ABDULLAHI İSFEHANÎ (Kutbuddini İsfehbezi)
İsfehan'da yetişen evliyanın buyuklerinden ve meşhUrlarından Ebu'lAbbası Mursi'nin uc buyuk talebesinden biridir İsmi, Abdullah bin Şemseddin Muhammed bin Eymen enNUri elİsfehani elİsfehbezi, kunyesi EbU Muhammed'dir Lakabı Kutbuddin ve Necmeddin'dir Şafii mezhebi fıkıh alimlerinin buyuklerindendir Doğum tarihi bilinmemektedir Vefat tarihinde de kaynaklarda değişik rivayetler bulunmaktadır NefehatulUns'te 1321 (H721) olarak bildirilen bu vefat tarihi KeşfuzzunUn'da 1361 (H763) olarak bildirilmektedir İlim oğrenmek icin Şam'a ve başka yerlere gidip oralarda bulunan alimlerden ilim oğrendi Kendisinden de bircok kimse istifade etti
Abdullahı İsfehani hazretleri, Acem beldesinde ders okutan bir alimin kendisine Mısır'a gitmesini, orada zamanın kutbu olan buyuk alim ile goruşmesini soylemesi uzerine yola duştu Giderken yolda kendisini casus zannederek yakalayıp bağladılar ve hapsettiler Bundan sonrasını kendisi şoyle anlatmıştır:
Beni hapsedip yalnız bıraktıkları zaman, nUr yuzlu bir mubarek zat havadan yuruyerek geldi Yanımda durdu Beni cozdu ve; Gel ey Abdullah! Senin matlUbun, aradığın, istediğin kimse benimdedi ve gozden kayboldu Fakat, ben o zatın kim olduğunu bilemedim Dışarı cıkıp oradan uzaklaştım Mısır'a ulaştığımda, aradığım zatın kim olduğunu ve nerede bulunduğunu bilmiyordum Aradan bir muddet gecti Birlikte kaldığımız dervişler; Bulunduğumuz beldeye Ebu'lAbbası Mursi hazretleri gelmiş Haydi gelin, kendisini ziyaret edelim, sohbetinde bulunalımdediler Gittik Ebu'lAbbası Mursi hazretlerini gorduğumde, yolda beni zindandan kurtaran zat olduğunu anladım Bundan sonra kendisine bağlandım Vefatına kadar sohbetinde ve hizmetinde bulundum
Abdullahı İsfehani, hocası Ebu'lAbbası Mursi hazretlerinin sohbet ve hizmeti ile şereflenerek, tasavvufta yetişti Evliyalık yolunda cok ustun derecelere, anlaşılamıyan yuksekliklere kavuştu
Hocasının vefatından sonra oralarda duramayıp, Mekkei mukerremeye doğru yola cıktı Yolda, hocasının hocası olan Ebu'lHasanı Şazili hazretlerinin kabrini ziyaret etti Bu esnada Ebu'lHasanı Şazili hazretleri kabrinden seslenerek; Mekkei mukerremeye git! Orada otur!buyurdu Bu emir uzerine Mekkei mukerremeye varıp, Haremi şerifin etrafına ulaştığında, gizliden bir sesin kendisine hitab ettiğini duydu O ses; Oyle bir beldeye geldin ki, o belde, hayırlı bir beldedir Fakat bu beldede bulunanlar bu beldenin kıymetini bilemiyorlardiyordu
Abdullahı İsfehani hazretleri, vefatına kadar orada ikamet etti Vefatında Fudayl bin Iyad hazretlerinin yakınına defn olundu
Evliyadan bir zat şoyle anlatmıştır:
Mekkei mukerremeden Medinei munevvereye gittim ResUlullah efendimizin kabrini ziyaret ettim Herkes Abdullahı İsfehani'nin Mekke'den ayrılmadığını, orada bulunduğunu soyluyorlardı Ben ise; O buyuk zatın ResUlullah efendimizi ziyarete gelmemesi mumkun değildirdiye duşundum Bu duşunceler icinde yoluma devam ediyordum Bir ara başımı yukarıya kaldırmıştım Bir de ne goreyim Abdullahı İsfehani havada yuruyor ResUlullah efendimizin kabri şerifini ziyaret icin Medinei munevvereye geliyordu Bana ismimle hitab etti Bazı şeyler konuştuk Sonra ayrıldı Yolumuza devam ettik
Abdullahı İsfehani hazretleri, Allahu tealanın veli kullarından birinin cenazesinde bulundu Cenaze defnedildikten, kabre konulduktan sonra, birisi telkine başlıyacaktı Telkin icin kalkınca, Abdullahı İsfehani hazretleri tebessum etti Talebelerinden birisi sebebini sordu Buyurdu ki:
O hoca telkine başlayınca, kabre koyduğumuz bu mubarek zat bana; Ey Necmuddin! Hic hayret etmiyor musun ki, kalbi olu olan bu hoca, hakiki hayata yeni başlayan diri bir kimseye telkin veriyordedi Bunun icin tebessum ettim
İsfehan'da yetişen evliyanın buyuklerinden ve meşhUrlarından Ebu'lAbbası Mursi'nin uc buyuk talebesinden biridir İsmi, Abdullah bin Şemseddin Muhammed bin Eymen enNUri elİsfehani elİsfehbezi, kunyesi EbU Muhammed'dir Lakabı Kutbuddin ve Necmeddin'dir Şafii mezhebi fıkıh alimlerinin buyuklerindendir Doğum tarihi bilinmemektedir Vefat tarihinde de kaynaklarda değişik rivayetler bulunmaktadır NefehatulUns'te 1321 (H721) olarak bildirilen bu vefat tarihi KeşfuzzunUn'da 1361 (H763) olarak bildirilmektedir İlim oğrenmek icin Şam'a ve başka yerlere gidip oralarda bulunan alimlerden ilim oğrendi Kendisinden de bircok kimse istifade etti
Abdullahı İsfehani hazretleri, Acem beldesinde ders okutan bir alimin kendisine Mısır'a gitmesini, orada zamanın kutbu olan buyuk alim ile goruşmesini soylemesi uzerine yola duştu Giderken yolda kendisini casus zannederek yakalayıp bağladılar ve hapsettiler Bundan sonrasını kendisi şoyle anlatmıştır:
Beni hapsedip yalnız bıraktıkları zaman, nUr yuzlu bir mubarek zat havadan yuruyerek geldi Yanımda durdu Beni cozdu ve; Gel ey Abdullah! Senin matlUbun, aradığın, istediğin kimse benimdedi ve gozden kayboldu Fakat, ben o zatın kim olduğunu bilemedim Dışarı cıkıp oradan uzaklaştım Mısır'a ulaştığımda, aradığım zatın kim olduğunu ve nerede bulunduğunu bilmiyordum Aradan bir muddet gecti Birlikte kaldığımız dervişler; Bulunduğumuz beldeye Ebu'lAbbası Mursi hazretleri gelmiş Haydi gelin, kendisini ziyaret edelim, sohbetinde bulunalımdediler Gittik Ebu'lAbbası Mursi hazretlerini gorduğumde, yolda beni zindandan kurtaran zat olduğunu anladım Bundan sonra kendisine bağlandım Vefatına kadar sohbetinde ve hizmetinde bulundum
Abdullahı İsfehani, hocası Ebu'lAbbası Mursi hazretlerinin sohbet ve hizmeti ile şereflenerek, tasavvufta yetişti Evliyalık yolunda cok ustun derecelere, anlaşılamıyan yuksekliklere kavuştu
Hocasının vefatından sonra oralarda duramayıp, Mekkei mukerremeye doğru yola cıktı Yolda, hocasının hocası olan Ebu'lHasanı Şazili hazretlerinin kabrini ziyaret etti Bu esnada Ebu'lHasanı Şazili hazretleri kabrinden seslenerek; Mekkei mukerremeye git! Orada otur!buyurdu Bu emir uzerine Mekkei mukerremeye varıp, Haremi şerifin etrafına ulaştığında, gizliden bir sesin kendisine hitab ettiğini duydu O ses; Oyle bir beldeye geldin ki, o belde, hayırlı bir beldedir Fakat bu beldede bulunanlar bu beldenin kıymetini bilemiyorlardiyordu
Abdullahı İsfehani hazretleri, vefatına kadar orada ikamet etti Vefatında Fudayl bin Iyad hazretlerinin yakınına defn olundu
Evliyadan bir zat şoyle anlatmıştır:
Mekkei mukerremeden Medinei munevvereye gittim ResUlullah efendimizin kabrini ziyaret ettim Herkes Abdullahı İsfehani'nin Mekke'den ayrılmadığını, orada bulunduğunu soyluyorlardı Ben ise; O buyuk zatın ResUlullah efendimizi ziyarete gelmemesi mumkun değildirdiye duşundum Bu duşunceler icinde yoluma devam ediyordum Bir ara başımı yukarıya kaldırmıştım Bir de ne goreyim Abdullahı İsfehani havada yuruyor ResUlullah efendimizin kabri şerifini ziyaret icin Medinei munevvereye geliyordu Bana ismimle hitab etti Bazı şeyler konuştuk Sonra ayrıldı Yolumuza devam ettik
Abdullahı İsfehani hazretleri, Allahu tealanın veli kullarından birinin cenazesinde bulundu Cenaze defnedildikten, kabre konulduktan sonra, birisi telkine başlıyacaktı Telkin icin kalkınca, Abdullahı İsfehani hazretleri tebessum etti Talebelerinden birisi sebebini sordu Buyurdu ki:
O hoca telkine başlayınca, kabre koyduğumuz bu mubarek zat bana; Ey Necmuddin! Hic hayret etmiyor musun ki, kalbi olu olan bu hoca, hakiki hayata yeni başlayan diri bir kimseye telkin veriyordedi Bunun icin tebessum ettim