Fikir yürütmeyi öğütleyen hakkında ayetler
(Ey bilginler!) Sizler Kitab'ı (Tevrat'ı) okuduğunuz (gerçekleri bildiğiniz) halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?
Bakara : 44
«Haydi, şu anda (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun» dedik Böylece Allah ölüleri diriltir ve düşünesiniz diye size âyetlerini (Peygamberine verdiği mucizelerini) gösterir
Bakara : 73
Hemen (ey müminler!) onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? madem ki, onlardan bir zümre, Allah'ın kelâmını işitirler de iyice anladıktan daha sonra, kasıtlı olarak onu tahrif ederlerdi
Bakara : 75
(Münafıklar) inananlarla karşılaştıklarında «İman ettik» derler Birbirleriyle başbaşa kaldıkları vakit ise: Allah'ın size açtıklarını (Tevrat'taki bilgileri), Rabbiniz katında sizin aleyhinize hüccet getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz; bunları düşünemiyor musunuz? derler
Bakara : 76
Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök aralarında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için (Allah'ın varlığını ve birliğini isbatlayan) çoğu deliller vardır
Bakara : 164
Onlara (müşriklere): Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği süre onlar, «Hayır! Biz atalarımızı üstünde bulduğumuz yola uyarız» dediler Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?
Bakara : 170
(Hidayet çağrısına kulak vermeyen) kâfirlerin durumu, yalnızca çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna aynı Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir Bu sebeple düşünmezler
Bakara : 171
Allah size işte böylece âyetlerini açıklar ki düşünüp hakikati anlayasınız
Bakara : 242
Ey ehli kitap! İbrahim hakkında neden çekişirsiniz? Halbuki Tevrat ve İncil, kesinlikle ondan daha sonra indirildi Siz hiç düşünmez misiniz?
Âli İmrân : 65
Onların yaptıkları hiçbir hayır karşılıksız bırakılmayacaktır Allah, takvâ sahiplerini bilir
Âli İmrân : 115
Ey iman edenler! Akitleri(n gereğini) yerine getiriniz İhramlı iken avlanmayı helal saymamak üzere (altında) size okunacaklar dıştan kalan hayvanlar, sizin için helâl kılındı Allah dilediğine hükmeder
Mâide : 1
Namaza çağırdığınız vakit onu alay ve ağırlama konusu yaparlar Bu tavır, onların düşünemeyen bir toplum olmalarındandır
Mâide : 58
Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir Müttakî olanlar için öbür dünya yurdu belli ki daha hayırlıdır Hâla us erdiremiyor musunuz?
En'âm : 32
Bu (din), Rabbinin doğrudan doğruya yoludur Biz, nasihat alacak bir kavim için âyetleri ayrıntılı olarak açıkladık
En'âm : 126
De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi karşılıklı koşmayın, başlıcababaya iyilik edin, sefalet korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin sizin de onların da rızkını biz veririz; kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah'ın size emrettikleridir Umulur ki düşünüp anlarsınız
En'âm : 151
Onların peşinde da (âyetleri tahrif karşılığında) şu değersiz dünya malını alıp, nasıl olsa bağışlanacağız, diyerek Kitab'a vâris olan birtakım fena kimseler geldi Onlara, ona aynı bir fayda daha gelse onu da alırlar Peki, Kitap'ta Allah hakkında doğrusu diğer bir şey söylemeyeceklerine dair onlardan söz alınmamış mıydı ve onlar Kitap'takini okumamışlar mıydı? Âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır Hâla aklınız ermiyor mu?
A'râf : 169
Şüphesiz Allah katında canlıların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir
Enfâl : 22
De ama: Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım, Allah da onu size bildirmezdi Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum Hâla us erdiremiyor musunuz?
Yûnus : 16
Sizi karada ve denizde gezdiren O ’dur Hatta siz gemilerde bulunduğunuz, o gemiler de içindekileri tatlı bir rüzgârla alıp götürdükleri ve (yolcular) bu yüzden neşelendikleri zaman, o gemiye şiddetli bir fırtına gelip çatar, her yerden onlara dalgalar saldırı eder ve onlar çepeçevre kuşatıldıklarını anlarlar da dini yalnız Allah ’a halis kılarak: «Andolsun eğer bizi bundan kurtarırsan mutlaka şükredenlerden olacağız» diye Allah ’a yalvarırlar
Yûnus : 22
Allah ’ın izni olmadan hiç kimse inanamaz O, akıllarını kullanmayanları murdar (inkârcı) kılar
Yûnus : 100
Ey kavmim! Ben, ona (peygamberliğe) karşılık sizden bir aidat istemiyorum Benim ücretim, beni yaratandan başkasına ait değildir Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz?
Hûd : 51
Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik
Yûsuf : 2
Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır Bunların tümü bir su ile sulanır (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır
Ra'd : 4
O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi Yıldızlar da Allah'ın emri ile hareket ederler hiç kuşkusuz bunlarda aklını kullananlar için o kadar çok deliller vardır
Nahl : 12
Hurma ve üzüm gibi meyvelerden keza içki ayrıca de hoş gıdalar edinirsiniz İşte bunlarda da aklını kullanan kimseler için büyük bir ibret vardır
Nahl : 67
Andolsun, size içinde sizin için tavsiye yer alan bir kitap indirdik Hâla akıllanmaz mısınız?
Enbiyâ : 10
Size de, Allah'ı bırakıp tapmakta olduğunuz şeylere de yuh olsun! Siz akıllanmaz mısınız?
Enbiyâ : 67
(Seni yalanlayanlar) hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı muhakkak düşünecek kalpleri ve işitecek kulakları olurdu Ama hakiki şu oysa, gözler kör olmaz; lâkin göğüsler içindeki kalpler âmâ olur
Hac : 46
Ve O, yaşatan ve öldürendir; gecenin ve gündüzün değişmesi O'nun eseridir Hâla aklınızı kullanmaz mısınız!
Mü'minûn : 80
Âmâya güçlük yoktur; topala zorluk yoktur; hastaya da zorluk yoktur (Bunlara yapamayacakları atama yüklenmez; yapamadıklarından nedeniyle günahkâr olmazlar) Sizin için de, lüzum kendi evlerinizden, gerekse babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden, veya anahtarlarını uhdenizde bulundurduğunuz yerlerden, yahut dostlarınızın evlerinden yemenizde bir sakınca yoktur Toplu halde ya da ayrı ayrı yemenizde de bir sakınca yoktur Evlere girdiğiniz zaman, Allah kadar mübarek ve o kadar güzel bir yaşama dileği olarak kendinize (birbirinize) selâm verin İşte Allah, düşünüp anlayasınız diye size âyetleri böyle açıklar
Nûr : 61
Yahut sen, onların çoğunun aslında (söz) dinleyeceğini yahut düşüneceğini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapıktırlar
Furkân : 44
Musa devamla şunu söyledi: Belki aklınızı kullansanız (anlarsınız ki), O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir
Şuarâ : 28
Size verilen şeyler, dünya hayatının geçimini sağlama vasıtası ve süsüdür Allah katında olanlar ise, daha şanslı ve daha kalıcıdır Hâla buna aklınız ermeyecek mi?
Kasas : 60
Andolsun ki, biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan anlaşılır biçimde bir ibret nişânesi bırakmışızdır
Ankebût : 35
İşte biz, bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; ama onları ama bilenler düşünüp anlayabilir
Ankebût : 43
Andolsun ama onlara: «Gökten su indirip onunla ölümünün arkasından yeryüzünü canlandıran kimdir?» diye sorsan, mutlaka, «Allah» derler De ama: (Öyleyse) hamd da Allah'a mahsustur Fakat onların çoğu (söyledikleri üzerinde) düşünmezler
Ankebût : 63
Yeniden O'nun delillerindendir fakat, size korku ve ümit vermek üzere şimşeği gösteriyor, gökten su indirip ölümünün arkasından arzı onunla diriltiyor Açık Konuşmak Gerekirse bunda, aklını kullanan bir kavim için (alınacak) dersler vardır
Rûm : 24
Allah size kendinizden bir temsilcilik getirmektedir: Mülkiyetiniz altında yer alan köleler içinde, size verdiğimiz rızıklarda birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz derecede sizinle eşdeğer (haklara sahip) ortaklarınız var mı? İşte biz âyetlerimizi, aklını kullanacak bir kavim için böylece açıklıyoruz
Rûm : 28
Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı Hâla us erdiremiyor musunuz?
Yâsîn : 62
Kime uzun ömür verirsek biz onun gelişmesini tersine çeviririz Hiç düşünmüyorlar mı?
Yâsîn : 68
(Ey halk müziği!) Elbette siz de sabahleyin ve akşam onlara uğruyorsunuz Hâla akıllanmayacak mısınız?
Sâffât : 137
Yoksa onlar Allah'tan başkasını şefaatçılar mı edindiler? De ama: Onlar hiçbir şeye baskı yetiremezler ve us erdiremezlerse de mi (şefaatçı edineceksiniz)?
Zümer : 43
Sizi topraktan, daha sonra meniden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan) yaratan sonra bebek olarak çıkaran, sonra sizi zinde adaleli bir çağa erişmeniz, sonra da ihtiyarlamanız fakat içinizden daha önce vefat edenler de vardır ve belirlenmiş bir vakte ulaşmanız için sizi yaşatan O'dur Umulur oysa düşünürsünüz
Mü'min : 67
Anlaşılır Biçimde Kitab'a andolsun ama biz, anlayıp düşünmeniz için onu Arapça bir Kur'an kıldık
Zuhruf : 2
Gecenin ve gündüzün değişmesinde, Allah'ın gökten indirmiş olduğu rızıkta (yağmurda) ve ölümünden daha sonra yeri onunla diriltmesinde, rüzgârları değişik yönlerden estirmesinde, aklını kullanan toplum için dersler vardır
Câsiye : 5
(Resûlüm!) Sana odaların arkadaki kadar bağıranların birçok aklı ermez kimselerdir
Hucurât : 4
Bilin ama Allah, ölümünden sonra yeryüzünü canlandırıyor Düşünesiniz diye doğrusu, size âyetleri açıkladık
Hadîd : 17
Onlar müstahkem şehirlerde veya siperler arkasından bulunmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar Kendi aralarındaki savaşları ise çetindir Sen onları tertipli sanırsın, halbuki kalpleri darmadağınıktır Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur
Haşr : 14
Ve: Ola Ki kulak vermiş ya da aklımızı kullanmış olsaydık, (şu anda) şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık! diye ilâve ederler
Mal : 10
*
(Ey bilginler!) Sizler Kitab'ı (Tevrat'ı) okuduğunuz (gerçekleri bildiğiniz) halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?
Bakara : 44
«Haydi, şu anda (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun» dedik Böylece Allah ölüleri diriltir ve düşünesiniz diye size âyetlerini (Peygamberine verdiği mucizelerini) gösterir
Bakara : 73
Hemen (ey müminler!) onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? madem ki, onlardan bir zümre, Allah'ın kelâmını işitirler de iyice anladıktan daha sonra, kasıtlı olarak onu tahrif ederlerdi
Bakara : 75
(Münafıklar) inananlarla karşılaştıklarında «İman ettik» derler Birbirleriyle başbaşa kaldıkları vakit ise: Allah'ın size açtıklarını (Tevrat'taki bilgileri), Rabbiniz katında sizin aleyhinize hüccet getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz; bunları düşünemiyor musunuz? derler
Bakara : 76
Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök aralarında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için (Allah'ın varlığını ve birliğini isbatlayan) çoğu deliller vardır
Bakara : 164
Onlara (müşriklere): Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği süre onlar, «Hayır! Biz atalarımızı üstünde bulduğumuz yola uyarız» dediler Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?
Bakara : 170
(Hidayet çağrısına kulak vermeyen) kâfirlerin durumu, yalnızca çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna aynı Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir Bu sebeple düşünmezler
Bakara : 171
Allah size işte böylece âyetlerini açıklar ki düşünüp hakikati anlayasınız
Bakara : 242
Ey ehli kitap! İbrahim hakkında neden çekişirsiniz? Halbuki Tevrat ve İncil, kesinlikle ondan daha sonra indirildi Siz hiç düşünmez misiniz?
Âli İmrân : 65
Onların yaptıkları hiçbir hayır karşılıksız bırakılmayacaktır Allah, takvâ sahiplerini bilir
Âli İmrân : 115
Ey iman edenler! Akitleri(n gereğini) yerine getiriniz İhramlı iken avlanmayı helal saymamak üzere (altında) size okunacaklar dıştan kalan hayvanlar, sizin için helâl kılındı Allah dilediğine hükmeder
Mâide : 1
Namaza çağırdığınız vakit onu alay ve ağırlama konusu yaparlar Bu tavır, onların düşünemeyen bir toplum olmalarındandır
Mâide : 58
Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir Müttakî olanlar için öbür dünya yurdu belli ki daha hayırlıdır Hâla us erdiremiyor musunuz?
En'âm : 32
Bu (din), Rabbinin doğrudan doğruya yoludur Biz, nasihat alacak bir kavim için âyetleri ayrıntılı olarak açıkladık
En'âm : 126
De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi karşılıklı koşmayın, başlıcababaya iyilik edin, sefalet korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin sizin de onların da rızkını biz veririz; kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah'ın size emrettikleridir Umulur ki düşünüp anlarsınız
En'âm : 151
Onların peşinde da (âyetleri tahrif karşılığında) şu değersiz dünya malını alıp, nasıl olsa bağışlanacağız, diyerek Kitab'a vâris olan birtakım fena kimseler geldi Onlara, ona aynı bir fayda daha gelse onu da alırlar Peki, Kitap'ta Allah hakkında doğrusu diğer bir şey söylemeyeceklerine dair onlardan söz alınmamış mıydı ve onlar Kitap'takini okumamışlar mıydı? Âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır Hâla aklınız ermiyor mu?
A'râf : 169
Şüphesiz Allah katında canlıların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir
Enfâl : 22
De ama: Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım, Allah da onu size bildirmezdi Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum Hâla us erdiremiyor musunuz?
Yûnus : 16
Sizi karada ve denizde gezdiren O ’dur Hatta siz gemilerde bulunduğunuz, o gemiler de içindekileri tatlı bir rüzgârla alıp götürdükleri ve (yolcular) bu yüzden neşelendikleri zaman, o gemiye şiddetli bir fırtına gelip çatar, her yerden onlara dalgalar saldırı eder ve onlar çepeçevre kuşatıldıklarını anlarlar da dini yalnız Allah ’a halis kılarak: «Andolsun eğer bizi bundan kurtarırsan mutlaka şükredenlerden olacağız» diye Allah ’a yalvarırlar
Yûnus : 22
Allah ’ın izni olmadan hiç kimse inanamaz O, akıllarını kullanmayanları murdar (inkârcı) kılar
Yûnus : 100
Ey kavmim! Ben, ona (peygamberliğe) karşılık sizden bir aidat istemiyorum Benim ücretim, beni yaratandan başkasına ait değildir Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz?
Hûd : 51
Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik
Yûsuf : 2
Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır Bunların tümü bir su ile sulanır (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır
Ra'd : 4
O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi Yıldızlar da Allah'ın emri ile hareket ederler hiç kuşkusuz bunlarda aklını kullananlar için o kadar çok deliller vardır
Nahl : 12
Hurma ve üzüm gibi meyvelerden keza içki ayrıca de hoş gıdalar edinirsiniz İşte bunlarda da aklını kullanan kimseler için büyük bir ibret vardır
Nahl : 67
Andolsun, size içinde sizin için tavsiye yer alan bir kitap indirdik Hâla akıllanmaz mısınız?
Enbiyâ : 10
Size de, Allah'ı bırakıp tapmakta olduğunuz şeylere de yuh olsun! Siz akıllanmaz mısınız?
Enbiyâ : 67
(Seni yalanlayanlar) hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı muhakkak düşünecek kalpleri ve işitecek kulakları olurdu Ama hakiki şu oysa, gözler kör olmaz; lâkin göğüsler içindeki kalpler âmâ olur
Hac : 46
Ve O, yaşatan ve öldürendir; gecenin ve gündüzün değişmesi O'nun eseridir Hâla aklınızı kullanmaz mısınız!
Mü'minûn : 80
Âmâya güçlük yoktur; topala zorluk yoktur; hastaya da zorluk yoktur (Bunlara yapamayacakları atama yüklenmez; yapamadıklarından nedeniyle günahkâr olmazlar) Sizin için de, lüzum kendi evlerinizden, gerekse babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden, veya anahtarlarını uhdenizde bulundurduğunuz yerlerden, yahut dostlarınızın evlerinden yemenizde bir sakınca yoktur Toplu halde ya da ayrı ayrı yemenizde de bir sakınca yoktur Evlere girdiğiniz zaman, Allah kadar mübarek ve o kadar güzel bir yaşama dileği olarak kendinize (birbirinize) selâm verin İşte Allah, düşünüp anlayasınız diye size âyetleri böyle açıklar
Nûr : 61
Yahut sen, onların çoğunun aslında (söz) dinleyeceğini yahut düşüneceğini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapıktırlar
Furkân : 44
Musa devamla şunu söyledi: Belki aklınızı kullansanız (anlarsınız ki), O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir
Şuarâ : 28
Size verilen şeyler, dünya hayatının geçimini sağlama vasıtası ve süsüdür Allah katında olanlar ise, daha şanslı ve daha kalıcıdır Hâla buna aklınız ermeyecek mi?
Kasas : 60
Andolsun ki, biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan anlaşılır biçimde bir ibret nişânesi bırakmışızdır
Ankebût : 35
İşte biz, bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; ama onları ama bilenler düşünüp anlayabilir
Ankebût : 43
Andolsun ama onlara: «Gökten su indirip onunla ölümünün arkasından yeryüzünü canlandıran kimdir?» diye sorsan, mutlaka, «Allah» derler De ama: (Öyleyse) hamd da Allah'a mahsustur Fakat onların çoğu (söyledikleri üzerinde) düşünmezler
Ankebût : 63
Yeniden O'nun delillerindendir fakat, size korku ve ümit vermek üzere şimşeği gösteriyor, gökten su indirip ölümünün arkasından arzı onunla diriltiyor Açık Konuşmak Gerekirse bunda, aklını kullanan bir kavim için (alınacak) dersler vardır
Rûm : 24
Allah size kendinizden bir temsilcilik getirmektedir: Mülkiyetiniz altında yer alan köleler içinde, size verdiğimiz rızıklarda birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz derecede sizinle eşdeğer (haklara sahip) ortaklarınız var mı? İşte biz âyetlerimizi, aklını kullanacak bir kavim için böylece açıklıyoruz
Rûm : 28
Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı Hâla us erdiremiyor musunuz?
Yâsîn : 62
Kime uzun ömür verirsek biz onun gelişmesini tersine çeviririz Hiç düşünmüyorlar mı?
Yâsîn : 68
(Ey halk müziği!) Elbette siz de sabahleyin ve akşam onlara uğruyorsunuz Hâla akıllanmayacak mısınız?
Sâffât : 137
Yoksa onlar Allah'tan başkasını şefaatçılar mı edindiler? De ama: Onlar hiçbir şeye baskı yetiremezler ve us erdiremezlerse de mi (şefaatçı edineceksiniz)?
Zümer : 43
Sizi topraktan, daha sonra meniden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan) yaratan sonra bebek olarak çıkaran, sonra sizi zinde adaleli bir çağa erişmeniz, sonra da ihtiyarlamanız fakat içinizden daha önce vefat edenler de vardır ve belirlenmiş bir vakte ulaşmanız için sizi yaşatan O'dur Umulur oysa düşünürsünüz
Mü'min : 67
Anlaşılır Biçimde Kitab'a andolsun ama biz, anlayıp düşünmeniz için onu Arapça bir Kur'an kıldık
Zuhruf : 2
Gecenin ve gündüzün değişmesinde, Allah'ın gökten indirmiş olduğu rızıkta (yağmurda) ve ölümünden daha sonra yeri onunla diriltmesinde, rüzgârları değişik yönlerden estirmesinde, aklını kullanan toplum için dersler vardır
Câsiye : 5
(Resûlüm!) Sana odaların arkadaki kadar bağıranların birçok aklı ermez kimselerdir
Hucurât : 4
Bilin ama Allah, ölümünden sonra yeryüzünü canlandırıyor Düşünesiniz diye doğrusu, size âyetleri açıkladık
Hadîd : 17
Onlar müstahkem şehirlerde veya siperler arkasından bulunmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar Kendi aralarındaki savaşları ise çetindir Sen onları tertipli sanırsın, halbuki kalpleri darmadağınıktır Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur
Haşr : 14
Ve: Ola Ki kulak vermiş ya da aklımızı kullanmış olsaydık, (şu anda) şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık! diye ilâve ederler
Mal : 10
*
