Ahir zaman: Bu dünyanın son dönemi, kıyâmetin kopmasına yakın zaman.
AHİR ZAMAN KELİMESİNE ÖRNEK
İnsanlığı îmansızlık ve cehâlet karanlıklarından kurtarıp ebedî saâdete eriştirmeye vesîle olan bütün peygamberân-ı izâm hazarâtına, bilhassa Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi, Âhirzaman Nebîsi Hazret-i Muhammed Mustafâ (s.a.v) Efendimiz’e ve Oʼnun âl ve ashâbına sonsuz salât ü selâm olsun!
*****
Hiçbir devirde nebevî terbiyeden mahrum bırakılmayan insanlık, yüz yirmi dört bin peygamberin irşâdı ile hayatına devam etmiş ve âhirzamana geldiğinde, bu zamanın ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap veren son din İslâm ile müşerref olmuştur.
*****
Fahr-i Kâinât Efendimiz’den gayri bütün peygamberlerin vazîfeleri, belli bir zaman ve mekân ile sınırlıdır. Bundan dolayı, onlardan bize zengin bir davranışlar manzûmesi intikâl etmemiştir. Hâlbuki Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bi’setinden, yâni peygamber olarak gönderilişinden kıyâmete kadar bütün zaman ve mekânları irşâda memur kılınmıştır. Bunun içindir ki O’nun bütün davranışları en cüz’î ve mahrem teferruâtına kadar sahih bir rivâyet silsilesiyle günümüze kadar intikal ettiği gibi, kıyâmete kadar da intikal edecektir. Zîrâ Hak Teâlâ, O’na tahsis edilmiş olan “âhirzaman”ın bütün insanlarına O’nun bir “üsve-i hasene”, yâni mükemmel bir örnek şahsiyet olmasını murâd etmiştir.
GÜNÜMÜZDE ORTAYA ÇIKAN "AHİR ZAMAN" FİTNELERİ NELERDİR?
AHİR ZAMAN NEBİSİ
“Şakk-ı Kamer” hâdisesi, Peygamber Efendimiz’in büyük bir mûcizesidir. Peygamber Efendimiz, “Âhir Zaman Nebîsi” olduğu için O’nun dünyâda zuhûru, aynı zamanda kıyâmetin âlametlerinden biridir. Nitekim âyet-i kerîmede:
“Kıyâmet yaklaştı ve Ay yarıldı.” (el-Kamer, 1) buyrularak bu gerçeğe temâs edilmektedir.
HADİSİ ŞERİFLERDE AHİR ZAMANA ÖRNEK
Hadîs-i serifte de kıyametin vukuuna yakın bir zamanda zuhur edecek münâfıklar tanıtılırken su ifadelere yer verilmektedir; “Ahir zamanda bir takım kimseler ortaya çıkacaklar da dini dünyaya alet edecekler ve insanlara yumusak görünmek için kuzu postuna bürüneceklerdir. Dilleri sekerden tatlıdır, fakat kalpleri kurt kalbidir.” (Tirmizî, Zühd, 60)
AHİR ZAMAN KELİMESİNE ÖRNEK
İnsanlığı îmansızlık ve cehâlet karanlıklarından kurtarıp ebedî saâdete eriştirmeye vesîle olan bütün peygamberân-ı izâm hazarâtına, bilhassa Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi, Âhirzaman Nebîsi Hazret-i Muhammed Mustafâ (s.a.v) Efendimiz’e ve Oʼnun âl ve ashâbına sonsuz salât ü selâm olsun!
*****
Hiçbir devirde nebevî terbiyeden mahrum bırakılmayan insanlık, yüz yirmi dört bin peygamberin irşâdı ile hayatına devam etmiş ve âhirzamana geldiğinde, bu zamanın ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap veren son din İslâm ile müşerref olmuştur.
*****
Fahr-i Kâinât Efendimiz’den gayri bütün peygamberlerin vazîfeleri, belli bir zaman ve mekân ile sınırlıdır. Bundan dolayı, onlardan bize zengin bir davranışlar manzûmesi intikâl etmemiştir. Hâlbuki Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bi’setinden, yâni peygamber olarak gönderilişinden kıyâmete kadar bütün zaman ve mekânları irşâda memur kılınmıştır. Bunun içindir ki O’nun bütün davranışları en cüz’î ve mahrem teferruâtına kadar sahih bir rivâyet silsilesiyle günümüze kadar intikal ettiği gibi, kıyâmete kadar da intikal edecektir. Zîrâ Hak Teâlâ, O’na tahsis edilmiş olan “âhirzaman”ın bütün insanlarına O’nun bir “üsve-i hasene”, yâni mükemmel bir örnek şahsiyet olmasını murâd etmiştir.
GÜNÜMÜZDE ORTAYA ÇIKAN "AHİR ZAMAN" FİTNELERİ NELERDİR?
AHİR ZAMAN NEBİSİ
“Şakk-ı Kamer” hâdisesi, Peygamber Efendimiz’in büyük bir mûcizesidir. Peygamber Efendimiz, “Âhir Zaman Nebîsi” olduğu için O’nun dünyâda zuhûru, aynı zamanda kıyâmetin âlametlerinden biridir. Nitekim âyet-i kerîmede:
“Kıyâmet yaklaştı ve Ay yarıldı.” (el-Kamer, 1) buyrularak bu gerçeğe temâs edilmektedir.
HADİSİ ŞERİFLERDE AHİR ZAMANA ÖRNEK
Hadîs-i serifte de kıyametin vukuuna yakın bir zamanda zuhur edecek münâfıklar tanıtılırken su ifadelere yer verilmektedir; “Ahir zamanda bir takım kimseler ortaya çıkacaklar da dini dünyaya alet edecekler ve insanlara yumusak görünmek için kuzu postuna bürüneceklerdir. Dilleri sekerden tatlıdır, fakat kalpleri kurt kalbidir.” (Tirmizî, Zühd, 60)