Kahve içerdiği kafein, niasin, mikroelementler ve antioksidanlar nedeni ile metabolizmayı hafif de olsa hızlandırıyor, kan dolaşımını artırıyor, kişiyi daha dinç hissettiriyor, dikkatin daha da yoğunlaşmasını sağlıyor. Zihnin daha dirençli ve uyanık olmasına yardımcı oluyor. Harvard bilim adamlarının 200 bin kişi üzerinde yaptığı araştırmalar sonucunda kahve içenlerin diyabet, yüksek tansiyon, depresyon riskinin içmeyenlere göre daha düşük olduğu ortaya çıktı. Üstelik aynı araştırma sonucunda kahve içenlerin daha fazla yaşadıkları da ortaya çıkıyor.
Depresyondan karaciğer yağlanmasına kadar birçok metabolik hastalıklara karşı koruyucu işlevi olan kahvenin çalışmalarına bir göz atalım isterseniz:
Çalışmalar diyor ki;
İnsülin direncini kırıcı etkisi nedeni ile kişinin tatlı ihtiyacını azaltıyor. Yapılan bir çok araştırmada şeker hastalığını önleyici olabileceği bildiriliyor.
Alzheimer ve Parkinson hastalığına karşı düzenli tüketimde koruyucu etkisi olabileceği konusunda da araştırmalar var. Hafızayı güçlendiriyor.
Yapılan çalışmalar günde 1-3 fincan içilen Türk kahvesinin birçok kanser türünden koruyucu olduğuna işaret ediyor.
Kahvenin içeriğindeki antioksidan kalp sağlığına iyi geliyor fazla tüketiminde ise kalpte ritim problemi olanlarda çarpıntıyı tetikleyebiliyor.
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi hamileler için kafein alımlarının en fazla 200 mg olmasını ve bu düzeyin hem bebek hem de anne için risk oluşturmadığını belirtmektedir.(EFSA)
Araştırmalar diyabetli bireylerin kahve tüketimini azaltmasına gerek olmadığını göstermekte hatta orta düzeyde kahve tüketiminin tip 2 diyabet gelişim riskinin azaltılmasına yardımcı olabilmektedir. Ama tabii ki şekersiz!(EFSA)
İngiliz Kalp Birliği, orta düzey kahve alımının kalp ritim bozukluklarına, kalp damar hastalıklarına neden olmadığını ve kan basıncını etkilemediğini belirtmektedir.(The British Heart Foundation)
Egzersizden 20-30 dakika önce 1 fincan kahve içmek, egzersiz yapma süresini uzatabilmektedir.(EFSA)
Journal of Sports Physiology and Performance’ta yayımlanan randomize kontrollü bir çalışma, 13 erkek atletin yarıştan bir saat önce kahve içme ile koşu süresini 10 saniye kadar azaltabildiklerini göstermektedir. (Çalışma 1 mil = 1609 metre için yapılmıştır) Araştırmacılar bu durumun temelinde kafeinin adenözin reseptörlerini (nöral yollarda sinir hücresi aktivitesini) kısıtlamasının hücre aktivitesini arttırmasının rol oynadığını söylüyor.En önemli nokta ise kahvenin tüketim zamanlaması.
Kahve ve çayda bulunan tanenler ince barsaklarda demir emilimini yarı yarıya azaltmaktadır. Bu nedenle çok çay, kahve içenlerde demir eksikliği sonucu anemi oluşabilmektedir. Bu yüzden yemeklerden 1-1.5 saat önce veya sonra çay-kahve tüketilmesi önerilmektedir. Tüm bunlar düşünülerek günde 2 fincan veya daha az miktarda kahve içilebilir. Günlük 4-5 fincan çay-kahve üzerinde tüketim çarpıntı ihtimalinin yanı sıra uyarıcı etkisinin tam tersine yorgunluk, konsantrasyon güçsüzlüğü yaratacaktır. Hem tok tutsun, hem metabolizmayı çalıştırsın hem dikkati arttırsın istiyorsak, kahveyi şekersiz, kremasız, şurupsuz sütle ya da sade olarak günde 2-3 fincanı geçmeyecek şekilde tüketmenizi tavsiye ederim.
Dikkat! Gün içinde içilen fazla miktarda kahve, su tüketimini engelliyor
Fazla miktarda tüketilen kahve vücutta su tutulmasını arttırıyor. Böylece içilen su miktarı azalıyor. Bu yüzden toplam çay-kahve tüketiminin 4-5 fincanı geçmemesi ve günde en az 2 litre su içilmesi gerekiyor.
Depresyondan karaciğer yağlanmasına kadar birçok metabolik hastalıklara karşı koruyucu işlevi olan kahvenin çalışmalarına bir göz atalım isterseniz:
Çalışmalar diyor ki;
İnsülin direncini kırıcı etkisi nedeni ile kişinin tatlı ihtiyacını azaltıyor. Yapılan bir çok araştırmada şeker hastalığını önleyici olabileceği bildiriliyor.
Alzheimer ve Parkinson hastalığına karşı düzenli tüketimde koruyucu etkisi olabileceği konusunda da araştırmalar var. Hafızayı güçlendiriyor.
Yapılan çalışmalar günde 1-3 fincan içilen Türk kahvesinin birçok kanser türünden koruyucu olduğuna işaret ediyor.
Kahvenin içeriğindeki antioksidan kalp sağlığına iyi geliyor fazla tüketiminde ise kalpte ritim problemi olanlarda çarpıntıyı tetikleyebiliyor.
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi hamileler için kafein alımlarının en fazla 200 mg olmasını ve bu düzeyin hem bebek hem de anne için risk oluşturmadığını belirtmektedir.(EFSA)
Araştırmalar diyabetli bireylerin kahve tüketimini azaltmasına gerek olmadığını göstermekte hatta orta düzeyde kahve tüketiminin tip 2 diyabet gelişim riskinin azaltılmasına yardımcı olabilmektedir. Ama tabii ki şekersiz!(EFSA)
İngiliz Kalp Birliği, orta düzey kahve alımının kalp ritim bozukluklarına, kalp damar hastalıklarına neden olmadığını ve kan basıncını etkilemediğini belirtmektedir.(The British Heart Foundation)
Egzersizden 20-30 dakika önce 1 fincan kahve içmek, egzersiz yapma süresini uzatabilmektedir.(EFSA)
Journal of Sports Physiology and Performance’ta yayımlanan randomize kontrollü bir çalışma, 13 erkek atletin yarıştan bir saat önce kahve içme ile koşu süresini 10 saniye kadar azaltabildiklerini göstermektedir. (Çalışma 1 mil = 1609 metre için yapılmıştır) Araştırmacılar bu durumun temelinde kafeinin adenözin reseptörlerini (nöral yollarda sinir hücresi aktivitesini) kısıtlamasının hücre aktivitesini arttırmasının rol oynadığını söylüyor.En önemli nokta ise kahvenin tüketim zamanlaması.
Kahve ve çayda bulunan tanenler ince barsaklarda demir emilimini yarı yarıya azaltmaktadır. Bu nedenle çok çay, kahve içenlerde demir eksikliği sonucu anemi oluşabilmektedir. Bu yüzden yemeklerden 1-1.5 saat önce veya sonra çay-kahve tüketilmesi önerilmektedir. Tüm bunlar düşünülerek günde 2 fincan veya daha az miktarda kahve içilebilir. Günlük 4-5 fincan çay-kahve üzerinde tüketim çarpıntı ihtimalinin yanı sıra uyarıcı etkisinin tam tersine yorgunluk, konsantrasyon güçsüzlüğü yaratacaktır. Hem tok tutsun, hem metabolizmayı çalıştırsın hem dikkati arttırsın istiyorsak, kahveyi şekersiz, kremasız, şurupsuz sütle ya da sade olarak günde 2-3 fincanı geçmeyecek şekilde tüketmenizi tavsiye ederim.
Dikkat! Gün içinde içilen fazla miktarda kahve, su tüketimini engelliyor
Fazla miktarda tüketilen kahve vücutta su tutulmasını arttırıyor. Böylece içilen su miktarı azalıyor. Bu yüzden toplam çay-kahve tüketiminin 4-5 fincanı geçmemesi ve günde en az 2 litre su içilmesi gerekiyor.