zeberus1234
Yeni Üye
Allah'ın varlığın delileri hakkında ayetler
Göklerde ve yerde nice deliller vardır fakat, onlar bu delillerden yüzlerini çevirip geçerler
Yûsuf : 105
Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonradan Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır
Ra'd : 2
Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor Şüphesiz tüm bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır
Ra'd : 3
Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve dağıtılmış köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır Bunların hepsi bir su ile sulanır (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır
Ra'd : 4
(Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanlamalarına) şaşıyorsan, belli başlı şaşırtıcı şey onların: «Biz toprak olduğumuz zaman tekrar mi yaratılacağız?» demeleridir İşte onlar, Rablerini inkâr edenlerdir; işte onlar (kıyamet gününde) boyunlarında tasmalar bulunanlardır Ve onlar alev ehlidir Onlar, orada ebedî kalacaklardır!
Ra'd : 5
Gökten suyu indiren O'dur Ondan ayrıca size meşrubat vardır, ayrıca de hayvanlarınızı otlatacağınız ot gibi yaşama
Nahl : 10
Yeryüzünde sizin için rengârenk yarattıklarında da öğüt bölge bir toplum için gerçek bir ibret vardır
Nahl : 13
Allah gökten bir su indirdi ve onunla yeryüzünü ölümünden daha sonra diriltti şüphesiz ki bunda dinleyen toplum için bir ibret vardır
Nahl : 65
Rabbin bal arısına: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler (kovanlar) edin Daha Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına gir, diye ilham etti Onların karınlarından renkleri değişik bir şerbet (bal) çıkar fakat, onda millet için şifa vardır Muhakkak bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır
Nahl : 69
Ey insanlar! Eğer her tarafta dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ama, biz sizi topraktan, daha sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonradan uzuvları (önce) belirsiz, (sonradan) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim Ve dilediğimizi, kesin bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; daha sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız Sonradan dinç çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz) İçinizden kimi ölüm eder; tekrar içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta oysa haberdar olan bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez ayla gelsin Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; lakin biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (ya da çiftten) iç açıcı bitkiler verir
Hac : 5
Elbette onların tümü (kıyamet gününde) karşımızda hazırlanmış bulunacaklar
Yâsîn : 32
(Bu hususta) ölü toprak onlar için önemli bir delildir Biz ona yağmurla yaşam verdik ve ondan dane çıkardık İşte onlar bundan yerler
Yâsîn : 33
Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık
Yâsîn : 34
Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden tüm çiftleri yaratan Allah'ı tesbih ve takdis ederim
Yâsîn : 36
Gece de onlar için bir ibret alâmetidir Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler
Yâsîn : 37
Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner) İşte bu, azîz ve alîm olan Allah'ın takdiridir
Yâsîn : 38
Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tahsis ettik Nihayet o, çarpık hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner
Yâsîn : 39
Ne güneş avuç içi yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir her biri bir yörüngede yüzerler
Yâsîn : 40
Onların zürriyetlerini dopdolu bir gemide taşımamız da onlar için büyük bir ibrettir
Yâsîn : 41
Onlar için, bunun gibi binecekleri diğer şeyler de yarattık
Yâsîn : 42
Dilesek onları suda boğarız O süre ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar
Yâsîn : 43
Oysa bizim tarafımızdan bir rahmet ve kesin bir zamana değin dünyadan faydalandırmamız müstesnadır
Yâsîn : 44
Gece ve gündüz, güneş ve ay O'nun âyetlerindendir Eğer Allah'a ibadet etmek istiyorsanız, güneşe de avuç içi da secde etmeyin Onları yaratan Allah'a secde edin!
Fussilet : 37
Senin yeryüzünü kupkuru görmen de Allah'ın âyetlerindendir Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman, harekete geçip kabarır Ona can veren, kuşkusuz ölüleri de diriltir O, her şeye kadirdir
Fussilet : 39
İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde âyetlerimizi göstereceğiz oysa onun (Kuran'ın) hakiki olduğu, onlara iyice muhakkak olsun Rabbinin her şeye tanık olması, yetmez mi?
Fussilet : 53
Gökleri, yeri ve bunların içine yayıp ürettiği canlıları yaratması da O'nun delillerindendir O dilediği zaman bunları biraraya toplamaya da kadirdir
Şûrâ : 29
Denizde dağlar gibi akıp gidenler (gemiler) de O'nun (varlığının) delillerindendir
Şûrâ : 32
Kuşkusuz göklerde ve yerde inananlar için çoğu âyetler vardır
Câsiye : 3
İşte sana hakiki olarak okuduğumuz bunlar Allah'ın âyetleridir Bundan Böyle Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonradan hangi söze inanacaklar?
Câsiye : 6
Söyleyin öyleyse, (rahimlere) döktüğünüz meni nedir?
Vâkıa : 58
Onu siz mi yaratıyorsunuz yahut yaratan biz miyiz?
Vâkıa : 59
Aranızda ölümü takdir eden biziz Ve biz, önüne geçilebileceklerden değiliz
Vâkıa : 60
Andolsun, birincil yaratılışı bildiniz Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?
Vâkıa : 62
Şu Anda bana, ektiğinizi haber verin
Vâkıa : 63
Onu siz mi bitiriyorsunuz, yahut bitiren biz miyiz?
Vâkıa : 64
Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız
Vâkıa : 65
«Açık Konuşmak Gerekirse borç altına girdik
Vâkıa : 66
Daha açık konuşmak gerekirse, biz fakir kaldık» (derdiniz)
Vâkıa : 67
Ya içtiğiniz suya ne dersiniz?
Vâkıa : 68
Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
Vâkıa : 69
Dileseydik onu tuzlu yapardık Şükretmeniz gerekmez mi?
Vâkıa : 70
Söyleyin şu anda bana, tutuşturmakta olduğunuz ateşi,
Vâkıa : 71
Onun ağacını siz mi yarattınız, yahut yaratan biz miyiz?
Vâkıa : 72
(Halk Müziği) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?
Gâşiye : 17
(Ahali) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?
Gâşiye : 18
(Halk Müziği) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?
Gâşiye : 19
(Halk) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?
Gâşiye : 20 *
Göklerde ve yerde nice deliller vardır fakat, onlar bu delillerden yüzlerini çevirip geçerler
Yûsuf : 105
Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonradan Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır
Ra'd : 2
Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor Şüphesiz tüm bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır
Ra'd : 3
Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve dağıtılmış köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır Bunların hepsi bir su ile sulanır (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır
Ra'd : 4
(Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanlamalarına) şaşıyorsan, belli başlı şaşırtıcı şey onların: «Biz toprak olduğumuz zaman tekrar mi yaratılacağız?» demeleridir İşte onlar, Rablerini inkâr edenlerdir; işte onlar (kıyamet gününde) boyunlarında tasmalar bulunanlardır Ve onlar alev ehlidir Onlar, orada ebedî kalacaklardır!
Ra'd : 5
Gökten suyu indiren O'dur Ondan ayrıca size meşrubat vardır, ayrıca de hayvanlarınızı otlatacağınız ot gibi yaşama
Nahl : 10
Yeryüzünde sizin için rengârenk yarattıklarında da öğüt bölge bir toplum için gerçek bir ibret vardır
Nahl : 13
Allah gökten bir su indirdi ve onunla yeryüzünü ölümünden daha sonra diriltti şüphesiz ki bunda dinleyen toplum için bir ibret vardır
Nahl : 65
Rabbin bal arısına: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler (kovanlar) edin Daha Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına gir, diye ilham etti Onların karınlarından renkleri değişik bir şerbet (bal) çıkar fakat, onda millet için şifa vardır Muhakkak bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır
Nahl : 69
Ey insanlar! Eğer her tarafta dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ama, biz sizi topraktan, daha sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonradan uzuvları (önce) belirsiz, (sonradan) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim Ve dilediğimizi, kesin bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; daha sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız Sonradan dinç çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz) İçinizden kimi ölüm eder; tekrar içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta oysa haberdar olan bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez ayla gelsin Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; lakin biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (ya da çiftten) iç açıcı bitkiler verir
Hac : 5
Elbette onların tümü (kıyamet gününde) karşımızda hazırlanmış bulunacaklar
Yâsîn : 32
(Bu hususta) ölü toprak onlar için önemli bir delildir Biz ona yağmurla yaşam verdik ve ondan dane çıkardık İşte onlar bundan yerler
Yâsîn : 33
Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık
Yâsîn : 34
Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden tüm çiftleri yaratan Allah'ı tesbih ve takdis ederim
Yâsîn : 36
Gece de onlar için bir ibret alâmetidir Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler
Yâsîn : 37
Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner) İşte bu, azîz ve alîm olan Allah'ın takdiridir
Yâsîn : 38
Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tahsis ettik Nihayet o, çarpık hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner
Yâsîn : 39
Ne güneş avuç içi yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir her biri bir yörüngede yüzerler
Yâsîn : 40
Onların zürriyetlerini dopdolu bir gemide taşımamız da onlar için büyük bir ibrettir
Yâsîn : 41
Onlar için, bunun gibi binecekleri diğer şeyler de yarattık
Yâsîn : 42
Dilesek onları suda boğarız O süre ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar
Yâsîn : 43
Oysa bizim tarafımızdan bir rahmet ve kesin bir zamana değin dünyadan faydalandırmamız müstesnadır
Yâsîn : 44
Gece ve gündüz, güneş ve ay O'nun âyetlerindendir Eğer Allah'a ibadet etmek istiyorsanız, güneşe de avuç içi da secde etmeyin Onları yaratan Allah'a secde edin!
Fussilet : 37
Senin yeryüzünü kupkuru görmen de Allah'ın âyetlerindendir Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman, harekete geçip kabarır Ona can veren, kuşkusuz ölüleri de diriltir O, her şeye kadirdir
Fussilet : 39
İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde âyetlerimizi göstereceğiz oysa onun (Kuran'ın) hakiki olduğu, onlara iyice muhakkak olsun Rabbinin her şeye tanık olması, yetmez mi?
Fussilet : 53
Gökleri, yeri ve bunların içine yayıp ürettiği canlıları yaratması da O'nun delillerindendir O dilediği zaman bunları biraraya toplamaya da kadirdir
Şûrâ : 29
Denizde dağlar gibi akıp gidenler (gemiler) de O'nun (varlığının) delillerindendir
Şûrâ : 32
Kuşkusuz göklerde ve yerde inananlar için çoğu âyetler vardır
Câsiye : 3
İşte sana hakiki olarak okuduğumuz bunlar Allah'ın âyetleridir Bundan Böyle Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonradan hangi söze inanacaklar?
Câsiye : 6
Söyleyin öyleyse, (rahimlere) döktüğünüz meni nedir?
Vâkıa : 58
Onu siz mi yaratıyorsunuz yahut yaratan biz miyiz?
Vâkıa : 59
Aranızda ölümü takdir eden biziz Ve biz, önüne geçilebileceklerden değiliz
Vâkıa : 60
Andolsun, birincil yaratılışı bildiniz Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?
Vâkıa : 62
Şu Anda bana, ektiğinizi haber verin
Vâkıa : 63
Onu siz mi bitiriyorsunuz, yahut bitiren biz miyiz?
Vâkıa : 64
Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız
Vâkıa : 65
«Açık Konuşmak Gerekirse borç altına girdik
Vâkıa : 66
Daha açık konuşmak gerekirse, biz fakir kaldık» (derdiniz)
Vâkıa : 67
Ya içtiğiniz suya ne dersiniz?
Vâkıa : 68
Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
Vâkıa : 69
Dileseydik onu tuzlu yapardık Şükretmeniz gerekmez mi?
Vâkıa : 70
Söyleyin şu anda bana, tutuşturmakta olduğunuz ateşi,
Vâkıa : 71
Onun ağacını siz mi yarattınız, yahut yaratan biz miyiz?
Vâkıa : 72
(Halk Müziği) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?
Gâşiye : 17
(Ahali) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?
Gâşiye : 18
(Halk Müziği) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?
Gâşiye : 19
(Halk) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?
Gâşiye : 20 *