Ağız kokusu yaş, cinsiyet, ırk ayrımı olmaksızın herkesi etkileyebilen ve yerkürede yaklaşık 2 milyar insanın karşı zıdda kaldığı bir derttir.
Ağız kokusu iki tipte önümüze çıkabilir;
Muvakkat ağız kokusu; yenilen besinlerle oluşur ve 24-72 saat içinde makbul.
Kalıcı ağız kokusu;devirle geçmez, uzun periyotlu tedavi ve profesyonel dental eğitim gerektirir.
Ağız kokusu yalnızca çevre bir sorundan daha çok dişsel ve medikal bir sorundur. Yapılan birçok çalışma ağız kokusu sorunlarının %80 üzere bir çoğunluğunun ağız kaynaklı olduğunu göstermiştir. Kalan %20 ise medikal sebeplerdir.
Ağız kokusuna neden olabilen medikal sebepler;
Sinüs enfeksiyonları ve anormal sinüs anomalileri, postnazal akıntı
Tonsil enfeksiyonu
Akciğer marazları
Karaciğer illetleri
Kan bozuklukları
Diabet
Menstrasyon
Karsinoma
Kimi yiyecekler
Sülfür üretimini arttırdığı için ağız kokusuna neden olabilen 4 besin hususu vardır;
Ağız kurutucu ajanlar;En çok ağız kurutma özelliğine sahip olan ajan alkoldür. İçkilerin yanı sıra kimi ağız çalkalama solüsyonlarında da bulunur. Sigara bir azık eseri olmadığı halde sigara içmekte ağız kuruluğuna yol açar. Sigara içerken ağız ortamı oksijenden mahrum kalır, oksijensiz ortamda yaşabilen canlılar artar ve ağız kokusu oluşur. Sigaranın bir öbür tesir mekanizması ise sigarada bulunan nikotinin C vitaminini yıkıma uğratmasıdır. C vitamini eksikliği de ağız kokusuna neden olan faktörlerden biridir.
Proteince varlıklı azıklar;Süt eserleri ağız kokusuna neden olan eserlerin en bilinenlerindendir. Süt dışında et, balık, tavukta proteince zengindir ve oksijensiz ortamda yaşayan bakteriler bunları parçalayarak ağız kokusuna neden olan gazları oluştururlar.
Şeker;Şeker içeren azıkları parçalayan oksijensiz ortamda yaşayan bakteriler ağız kokusuna neden olan gazları oluştururlar. Tatlandırıcı bir ajan olan ksilitol şeker içermeyen doğal bir eserdir.
Asidik besinler;Kahve, domates suyu, portakal suyu, ananas suyu, greyfurt suyu üzere asitler bakteri üretimi hızlandırır.
Tüm bu besinlerin dışında çiğ soğan ve sarımsak kendileri sülfidli eserlerdir. Bu nedenle direk ağız kokusuna neden olurlar.
Medikal sıkıntıların tedavisinde kullanılan birtakım ilaçların yan tesiri ağız kuruluğudur. Antidepresan, antiparkinson ilacı, antihistaminikler, antihipertansifler, antikolinerjikler ve antispazmotikler, hormonal ilaçlar ve tevellüt denetim hapları bu ilaçlara örnek verilebilir.
Ağız kokusuna neden olabilen dişsel sebepler;
Periodontal hastalık
Protezler
Yaygın diş çürükleri
Oral enfeksiyonlar ve apseler
Ağız kuruluğu
Postnazal akıntı
Ağız kanseri
Alerji
Sülfür üreten birtakım bakteriler
Ağız Kokusu Şikayeti Olan Bireylerde Umumi Semptomlar;
Lisanda beyazımsı sarı tabaka;0,1-0,2mm kalınlığındadır ve lisanın art yerinde daha çoktur. Bakteri akümülasyonu ve nazal mukus sonucu oluşur. Bu tabakanın kaldırılması koku şikayetini külliyen ortadan kaldırmaz. Kişinin lisanı ne kadar pürüzlü ise ağız kokusu şikayeti olma mümkünlüğü da o kadar ziyadedir. Fissürlü ve kıllı lisan dediğimiz çukurlu lisan yapısı da sülfür üreten bakterilerin üreme ve tutunmasına yardımcı olur.
Ağız kuruluğu;Ağız kuruluğu, ağız kokusu olan bireylerdeki ortak bir bulgudur. Tükrük azalınca; oksijen de azalır, sülfür üretimi artar ve ağız kokusu oluşur.
Acı, ekşi, metalik tatlar;Ağız kokusu şikayeti olan şahıslarda yüksek asit seviyelerine bağlı olarak ağızda makûs tat şikayeti vardır. Bunlar çoklukla sinüs akıntısı, kullanılan ilaçlar, kuru ağız, dental enfeksiyonlar ve kimi oral bakteriler sonucu oluşur.
Postnazal akıntı;Ekseriyetle sinüslerle ilgili bir sorun olduğunda yahut alerjiler sonucunda oluşur. Nazal ve sinüs kesiminden, boğazın art kısmına akan kalın bir mukustur. Bu mukusun kıymetli bir ölçüsü ağızda son bulur ve var olan ağız kokusu sorunlarına ekte bulunur. Bu mukus çok çeşitli sayıda bekteri ve protein içerir. Bu proteinler aminoasitlere parçalanır ve oksijensiz ortamda üreyen bekterilerin besinlerini oluştururlar. Soğuk algınlığı ve grip şikayeti olan bireylerde bu mukustan çok ölçüde oluşur ve ağız kokusuna sebep olur.
Birtakım yiyecekler yendikten sonra, ağız çalkalama solüsyonları kullanıldıktan sonra ve menstruasyon yahut vesair hormonal tedaviler esnasında ağız kokusunda artma.
Diş fırçası ve diş ipi tasarrufu sorunu gidermez. Diş fırçalaması sonucu oluşan ağız kuruluğu sülfür oluşma ölçüsünde artışa neden olur.
Tonsillerdeki beyaz nodüller;Birtakım kimselerde bademciklerden salınan kokulu nodüllerle ilgili meseleler mevcuttur. Bu nodüllerin berbat ağız kokusuna bağlı olarak birçok kişi bu bed kokuyu kendi ağız kokularının kaynağı olarak görürler. Ancak bunlar ağız kokusu sebebi değildir, bademciklerin alınmasıyla sorun giderilmez.
Şahsî bedel ve itimat kaybı;Hafiften şiddetli noktaya kadar sorun yaratır. Tedavi edilen hastalar kısa vadede toplumsal ortamlarına dönerler.
AĞIZ KOKUSUNUN TEDAVİSİ
Yapılan muayene ve değerlendirmede ağız kokusunun kaynağı medikal olarak saptanmışsa, kişinin marazı yahut bu marazının tedavisinde kullanılan ilaçların ağız kokusuna olan tesirleri göz önüne alınmalıdır.
Dental kaynaklı ağız kokusunda ise; ağızda yüzeyi pürüzlü, kırık yahut sızdıran dolgular, münasip olmayan protezler ya da enfeksiyonlar varsa bunlar tedavi edilmelidir. Dişeti marazı varsa elimine edilmelidir; zira bilindiği üzere bu ortam ağız kokusu olarak algıladığımız gazların oluşumuna ekte bulunmaktadır.
Ağız kokusu sorunlarının büyük bir kısmı diş fırçalama, diş ipi kullanma, lisan kazıması ve nizamlı diş tabibi denetimiyle giderilebilir.
Tedavi için kullanılabilecek şeyler;
Diş fırçası
Diş ipi
İrrigatörler (ağız duşu)
Lisan temizleyicileri
Çalkalama solüsyonları
Sprey ve sakız tasarrufu
Ağız kokusu iki tipte önümüze çıkabilir;
Muvakkat ağız kokusu; yenilen besinlerle oluşur ve 24-72 saat içinde makbul.
Kalıcı ağız kokusu;devirle geçmez, uzun periyotlu tedavi ve profesyonel dental eğitim gerektirir.
Ağız kokusu yalnızca çevre bir sorundan daha çok dişsel ve medikal bir sorundur. Yapılan birçok çalışma ağız kokusu sorunlarının %80 üzere bir çoğunluğunun ağız kaynaklı olduğunu göstermiştir. Kalan %20 ise medikal sebeplerdir.
Ağız kokusuna neden olabilen medikal sebepler;
Sinüs enfeksiyonları ve anormal sinüs anomalileri, postnazal akıntı
Tonsil enfeksiyonu
Akciğer marazları
Karaciğer illetleri
Kan bozuklukları
Diabet
Menstrasyon
Karsinoma
Kimi yiyecekler
Sülfür üretimini arttırdığı için ağız kokusuna neden olabilen 4 besin hususu vardır;
Ağız kurutucu ajanlar;En çok ağız kurutma özelliğine sahip olan ajan alkoldür. İçkilerin yanı sıra kimi ağız çalkalama solüsyonlarında da bulunur. Sigara bir azık eseri olmadığı halde sigara içmekte ağız kuruluğuna yol açar. Sigara içerken ağız ortamı oksijenden mahrum kalır, oksijensiz ortamda yaşabilen canlılar artar ve ağız kokusu oluşur. Sigaranın bir öbür tesir mekanizması ise sigarada bulunan nikotinin C vitaminini yıkıma uğratmasıdır. C vitamini eksikliği de ağız kokusuna neden olan faktörlerden biridir.
Proteince varlıklı azıklar;Süt eserleri ağız kokusuna neden olan eserlerin en bilinenlerindendir. Süt dışında et, balık, tavukta proteince zengindir ve oksijensiz ortamda yaşayan bakteriler bunları parçalayarak ağız kokusuna neden olan gazları oluştururlar.
Şeker;Şeker içeren azıkları parçalayan oksijensiz ortamda yaşayan bakteriler ağız kokusuna neden olan gazları oluştururlar. Tatlandırıcı bir ajan olan ksilitol şeker içermeyen doğal bir eserdir.
Asidik besinler;Kahve, domates suyu, portakal suyu, ananas suyu, greyfurt suyu üzere asitler bakteri üretimi hızlandırır.
Tüm bu besinlerin dışında çiğ soğan ve sarımsak kendileri sülfidli eserlerdir. Bu nedenle direk ağız kokusuna neden olurlar.
Medikal sıkıntıların tedavisinde kullanılan birtakım ilaçların yan tesiri ağız kuruluğudur. Antidepresan, antiparkinson ilacı, antihistaminikler, antihipertansifler, antikolinerjikler ve antispazmotikler, hormonal ilaçlar ve tevellüt denetim hapları bu ilaçlara örnek verilebilir.
Ağız kokusuna neden olabilen dişsel sebepler;
Periodontal hastalık
Protezler
Yaygın diş çürükleri
Oral enfeksiyonlar ve apseler
Ağız kuruluğu
Postnazal akıntı
Ağız kanseri
Alerji
Sülfür üreten birtakım bakteriler
Ağız Kokusu Şikayeti Olan Bireylerde Umumi Semptomlar;
Lisanda beyazımsı sarı tabaka;0,1-0,2mm kalınlığındadır ve lisanın art yerinde daha çoktur. Bakteri akümülasyonu ve nazal mukus sonucu oluşur. Bu tabakanın kaldırılması koku şikayetini külliyen ortadan kaldırmaz. Kişinin lisanı ne kadar pürüzlü ise ağız kokusu şikayeti olma mümkünlüğü da o kadar ziyadedir. Fissürlü ve kıllı lisan dediğimiz çukurlu lisan yapısı da sülfür üreten bakterilerin üreme ve tutunmasına yardımcı olur.
Ağız kuruluğu;Ağız kuruluğu, ağız kokusu olan bireylerdeki ortak bir bulgudur. Tükrük azalınca; oksijen de azalır, sülfür üretimi artar ve ağız kokusu oluşur.
Acı, ekşi, metalik tatlar;Ağız kokusu şikayeti olan şahıslarda yüksek asit seviyelerine bağlı olarak ağızda makûs tat şikayeti vardır. Bunlar çoklukla sinüs akıntısı, kullanılan ilaçlar, kuru ağız, dental enfeksiyonlar ve kimi oral bakteriler sonucu oluşur.
Postnazal akıntı;Ekseriyetle sinüslerle ilgili bir sorun olduğunda yahut alerjiler sonucunda oluşur. Nazal ve sinüs kesiminden, boğazın art kısmına akan kalın bir mukustur. Bu mukusun kıymetli bir ölçüsü ağızda son bulur ve var olan ağız kokusu sorunlarına ekte bulunur. Bu mukus çok çeşitli sayıda bekteri ve protein içerir. Bu proteinler aminoasitlere parçalanır ve oksijensiz ortamda üreyen bekterilerin besinlerini oluştururlar. Soğuk algınlığı ve grip şikayeti olan bireylerde bu mukustan çok ölçüde oluşur ve ağız kokusuna sebep olur.
Birtakım yiyecekler yendikten sonra, ağız çalkalama solüsyonları kullanıldıktan sonra ve menstruasyon yahut vesair hormonal tedaviler esnasında ağız kokusunda artma.
Diş fırçası ve diş ipi tasarrufu sorunu gidermez. Diş fırçalaması sonucu oluşan ağız kuruluğu sülfür oluşma ölçüsünde artışa neden olur.
Tonsillerdeki beyaz nodüller;Birtakım kimselerde bademciklerden salınan kokulu nodüllerle ilgili meseleler mevcuttur. Bu nodüllerin berbat ağız kokusuna bağlı olarak birçok kişi bu bed kokuyu kendi ağız kokularının kaynağı olarak görürler. Ancak bunlar ağız kokusu sebebi değildir, bademciklerin alınmasıyla sorun giderilmez.
Şahsî bedel ve itimat kaybı;Hafiften şiddetli noktaya kadar sorun yaratır. Tedavi edilen hastalar kısa vadede toplumsal ortamlarına dönerler.
AĞIZ KOKUSUNUN TEDAVİSİ
Yapılan muayene ve değerlendirmede ağız kokusunun kaynağı medikal olarak saptanmışsa, kişinin marazı yahut bu marazının tedavisinde kullanılan ilaçların ağız kokusuna olan tesirleri göz önüne alınmalıdır.
Dental kaynaklı ağız kokusunda ise; ağızda yüzeyi pürüzlü, kırık yahut sızdıran dolgular, münasip olmayan protezler ya da enfeksiyonlar varsa bunlar tedavi edilmelidir. Dişeti marazı varsa elimine edilmelidir; zira bilindiği üzere bu ortam ağız kokusu olarak algıladığımız gazların oluşumuna ekte bulunmaktadır.
Ağız kokusu sorunlarının büyük bir kısmı diş fırçalama, diş ipi kullanma, lisan kazıması ve nizamlı diş tabibi denetimiyle giderilebilir.
Tedavi için kullanılabilecek şeyler;
Diş fırçası
Diş ipi
İrrigatörler (ağız duşu)
Lisan temizleyicileri
Çalkalama solüsyonları
Sprey ve sakız tasarrufu