Aldatma

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
"Evlilikte aldatma, o evlilik iyi değilse olur", "Mutlu çiftler birbirini aldatmaz", "İçinde cinsellik olmayan aldatma aldatmadan sayılmaz", "Eşlerden biri aldatıyorsa, mutlaka evliliğinde eksik yaşadığı bir şeyler vardır" gibi cümleler bir aldatma vakası duyduğumuzda, tanık olduğumuzda bazen yüksek sesle dile getirilen bazen de dile getirilemese bile kişilerin içinden geçen cümleler olabilir.

Bir ilişkiyi, evliliği zora sokan olayların başında aldatma olayı gelir. Boşanmaların ya da romantik ilişkilerin bitmesinin birinci sebebi anlaşamamaksa, ikinci sebebi de birinin diğerini aldatmış olmasıdır. Yani bir evliliği bitiren en önemli etkenlerden biri aldatmaktır. Aile ve çift terapisine gelen çiftlerin geliş sebeplerinin önemli bir kısmını aldatma vakaları oluşturmaktadır. Aldatma olgusu var olan ilişkiyi değiştirir. İlişki hikâyesi, o güne kadar bilinen ve yaşanan şekliyle sona ermiş, ilişki ayarları bozulmuştur; önemli bir yol ayrımıdır ihanet. İlişkiye format atıp yeni bir kurulum mu yapılacak, yoksa taraflar kırık dökük duygularını olabildiğince toplayıp o ilişkiden taşınacaklar mı? Aldatma durumun psikolojik bir destek alındığında ilişkinin lehine kullanıldığı ve ilişkinin daha doyumlu olmasına bile sağladığı az görülen bir durum değildir.

Aldatmanın sadece iyi gitmeyen evliliklerde olduğunu söylemek çok da doğru bir yaklaşım olmaz. Terapiye gelen çiftlerin önemli bir kısmı ilişkilerinin oldukça iyi gittiğini ve partnerlerinin nasıl başka biriyle olduğunu anlayamadıklarını ifade ederler. Bugünün evliliklerine/ilişkilerine baktığımızda aldatmanın sadece cinsellik için yapıldığını söylemek de doğru olmaz. Peki o zaman insan neden aldatır? Özellikle kadınların ve azımsanmayacak kadar çok sayıda erkeğin sadece beğenilmek, onaylanmak, önemli bir diğerinin gözünden kendini görebilmeyi deneyimlemek ve ilişki içinde bir şekilde gelişebilmek için ilişki dışı bir ilişkiye girebildiklerini yadsıyamayız.

Aldatma ile ilgili mitlerin başında- ki bu mite inanlara pek çok ruh sağlığı çalışanı da dahildir- bir şey eksik olmasa o ilişkide aldatmanın olmayacağı gelir. Tam da bu nedenle aldatma olduğunda, aldatılan eşin arkadaşları, hatta bazen terapistleri tarafından suçlu bulunuyor olmaları tesadüf ve şaşkınlık yaratan bir durum değildir.

Aldatma bir travma mıdır? Travma boyutunda yaşanıp yaşanmaması nasıl öğrenildiğine, kendisinden saklanan olayın derinliğine, bireyin hayatında aldatmanın nereye konumlandığına, aldatma şekline ve bunun devam ediyor olup olmamasına göre belirlenebilir ama aldatılma durumunun büyük bir narsistik yaralanma yaşattığı kesindir. Fiziksel afetlerin kişinin güvende olma duygusunu zedelediği gibi, bu tür ilişki dışı ilişki de eşin kendini güvende hissetmesine bir süre engel olur; güven duygusu yerini endişeye ve tehdide bırakır. Sürekli tetikte olma hissiyle yaşamak da oldukça yorucu ve zorlayıcıdır.

Aldatılma ve muhtemel ayrılık durumunda rol ve kimliklerin hepsi birden etkilenir ve ihanet top yekûn bir benlik krizine dönüşebilir. Aldatılan kişi, çoğu zaman ayağının altındaki zemin çekilmiş ve boşlukta kalmış hisseder.

Çift terapistlerini ve partneri en çok zorlayan konulardan bir tanesi sıklıkla aldatılan eşin ilişkinin detayları merak etmesidir. Aksinin daha uygun olduğu bilinmesine rağmen kişiler, ilişki dışı ilişkinin tüm detaylarını öğrenmek isterler. Bu uğurda sağlıkları bozulan, duygularını kontrol etmekte zorlanan kişi sayısı oldukça kayda değerdir. Aslında böyle bir durum yaşandığında olaya ilişkin detayları öğrenme isteğine gem vurmak, alınan yarayı temiz bir tamponla sıkıca kapatmak gibidir. Daha fazla kan kaybını ve enfeksiyon riskini önlemek için gereklidir.

Günümüzde kadın, erkek aldatma oranlarına bakıldığında bunun neredeyse eşit olduğu görülmüştür. Eskiden aldatma diyince bunun genellikle erkekler tarafından ve cinsellik içeren bir ilişki şeklinde yaşandığı düşünülürdü. Artık günümüzde bunun boyutlarının ve cinsiyet dağılımlarının farklılaştığını, duygusal aldatma olarak görülen durumun arttığını görüyoruz. Bu konuda yapılan araştırmalara bakıldığında içinde cinsellik olmayan sadece duygusal yakınlık içeren aldatmaların ilişkilerde çok sık görüldüğünü söyleyebiliriz. Erkeklerin yüzde kırk dördü, kadınların da yüzde elli yedisi partnerini duygusal olarak aldattıklarını söylemektedir.

Aldatma kelimesinin, bu yazıda da olduğu gibi, sözünün geçtiği her yerde ciddi bir bulaşmışlığı ve bırakmayışı ile karşılaşırız. Sonrasında çiftler arasında her düşünme, konuşma ve davranma bu kelimeyle başlar ve biter hale gelir, ilişkinin her yerine sinen bir koku gibidir ve ilişki sadece bu sebeple de bozulmaya devam edebilir. Her iki kişinin de çaresizliğe sürüklenmesi o kişilerin kendilerinin bu durumun dışına çıkabilmelerini imkânsız hale getirecektir.

Bu tanımın dışında veya yüksüzlüğünde ilişkileri değerlendirmek, her şeye rağmen mümkün olabilmektedir. Kişiler bu şekilde düşünme ve davranmaya muktedir olabilirlerse eğer, ilişkilerin telafisi, iyileşmesi ve yenilenmesi söz konusu olabilir. Aldatılmanın nasıl tespit edildiği değil, olası böyle bir durumun ne anlama geldiğinin anlaşılması ve takibi olumlu sonuca ulaştırabilir.

Aldatmayı bir ilişki kazası gibi düşünmenin işe yaradığı görülmüştür; nasıl ki trafik kazası yaptığımızda kendimizi hastaneye, aracımızı servise götürüyoruz; ilişki kazalarında da bireylerin iyileşmesi ve ilişkinin tamiri (veya tahliyesi) için uzman psikoterapist desteği alınması tavsiye olunur. Terapide yapılacaklar kişilerin nasıl hissettiklerinin görülmesi, değerlendirilmesi, ilişkinin içerisinde ve kişinin içinde ne tür yaralanmalara, kırıklıklara sebebiyet verdiğinin tespiti ve tamirinin yapılmasının sağlanması, kişilerin içinde karşı tarafa karşı nasıl değişikliklere sebebiyet verdiğinin görülmesi ve değerlendirmesi yönünde olacaktır. Böyle bir destekle ilişkiyi bitirmek isteyenlerin çok yara almadan bitirmelerinin sağlandığı, ilişkinin devamlılığına karar veren ve buna uygun olan çiftlerin de ilişkilerinin yeniden yapılandırılarak süreci çok daha iyi bir noktaya taşıdığı çok sık karşılaşılan bir klinik gözlemdir.
 
Üst Alt