Son konular

Abdestin Dinimizdeki Yeri

zeberus1234

Yeni Üye
Tepkime
10
Yaş
36
Coin
2
Abdestin dinimizdeki onemi
Abdestin Faziletleri
Dinimiz acısından abdestin onemi

Abdest kendi icinde maddi temizlik ile manevi temizliği birlikte barındıran; maddi temizliği sağlamakla beraber, Muslumana gonul huzuru ve manevi guc veren bir mahiyete sahip vazgecilmez bir ibadet adımıdır Musluman, abdest almak sUretiyle ruhen ve cismen kendisini ibadete hazırlamış olmaktadır

Abdest; eller, yuz, ağız, diş, burun, baş ve ayaklar gibi kirlenmeye en acık ve dışarıyla surekli temas halinde bulunan uzuvların temizlenmesini sağlamak sUretiyle sıhhi bir değer de taşımaktadır Vucudun dışarıdan alabileceği mikrop yolları, abdest vesilesiyle gunde en az beş defa temizlenmiş olmakta; boylece bircok hastalığın onu alınmış; vucudun sinir sistemi ve kan dolaşımı daha duzenli hale gelmiş olmaktadır

Abdest ofkeyi dindirir, kızgınlığı giderir, ruhu yatıştırır Bundan dolayı Peygamber Efendimiz (asm) ofkelenen kimsenin abdest almasını tavsiye buyurmuştur (EbU Davud , Edep, 3; Musned , 4226) Abdest Mu’minin manevi bir silahı, gorunmeyen tehlikelere karşı manevi bir kalkanıdır

Abdest alan bir Musluman, maddi kirlerden temizlendiği gibi, manevi kirlerden de arınmış ve temizlenmiş olur Her yıkadığı abdest azası ile birlikte gunahları dokulup gittiği gibi, mahşer gununde abdest azalarının her birinin ayrı ayrı parlayacağı mujdelenmiştir

Abdestin faziletlerini konu alan hadisi şeriflerden bazıları:

1 Peygamber Efendimiz (asm ) şoyle buyurmuştur:

“Abdest alan bir Musluman, ağzına ve burnuna su verdiğinde ağzı ve burnu ile işlemiş olduğu gunahları dokulur gider Yuzunu yıkadığında yuzunden, hatta iki goz kapakları arasından gunahları dokulur gider Başını meshettiğinde hataları başından, hatta kulaklarından dokulur, gider Ayaklarını yıkadığı zaman ayakları ile işlediği hataları ayaklarından, hatta tırnaklarının arasından cıkar gider Boylece o kul, gunah ve hatalarından temizlenmiş olur (İbn i Mace , Taharet , 6; Muslim, Taharet , 32; Nesai , Taharet , 108)

2 EbU Hureyre (ra ) rivayet etmiştir: ResUlullah Efendimiz (asm ) buyurdu ki:

“Dikkat edin! Size, Allah ’ın hataları sildiği ve dereceleri yukselttiği amelleri haber vereyim mi? Meşakkatli de olsa abdesti tam ve adabına riayet ederek almak, uzak yerden camiye gitmek ve bir namazdan sonra diğer namazı beklemektir( Nesai , Taharet , 107)

3 Omer bin Hattab (ra ) anlatmıştır: Allah Resulu (asm ) şoyle buyurmuştur:

“Kim guzelce abdest alır, abdestinde kuru yer kalmaz, sonra da ‘Eşhedu enla ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhU ve resUluh’ derse, ona Cennet ’in sekiz kapısı acılır! Dilediğinden girsin!(Nesai , Taharet , 109)

4 EbU Hureyre (ra) der ki: Peygamber Efendimiz ’e (asm ): “Ya ResUlallah ! Senden sonra gelecek ummetini nasıl tanırsın? diye soruldu Allah Resulu (asm):

“Duşunun, bir adamın siyah atlar arasında alnı beyaz, ayaklarında seki olan bir atı olsa, o atını tanımaz mı? buyurdu Oradakiler: “Evet, tanır dediler O zaman Resul i Kibriya Efendimiz (asm ):

“İşte benden sonra gelecek kardeşlerim, abdest sebebiyle kıyamet gunu alınları ve abdestte yıkadıkları uzuvları parlayarak gelecekler Ben ise onları Kevser havuzu başında bekleyeceğim buyurdu (Nesai , Taharet , 110)

5 EbU Hureyre ’den (ra ) demiştir ki: Allah ResUlu (asm ) şoyle buyurmuştur:

“Benim ummetim kıyamet gununde abdest eserinden dolayı yuzleri nurlu , elleri ve ayakları ozel işaretli olarak geleceklerdir Artık bu parlaklığını daha ziyade artırmak hanginizin elinden gelirse yapsın(Muslim, Tahare, 246)

Abdest esnasında Allah ’ın hangi uzuvları yıkamamızı emir buyurduğunu beyan eden ayeti yukarıda zikretmiştik Buna gore, abdestin farzları şoyledir:

Yuzu yıkamak, iki eli dirseklerle beraber yıkamak, başın dortte birini meshetmek, iki ayağı topuklarla beraber yıkamak (Suleyman Kosmene)

Abdestin gunahtan koruması acısından hikmetleri

Yuce dinimiz, Allah’ın huzuruna cıkmadan once vucudun belli azalarının yıkanmasını (abdest almayı) emretmiştir Bundaki ilahi maksat sadece bu muayyen azaları gorunen kir ve tozlardan temizlemek değil, bu maddi temizliğin yanında bu azaları, onları vasıta ederek yapılan gunahların manevi ve gorunmez kirlerden tovbe ve istiğfar suyu kullanarak temizlemektir Zaten bu bakımdan abdest azalarını yıkanması sırasında hayret edilecek derin hikmetler yatmaktadır

1 Yıkanması farz olan azaların birincisi yuz’dur Cunku yuzde ağız (dil) burun, gozler gibi işlemekle baş vasıta olarak kullanılan azalar vardır Ağzı ele alalım: Haram malları yiyen odur Kufurler ondan cıkar, gıybetler, iftiralar, yalanlar, ara bozucu ve karıştırıcı sozler, yoldan cıkaran fikirler, haya tanımaz ifadeler onunla dile getirilir Goruluyor ki gerek Allah’a karşı, gerek kullara karşı irtikap edilebilecek en buyuk kotuluklerin kaynağı ağızdır

Ya gozler! Fenalığın en gizlisini kacırmayıp yakalayan ve diğer azaları peşinden koşturan o değil midir? Kotuluğun kokusunu alıp butun vucudu o tarafa yonelten burnun sorumluluğu ve kulun yaptığı gunahlardaki payı az mıdır?

Onun icin her turlu gunaha ve dince yasak edilen başlangıc teşkil edip yol acıcılık eden bu azaları sınırları icine alan yuzun ilk olarak yıkanması emredilmiştir Kula denmek istenmiştir ki, bu azaların olma vazifesinin onemli bir kısmını yerine getirdiğin gibi, bu azaların o ana kadar uzerine biriken kir ve tozları su ile giderip vucut sağlığını koruma ve temizlemek, sebep oldukları kotuluklerden pişmanlık duymalı, bozulmayacak tovbeler etmeli ve benzeri gunahları yapmalarına kesin bir şekilde engel olması lazımdır ki; gercek Musluman olabilsin

2 Yuzden sonra yıkanma sırası kollara gelir Cunku bir fenalık yapılacağı zaman once dil konuşur, sonra gozler gorur, arkasından da vazife sırası gelerek onlarda yerine gore yapışarak, ya da tutarak başlanılan bu kotuluye ortak olurlar O bakımdan şeytana uymakta dil ve gozlerden sonra ikinci adımı atan ellerin yuzden hemen sonra gorunur kirlerden su ile, gorunmez kirlerden Allah’a yalvaranın feyzi ile temizlenmesi gayet yerinde bir harekettir

3 Abdestin ucuncu farzı, başı mesh etmektir Abdestin maddi kirleri gidermesi yanında, daha fazla manevi temizliğe kulu teşvik etmek istediği, en cok başın meshinde apacık olarak kendini gosterir Cunku İslam geleneklerine gore, umumiyetle başı acık gezdirilmez, ortulu bulundurulur Acık bile bulundurulsa sık saclar cildi kir ve tozdan muhafaza eder Bu bakımdan gunde beş defa gibi oldukca sık sayılabilecek kadar, yıkanabilecek olcude kir biriktirmesine imkan yoktur Ustelik her abdest alışta başı yıkamakta oldukca zor bir iştir ki, kullarına her zaman kolay olanı emreden Cenab Hak yuce gayesine de bunu emretmek uymaz

Ama baş, abdest gibi manevi bir temizlikte asla ihmal edilmeyecek bir azayı icine almaktadır Her turlu gunahın haberini alır almaz duşunen, planın hazırlayan ve işlenmesi icin diğer azaları duşecek vazifeleri dağıtan vucudun merkezi beyin Onun icin maddi kiri pek olmayan başın manevi kirlerini kula hatırlatıp, bunların giderilmesini carelerine bakması ve gozlerini acmak hususunda başın sadece mesh edilmesi emredilmiştir Mana incileri devşiren ve incelikleri karşısında hayrete duşme nimetine sahip kafaları icine alan ne derin ve yuce hikmet!

4 Abdestin sonuncu farzı ayakları yıkamaktır Yapılacak kotuluk eğer uzakta ise, vucudu oraya kadar taşıyıp o kotuluğu yapabilmenin imkanını hazırlayan ayaklardır Bu bakımdan ayakların fena hareketteki hisseleri en son adımı teşkil etmektedir, ama buyukluluğu de ortadadır Onun icin Allah’ın huzuruna cıkmadan; yani namaza başlamadan once tertemiz olabilmek icin ayakların maddi kirlerini yıkayıp, sebep oldukları gunahları da bir bir hatırladıktan sonra aflarını esirgeyen ve bağışlayan Ulu Allah’tan dilemek sonuncu ve en onemli bir vazifedir Adı gecen azaların gundelik calışmalar icinde en cok maddi kir biriktirecek azalar olduğu ve bunların yıkanmasını manevi bir temizlikle ic ice bir şekilde emreden yuce dinimizin, maddi temizliğe nedenli onem verdiğini de goz onunde bulundurmak gerekir

Denilebilir ki, dinimizin emirlerinin arkasında hikmet ve sebep aramak, denizlerin ortasında su aramak gibidir Gercekten oyledir, bu aziz dinin en kucuğunden tutun da en buyuğune kadar her bir emri, kalbi iman nurundan zerre kadar aydınlıklar taşıyan her aklı başında insanı şaşkına cevirecek ve gozlerini yaşartacak kadar manalı hikmetler taşımaktadır
 
Üst Alt