedanının takip etmekte olduğu politika terk edilmiş ve onun yerini Müslüman olan herkese eşit haklar tanınması almıştır. İhtilâlin yükünü omuzlarında taşıyan Arap olmayan unsur, devletin yüksek makamlarını ele geçirmiştir.
Abbasiler döneminde Türklerle Araplar arasında sağlanan dostluk ticari ilişkilerin gelişmesi ve tüccarların arkasından onları, dervişlerin ve sufilerin takip etmesi
Türkler arasında İslâmiyet’in gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır.
Abbasiler döneminde Türkler arasında İslâmiyet’in yayılmasını ve Türklerin Abbasiler zamanında kitleler halinde İslâmlaşmasını naklettikten sonra, bu dönemde Türkler arasında Alevî-Şiî inançların nasıl yayıldığı konusunu incelemeye çalışacağız.
Abbasiler döneminde Türklerle Araplar arasında başlayan dostane ilişkiler ve Talas savaşı sonrasında gelişen müsait ortam, Şiî-Alevî daîlerin Türkistan’a ulaşmasına ve Alevî-Şiî inançların bu bölgelerde yayılmasına hız kazandırmıştır.
-Abbasiler, bütün faaliyetlerinde ve Alevî-Şiî isyanlarda kendilerini hep Ehl-i Beyt’in hadimi olarak göstermişler ve bundan da Ali evladlar anlaşılmıştır. Abbasoğullarının hilafete geçmeleri ile, Alevî daîler de bu durumu izah etmede zorlanmışlardır. Böylece Emeviler zamanında Ehl-i Beyt adına yürütülen isyanlar ve akıtılan kanlar bir fayda vermemiş, Ali evladlarının hilafetten mahrum kalması, gönüllerde kapanmaz yaralar açmıştır. Ehl-i Beyt adına yürütülen bütün faaliyetlerde Türkler de önemli görevler almışlardır.