zeberus1234
Yeni Üye
ABDULLAHI DEHLEVÎ
Hindistan evliyasından Silsilei aliyye denilen buyuklerden olup, seyyiddir 1745 (H 1158)'te Hindistan'ın Pencab şehrinde doğdu 1824 (H 1240) senesinde Delhi'de vefat etti Kabri Şahcihan Camii yakınındaki dergahındadır Binlerce seveni her zaman ziyaret edip, feyz almaktadır
Abdullahı Dehlevi hazretlerinin babası, Abdullatif Efendi alim, salih, zahid, dunyaya rağbet etmeyen, yuksek haller sahibi Kadiri yolunda bir zat idi Bu yolu Hızır'la goruşmuş olan hocası Şeyh Nasıruddin Kadiri'den aldı Ayrıca Ceştiyye ve Şettariyye yollarından da feyz almıştı Tasavvuf yolunda kemale, olgunlaşmaya calışırdı Haram yemekten son derece sakınır, kırlarda yetişen meyvelerle yetinir, nefsini terbiye etmek icin uğraşırdı Sahralarda Allahu tealanın ismi şerifini anarak dolaşır, yarattıklarına bakar, O'nun buyukluğunu tefekkur edip duşunur, bir an olsun Rabbini unutmazdı
Bir gun ruyasında hazreti Ali ona şoyle dedi:
Ey Abdullatif! Allahu teala sana bir oğul ihsan edecek, o ilerde buyuk bir zat olacak Ona bizim ismimizi koyarsın
Seyyid Abdulkadiri Geylani hazretleri de annesine ruyasında; Yakında dunyaya bir oğlun gelecek Ona bizim ismimizi koyarsınbuyurdu ResUlullah efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem de evliyadan bir zat olan amcasına ruyasında, doğacak cocuğa Abdullah isminin verilmesini emretti Cocuk doğduğunda, ismini babası, Ali, annesi Abdulkadir, amcası Abdullah koydu Abdullahı Dehlevi altı yaşına gelince, hazreti Ali'ye karşı sevgi ve edebinden kendisine Ali demeyip Ali'nin hizmetcisi manasına Gulam Ali dedi ve bu isimle tanındı
Abdullahı Dehlevi hazretleri Allah vergisi cok ustun bir zekaya sahipti Kur'anı kerimi kısa zamanda ezberledi Dini ilimleri ve zamanının fen ilimlerini oğrendi Delhi'de hocası şeyh Nasıruddin'in hizmetinde bulunan babası, onun terbiyesinde yetişip, Kadiriyye yoluna girmesi icin, oğlu Abdullah'ı Delhi'ye cağırdı Abdullahı Dehlevi Delhi'ye vardığı gece Şeyh Nasıruddin vefat ettiBabası; Oğlum! seni Şeyh Nasıruddin'den Kadiriyye yolunu alman icin cağırmıştım Nasib değilmiş Artık, sana nereden irşad kokusu gelirse, oraya git Serbestsindedi
O sırada Delhi'de Ceştiyye buyuklerinden, Şeyh Muhammed Zubeyr ve iki halifesi, Şeyh Ziyauddin, Şeyh Abduladl, Şeyh Mir Dered bin Şeyh Nasır, Mevlana Fahruddin ve başkaları vardı Yirmi iki yaşına kadar onların huzUrunda ve sohbetlerinde bulundu Bu sırada gonlunden, yine Delhi'de bulunan Mazharı Canı Canan hazretlerinin dergahına gitmek geldi Mazharı Canı Canan hazretlerinin huzUruna varıp, kendisini talebeliğe kabUl buyurmasını istedi O da:
Sen zevkin ve şevkin olduğu yere git Bizim yolumuz, tuzsuz taşı yalamak gibidirbuyurdu
Abdullah Dehlevi ise; Zaten benim mUradım, isteğim de buyurduğunuzdurdedi Mazharı Canı Canan hazretleri; Mubarek olsunbuyurup talebeliğe kabUl etti Onu Nakşibendiyye yolunun, Muceddidiyye koluna gore yetiştirip, bu yolun esaslarını ve edeblerini oğretti Abdullahı Dehlevi on beş sene onun sohbetiyle şereflendi Evliyalıkta yuksek derecelere kavuşunca, mutlak icazet, diploma alıp, halifesi oldu
İlk zamanlarda, Nakşibendiyye yoluna girmemden Gavsula'zam Seyyid Abdulkadiri Geylani hazretleri razı olurlar mı?diye tereddutler gecirmişti Bir gun ruyasında gordu ki, Seyyid Abdulkadiri Geylani hazretleri bir makama gelip oturdu O makamın tam karşısına da Şahı Nakşibend Muhammed Behaeddin hazretleri teşrif etti Şahı Nakşibend'in yanına gitmek istedi Bu sırada Gavsula'zam; Maksat, Allahu tealanın rızasına kavuşmaktır Sıkılmayın, gidinbuyurdu
Hindistan evliyasından Silsilei aliyye denilen buyuklerden olup, seyyiddir 1745 (H 1158)'te Hindistan'ın Pencab şehrinde doğdu 1824 (H 1240) senesinde Delhi'de vefat etti Kabri Şahcihan Camii yakınındaki dergahındadır Binlerce seveni her zaman ziyaret edip, feyz almaktadır
Abdullahı Dehlevi hazretlerinin babası, Abdullatif Efendi alim, salih, zahid, dunyaya rağbet etmeyen, yuksek haller sahibi Kadiri yolunda bir zat idi Bu yolu Hızır'la goruşmuş olan hocası Şeyh Nasıruddin Kadiri'den aldı Ayrıca Ceştiyye ve Şettariyye yollarından da feyz almıştı Tasavvuf yolunda kemale, olgunlaşmaya calışırdı Haram yemekten son derece sakınır, kırlarda yetişen meyvelerle yetinir, nefsini terbiye etmek icin uğraşırdı Sahralarda Allahu tealanın ismi şerifini anarak dolaşır, yarattıklarına bakar, O'nun buyukluğunu tefekkur edip duşunur, bir an olsun Rabbini unutmazdı
Bir gun ruyasında hazreti Ali ona şoyle dedi:
Ey Abdullatif! Allahu teala sana bir oğul ihsan edecek, o ilerde buyuk bir zat olacak Ona bizim ismimizi koyarsın
Seyyid Abdulkadiri Geylani hazretleri de annesine ruyasında; Yakında dunyaya bir oğlun gelecek Ona bizim ismimizi koyarsınbuyurdu ResUlullah efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem de evliyadan bir zat olan amcasına ruyasında, doğacak cocuğa Abdullah isminin verilmesini emretti Cocuk doğduğunda, ismini babası, Ali, annesi Abdulkadir, amcası Abdullah koydu Abdullahı Dehlevi altı yaşına gelince, hazreti Ali'ye karşı sevgi ve edebinden kendisine Ali demeyip Ali'nin hizmetcisi manasına Gulam Ali dedi ve bu isimle tanındı
Abdullahı Dehlevi hazretleri Allah vergisi cok ustun bir zekaya sahipti Kur'anı kerimi kısa zamanda ezberledi Dini ilimleri ve zamanının fen ilimlerini oğrendi Delhi'de hocası şeyh Nasıruddin'in hizmetinde bulunan babası, onun terbiyesinde yetişip, Kadiriyye yoluna girmesi icin, oğlu Abdullah'ı Delhi'ye cağırdı Abdullahı Dehlevi Delhi'ye vardığı gece Şeyh Nasıruddin vefat ettiBabası; Oğlum! seni Şeyh Nasıruddin'den Kadiriyye yolunu alman icin cağırmıştım Nasib değilmiş Artık, sana nereden irşad kokusu gelirse, oraya git Serbestsindedi
O sırada Delhi'de Ceştiyye buyuklerinden, Şeyh Muhammed Zubeyr ve iki halifesi, Şeyh Ziyauddin, Şeyh Abduladl, Şeyh Mir Dered bin Şeyh Nasır, Mevlana Fahruddin ve başkaları vardı Yirmi iki yaşına kadar onların huzUrunda ve sohbetlerinde bulundu Bu sırada gonlunden, yine Delhi'de bulunan Mazharı Canı Canan hazretlerinin dergahına gitmek geldi Mazharı Canı Canan hazretlerinin huzUruna varıp, kendisini talebeliğe kabUl buyurmasını istedi O da:
Sen zevkin ve şevkin olduğu yere git Bizim yolumuz, tuzsuz taşı yalamak gibidirbuyurdu
Abdullah Dehlevi ise; Zaten benim mUradım, isteğim de buyurduğunuzdurdedi Mazharı Canı Canan hazretleri; Mubarek olsunbuyurup talebeliğe kabUl etti Onu Nakşibendiyye yolunun, Muceddidiyye koluna gore yetiştirip, bu yolun esaslarını ve edeblerini oğretti Abdullahı Dehlevi on beş sene onun sohbetiyle şereflendi Evliyalıkta yuksek derecelere kavuşunca, mutlak icazet, diploma alıp, halifesi oldu
İlk zamanlarda, Nakşibendiyye yoluna girmemden Gavsula'zam Seyyid Abdulkadiri Geylani hazretleri razı olurlar mı?diye tereddutler gecirmişti Bir gun ruyasında gordu ki, Seyyid Abdulkadiri Geylani hazretleri bir makama gelip oturdu O makamın tam karşısına da Şahı Nakşibend Muhammed Behaeddin hazretleri teşrif etti Şahı Nakşibend'in yanına gitmek istedi Bu sırada Gavsula'zam; Maksat, Allahu tealanın rızasına kavuşmaktır Sıkılmayın, gidinbuyurdu