4111 Ebu Eyyub radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ancak: Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah Teâla hazretleri sizi helak eder ve yerinize, günah işleyecek (fakat tevbeleri nedeniyle) mağfiret edeceği kimseler yaratırdı
Müslim, Tevbe, 9, (2748); Tirmizi, Da'avat 105, (3533)
4112 Müslim'de Ebu Hüreyre'nin bir rivayeti şöyledir: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ama: Nefsim kudret elinde olan Zât'a ant ederim ki, eğer siz hiç günah işlemeseniz, Allah sizi toptan helak eder; günah işleyen, arkadan da istiğfar eden bir kavim yaratır ve onları mağfiret ederdi
Müslim, Tevbe 9, (2748)
Rezin şu ziyadede bulundu: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdu oysa: Nefsim elinde bulunan Zatı Zülcelâl'e yemin olsun ki, günah işlemediğiniz takdirde ondan daha büyük olan ucb'e düşeceğinizden korkarım
Bu rivayet, Münziri'nin etTerğib ve'tTerhib'inde kaydedilmiştir (4, 20)
4113 Hz Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir hadisi kudsi'de) Rabbinden naklen buyururlar ama: Bir kul günah işledi ve: Ya Rabbi günahımı affet!dedi
Hak Teâla da: Kulum bir günah işledi; arkadan bildi fakat günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır
Sonradan kul dönüp her yerde günah işler ve: Ey Rabbim günahımı affet!der
Alllah Teâla Hazretleri de:
Kulum bir günah işledi ve bildi fakat, günahı affeden ya da günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır
Daha Sonra kul dönüp her tarafta günah işler ve: Ey Rabbim beni affeyle!der Allah Teâla da:
Kulum günah işledi ve bildi ancak, günahı affeden veya günah nedeniyle muâhaze eden bir Rabbi olduğunu bildi Dilediğini yap, ben seni affettim!buyurdu
Buhari, Tevhid 35; Müslim, Tevbe 29, (2758)
4114 Hz Enes radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ancak: Allah Teâla Hazretleri diyor fakat: Ey Insanoğlu! Sen bana dua edip, (affımı) ümid ettikçe ben senden her ne sâdır olsa, aldırmam, ben seni affederim Ey Ademoğlu! Senin günahın semanın bulutları dek bile olsa, daha sonra bana dönüp istiğfar etsen, fazla oluşuna bakmam, seni affederim Ey insanoğlu! Bana arz dolusu hata ile gelsen, sonunda hiç bir şirk koşmaksızın bana kavuşursan, seni talep dolusu mağfiretimle karşılarım
Tirmizi, Da'avat 106, (3534)
4115 Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ancak: Bir adam: Vallahi Allah falancayı mağfiret etmiyecek!diye kesip attı Allah Teâla Hazretleri de: Falancaya mağfiret etmiyeceğim hususunda yemin eden de kim? Ben ona mağfiret ettim, senin amelini de iptal ettim!buyurdu
Müslim, Birr 137, (2621)
4116 Hz Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular oysa: Beni İsrail'de birbirine zıd maksad güden iki kişi vardı: Biri günahkardı, diğeri de ibadette çaba gösteriyordu Abid olan diğerine günah işlerken rastlardı da: Vazgeç!derdi Bir gün, yeniden onu günah üzerinde yakaladı Tekrar, vazgeçdedi Öbürü:
Beni Allah'la başbaşa bırak Sen benim başıma müfettiş misin?dedi Öbürü: Vallahi Allah seni mağfiret etmez Veya: Allah seni cennetine koymaz!dedi Bunun üstüne Allah ikisinin de ruhlarını kabzetti Bunlar Rabülâleminin huzurunda bir araya geldiler Allah Teâla Hazretleri ibadette gayret edene: Sen benim elimdekine kadir misin?dedi Günahkara da dönerek: Git, rahmetimle cennete gir!buyurdu Diğeri için de: Bunu ateşe götürün!emretti
Ebu Hüreyre radıyallahu anh der fakat: (Adamcağız Allah'ın gadabına dokunan vakitsiz) bir kelime konuştu, bu kelime dünyasını da, ahiretini de heba etti
Ebu Davud, Edeb 51, (4901)
4117 Yine Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ama: Bir adam vardı, (günah işleyerek nefsine zulmetmekte) fazla ileri idi Ölüm gelip çatınca oğullarına dedi ki: Ben ölünce, cesedimi yakın, külümü en ince ayrıntısına kadar ezin ve rüzgarın önünde saçın Allah'a ant olsun, eğer Rabbim beni bir yakalarsa hiç kimseye vermediği azabı verir!
Ölünce, bu söylediği ona yapıldı Allah da talep'a emrederek:
Sende ondan ne varsa bana toplayıver!dedi Talep da topladı Adam ayakta duruyordu Sen böyle bir vasiyeti niye yaptın?diye Rabb Teâla sordu
Senden korktuğum için ey Rabbim!cevabını verdi Allah Teâla Hazretleri bu cevap üstüne onu affetti
Buhari, Tevhid 35, Enbiya 50; Müslim, Tevbe 25, (2756); Muvatta, Cenaiz 51, (1, 240); Nesai, Cenaiz 117, (4, 113)
4118 Ümmü'dDerdâ radıyallahu anha anlatıyor: Ebu'dderda radıyallahu anh'ı işittim Demişti fakat: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı işittim, şöyle buyurdu: Müşrik olarak ölenle, bir müslümanı hileli yere öldüren hariç, Allah tüm günahları affedebilir
Ebu Davud, Fiten 6, (4270) *
Müslim, Tevbe, 9, (2748); Tirmizi, Da'avat 105, (3533)
4112 Müslim'de Ebu Hüreyre'nin bir rivayeti şöyledir: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ama: Nefsim kudret elinde olan Zât'a ant ederim ki, eğer siz hiç günah işlemeseniz, Allah sizi toptan helak eder; günah işleyen, arkadan da istiğfar eden bir kavim yaratır ve onları mağfiret ederdi
Müslim, Tevbe 9, (2748)
Rezin şu ziyadede bulundu: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdu oysa: Nefsim elinde bulunan Zatı Zülcelâl'e yemin olsun ki, günah işlemediğiniz takdirde ondan daha büyük olan ucb'e düşeceğinizden korkarım
Bu rivayet, Münziri'nin etTerğib ve'tTerhib'inde kaydedilmiştir (4, 20)
4113 Hz Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir hadisi kudsi'de) Rabbinden naklen buyururlar ama: Bir kul günah işledi ve: Ya Rabbi günahımı affet!dedi
Hak Teâla da: Kulum bir günah işledi; arkadan bildi fakat günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır
Sonradan kul dönüp her yerde günah işler ve: Ey Rabbim günahımı affet!der
Alllah Teâla Hazretleri de:
Kulum bir günah işledi ve bildi fakat, günahı affeden ya da günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır
Daha Sonra kul dönüp her tarafta günah işler ve: Ey Rabbim beni affeyle!der Allah Teâla da:
Kulum günah işledi ve bildi ancak, günahı affeden veya günah nedeniyle muâhaze eden bir Rabbi olduğunu bildi Dilediğini yap, ben seni affettim!buyurdu
Buhari, Tevhid 35; Müslim, Tevbe 29, (2758)
4114 Hz Enes radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ancak: Allah Teâla Hazretleri diyor fakat: Ey Insanoğlu! Sen bana dua edip, (affımı) ümid ettikçe ben senden her ne sâdır olsa, aldırmam, ben seni affederim Ey Ademoğlu! Senin günahın semanın bulutları dek bile olsa, daha sonra bana dönüp istiğfar etsen, fazla oluşuna bakmam, seni affederim Ey insanoğlu! Bana arz dolusu hata ile gelsen, sonunda hiç bir şirk koşmaksızın bana kavuşursan, seni talep dolusu mağfiretimle karşılarım
Tirmizi, Da'avat 106, (3534)
4115 Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ancak: Bir adam: Vallahi Allah falancayı mağfiret etmiyecek!diye kesip attı Allah Teâla Hazretleri de: Falancaya mağfiret etmiyeceğim hususunda yemin eden de kim? Ben ona mağfiret ettim, senin amelini de iptal ettim!buyurdu
Müslim, Birr 137, (2621)
4116 Hz Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular oysa: Beni İsrail'de birbirine zıd maksad güden iki kişi vardı: Biri günahkardı, diğeri de ibadette çaba gösteriyordu Abid olan diğerine günah işlerken rastlardı da: Vazgeç!derdi Bir gün, yeniden onu günah üzerinde yakaladı Tekrar, vazgeçdedi Öbürü:
Beni Allah'la başbaşa bırak Sen benim başıma müfettiş misin?dedi Öbürü: Vallahi Allah seni mağfiret etmez Veya: Allah seni cennetine koymaz!dedi Bunun üstüne Allah ikisinin de ruhlarını kabzetti Bunlar Rabülâleminin huzurunda bir araya geldiler Allah Teâla Hazretleri ibadette gayret edene: Sen benim elimdekine kadir misin?dedi Günahkara da dönerek: Git, rahmetimle cennete gir!buyurdu Diğeri için de: Bunu ateşe götürün!emretti
Ebu Hüreyre radıyallahu anh der fakat: (Adamcağız Allah'ın gadabına dokunan vakitsiz) bir kelime konuştu, bu kelime dünyasını da, ahiretini de heba etti
Ebu Davud, Edeb 51, (4901)
4117 Yine Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ama: Bir adam vardı, (günah işleyerek nefsine zulmetmekte) fazla ileri idi Ölüm gelip çatınca oğullarına dedi ki: Ben ölünce, cesedimi yakın, külümü en ince ayrıntısına kadar ezin ve rüzgarın önünde saçın Allah'a ant olsun, eğer Rabbim beni bir yakalarsa hiç kimseye vermediği azabı verir!
Ölünce, bu söylediği ona yapıldı Allah da talep'a emrederek:
Sende ondan ne varsa bana toplayıver!dedi Talep da topladı Adam ayakta duruyordu Sen böyle bir vasiyeti niye yaptın?diye Rabb Teâla sordu
Senden korktuğum için ey Rabbim!cevabını verdi Allah Teâla Hazretleri bu cevap üstüne onu affetti
Buhari, Tevhid 35, Enbiya 50; Müslim, Tevbe 25, (2756); Muvatta, Cenaiz 51, (1, 240); Nesai, Cenaiz 117, (4, 113)
4118 Ümmü'dDerdâ radıyallahu anha anlatıyor: Ebu'dderda radıyallahu anh'ı işittim Demişti fakat: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı işittim, şöyle buyurdu: Müşrik olarak ölenle, bir müslümanı hileli yere öldüren hariç, Allah tüm günahları affedebilir
Ebu Davud, Fiten 6, (4270) *