Akalazya , reflü hastalığından sonra yemek borusunun ameliyat gerektiren ikinci en sık fonksiyonel bozukluğudur.
Akalazyada yemek borusunun kas tabakaları arasına yerleşmiş sinir hücrelerinde hasar meydana gelir.Bunun sonucunda yemek borusundaki kaslarda kasılma olmaz ve alt yemek borusu kapağında açılma yetersizliği gelişir.Hastalık süresi uzadıkça yemek borusu genişler.
Kesin nedeni bilinmese de herediter , dejeneratif, otoimmün ve enfeksiyöz etkenler suçlanmıştır.
Akalazya her yaşta görülebilir; ancak başlangıç yaşı genellikle 30-60 yaş arasında olup 40 lı yaşlarda pik yapar. Erkeklerde daha sık görülmektedir.
Akalazyanın en sık ve erken belirtisi yutma güçlüğüdür(disfaji). Yutma güçlüğü ani başlayabileceği gibi aralıklı ve tekrarlayıcı özellikte gösterebilir. İleri aşamalarda devamlı hal alır. Başlangıçta katı gıdalara karşı ulaşırken , ileri aşamalarda hem katı hem de sıvı gıdalara karşı oluşur.
Sindirilmemiş gıdaların ağıza geri gelmesi (rejürjitasyon) hastaların %75 inde görülür.
Hastaların %60 ında kilo kaybı görülür.
Göğüs ağrısı hastalığın erken dönemlerinde yaklaşık %40 hastada görülen şikayettir. Yemek borusu genişledikçe şikayet azalır.
Tanı Testleri
1.Baryumlu pasaj grafisi: Yemek borusu genişlemiş olarak olarak görülür. Yemek borusunun alt kapağı gevşemediğinden dolayı, yemek borusu alt kısma doğru düzgün olarak daralır(kuş gagası görünümü). Kontrast maddenin mideye geçişi yavaşlar.
2.Gastroskopi/Endoskopi: Endoskopide yemek borusu geniş olarak görülür.Yemek borusunun içinde mide artıkları görülebilir. Alt yemek borusu kapağı hava verilerek açılmaz , Aletin uyguladığı basınç ile mideye geçilir.
3.Manometri: Akalazya tanısını koyan asıl testtir. Tanıyı kesinleştirmek için yapılır. Akalazyadan şüpheleniliyorsa pasaj testi ve/veya endoskopi normal olsa bile manometri testi yapılmalıdır.
Manometride yemek borusundaki kaslarda kasılma kaybı görülür; ayrıca yemek borusu alt kapağında gevşeme kaybı vardır. Yemek borusu alt kapak basıncı yüksektir.
Akalazya ile karışabilecek en önemli hastalık midenin üst kısmını tutan tümörlerdir. Akalazyanın mide kanserinden ayrımı endoskopi, endo USG, karın USG ve tomografisi ile yapılır.
Tedavi
Tedavideki amaç yemek borusundaki gıdaların mideye rahat boşalmasını sağlayarak şikayetlerin giderilmesidir.
En etkili 2 tedavi yöntemi balon dilatasyonu ve cerrahidir( laparoskopik heller miyotomisi ve parsiyel funduplikasyon). Başarı sonuçları cerrahi tedavide en yüksektir.Cerrahi tedavi ile %85-%100 oranında yutma güçlüğü tamamen kaybolur.
2 kez balon dilatasyon yapıldığı halde yeterli cevap alınamayan hastalarda cerrahi tedavi uygulanmalıdır.
Balon dilatasyonunun 40 yaş altındaki hastalarda başarı şansı çok daha azdır.Bu yüzden bu gruptaki genç hastalarda dilatasyon yapılmadan cerrahi tedavi önerilebilir.
Laparoskopik Heller Miyotomi de yemek borusunun alt 6 cm lik kısmındaki ve midenin ilk 2 cm lik üst kısmındaki kas lifleri kesilerek ayrılır.Ameliyat sonrası mide reflüsünü önlemek için funduplikasyon yapılır.
Balon dilatasyonu ve cerrahi için yüksek riskli olgularda botulinum toksini , nitratlar veya kalsiyum kanal blokeri gibi ilaçlarla tedavi uygulanabilir; ama tedavi edici etkileri çok azdır.
Uygulanan her balon dilatasyon işleminde %3-5 arasında yemek borusunda delinme riski vardır.
Botulinum toksin enjeksiyonunun başarı şansı balon dilatasyonuna oranla daha azdır.Tekrarlayan uygulamalarda skar oluşumuna yol açarak operasyonu zorlaştırır.
Akalazyada yemek borusunun kas tabakaları arasına yerleşmiş sinir hücrelerinde hasar meydana gelir.Bunun sonucunda yemek borusundaki kaslarda kasılma olmaz ve alt yemek borusu kapağında açılma yetersizliği gelişir.Hastalık süresi uzadıkça yemek borusu genişler.
Kesin nedeni bilinmese de herediter , dejeneratif, otoimmün ve enfeksiyöz etkenler suçlanmıştır.
Akalazya her yaşta görülebilir; ancak başlangıç yaşı genellikle 30-60 yaş arasında olup 40 lı yaşlarda pik yapar. Erkeklerde daha sık görülmektedir.
Akalazyanın en sık ve erken belirtisi yutma güçlüğüdür(disfaji). Yutma güçlüğü ani başlayabileceği gibi aralıklı ve tekrarlayıcı özellikte gösterebilir. İleri aşamalarda devamlı hal alır. Başlangıçta katı gıdalara karşı ulaşırken , ileri aşamalarda hem katı hem de sıvı gıdalara karşı oluşur.
Sindirilmemiş gıdaların ağıza geri gelmesi (rejürjitasyon) hastaların %75 inde görülür.
Hastaların %60 ında kilo kaybı görülür.
Göğüs ağrısı hastalığın erken dönemlerinde yaklaşık %40 hastada görülen şikayettir. Yemek borusu genişledikçe şikayet azalır.
Tanı Testleri
1.Baryumlu pasaj grafisi: Yemek borusu genişlemiş olarak olarak görülür. Yemek borusunun alt kapağı gevşemediğinden dolayı, yemek borusu alt kısma doğru düzgün olarak daralır(kuş gagası görünümü). Kontrast maddenin mideye geçişi yavaşlar.
2.Gastroskopi/Endoskopi: Endoskopide yemek borusu geniş olarak görülür.Yemek borusunun içinde mide artıkları görülebilir. Alt yemek borusu kapağı hava verilerek açılmaz , Aletin uyguladığı basınç ile mideye geçilir.
3.Manometri: Akalazya tanısını koyan asıl testtir. Tanıyı kesinleştirmek için yapılır. Akalazyadan şüpheleniliyorsa pasaj testi ve/veya endoskopi normal olsa bile manometri testi yapılmalıdır.
Manometride yemek borusundaki kaslarda kasılma kaybı görülür; ayrıca yemek borusu alt kapağında gevşeme kaybı vardır. Yemek borusu alt kapak basıncı yüksektir.
Akalazya ile karışabilecek en önemli hastalık midenin üst kısmını tutan tümörlerdir. Akalazyanın mide kanserinden ayrımı endoskopi, endo USG, karın USG ve tomografisi ile yapılır.
Tedavi
Tedavideki amaç yemek borusundaki gıdaların mideye rahat boşalmasını sağlayarak şikayetlerin giderilmesidir.
En etkili 2 tedavi yöntemi balon dilatasyonu ve cerrahidir( laparoskopik heller miyotomisi ve parsiyel funduplikasyon). Başarı sonuçları cerrahi tedavide en yüksektir.Cerrahi tedavi ile %85-%100 oranında yutma güçlüğü tamamen kaybolur.
2 kez balon dilatasyon yapıldığı halde yeterli cevap alınamayan hastalarda cerrahi tedavi uygulanmalıdır.
Balon dilatasyonunun 40 yaş altındaki hastalarda başarı şansı çok daha azdır.Bu yüzden bu gruptaki genç hastalarda dilatasyon yapılmadan cerrahi tedavi önerilebilir.
Laparoskopik Heller Miyotomi de yemek borusunun alt 6 cm lik kısmındaki ve midenin ilk 2 cm lik üst kısmındaki kas lifleri kesilerek ayrılır.Ameliyat sonrası mide reflüsünü önlemek için funduplikasyon yapılır.
Balon dilatasyonu ve cerrahi için yüksek riskli olgularda botulinum toksini , nitratlar veya kalsiyum kanal blokeri gibi ilaçlarla tedavi uygulanabilir; ama tedavi edici etkileri çok azdır.
Uygulanan her balon dilatasyon işleminde %3-5 arasında yemek borusunda delinme riski vardır.
Botulinum toksin enjeksiyonunun başarı şansı balon dilatasyonuna oranla daha azdır.Tekrarlayan uygulamalarda skar oluşumuna yol açarak operasyonu zorlaştırır.