Son konular

Ana ve Baba Hakkı ile İlgili Hadisler ve Tavsiyeler

zeberus1234

Yeni Üye
Tepkime
10
Yaş
36
Coin
2
Anne baba hakkıyla ilgili hadisler

1 Hizmet ederek rızâlarını elde etmek
Allahü teâlâ, asılbabaya iyilik edilmesini emrediyor (Nisâ 36, En'âm 151, Ankebut 8)
Hadîsi şerîflerde de buyuruldu ama:
(Anababasına hizmet edenin ömrü verimli ve uzun olur Onlara karşısında gelenin, âsî olanın ömrü bereketsiz ve kısa olur ) Ey Oğul İlm
(Belli Başlıbabasını dîne uygun hizmetleriyle râzı eden kimse, Allahı râzı etmiş olur, onları gazaplandıran, Allahı gazaplandırmış olur) İNeccâr
(Anasınababasına âsî olan mel ’ûndur) Hâkim
(Asılbabası, yanına ihtiyârladığı hâlde, onların rızâlarını alamayıp Cenneti kazanamıyanın burnu sürtülsün) Tirmizî
(Asılbabasına iyilik edene müjdeler olsun! Allah Onun ömrünü uzatır) Buhârî
(Cihâd, fîsebîlillah Allah yolunda yalnızca kılıç sallamak değildir Belli Başlıbabaya ya da evlâda görmek da cihâddır Ele muhtâç olmamak için hedeflemek da cihâddır) Deylemî
Hasanı Basrî hazretleri, Kâ'beyi tavâf ederken sırtında yük olan bir zât görüp der oysa:
Neden yükle tavâf ediyorsun?
Bu ağırlık yok, babamdır Bunu Şam'dan yedi kere getirip tavâf ettim Çünkü, bana dînimi, îmânımı öğretti Beni islâm ahlâkı ile yetiştirdi Bendeki hakkı büyüktür
Kıyâmete değin böyle arkanda taşısan, bir defa kalbini kırmakla bu yaptığın hizmet boşuna gider bir defa da gönlünü yapsan, bu dek hizmete karşılık olur
Anneye derin saygı ve hizmet, babadan önce kazanç Hadîsi şerîflerde buyuruldu ama:
(Anneye yapılan iyiliğin ecri iki mislidir) İGazâlî
(Önce, annene, daha sonra babana, kızkardeşine, erkek kardeşine ve sırası ile diğer yakınlarına iyilik et!) Nesâî
(Veysel Karânî'nin kavuştuğu bütün ihsân ve dereceler, anasına yaptığı iyilik sebebiyledir) RNâsihîn
(Yâ Resûlallah, annem müşriktir Ona iyilik etmem câiz midir?) diye soran kimseye, Peygamber efendimiz, (Evet, annene iyilikte bulun) buyurdu (Ebû Dâvüd)
Her peygamber, kendi annesinden de üstündür Buna rağmen, peygamberler de, annelerine hürmet ve hizmet etmişlerdir Görüldüğü gibi, dünya ve âhiret rütbesi ne kadar yüksek olursa olsun, müslüman belli başlıbabaya derin saygı ve hizmet şarttır Hattâ kâfir olan belli başlıbabaya da hizmet vermek, nafakalarını atamak, ziyâretlerine gitmek lâzımdır Küfre sebep olan şeyleri yaptıracaklarından korkulursa, ziyâretlerine gidilmez (Bezzâziyye)
Belli Başlıbabaya iyilik, ihsân ederek, onların yaptıklarına karşılık şükretmelidir Kur'ânı Kerîmde anababaya şükredilmesi emredilmiştir Hadîsi şerîfte buyuruldu fakat:
(Allahü teâlânın rızâsı, asılbabanın rızâsında, gadabı da, asılbabanın gadabındadır) Tirmizî
Birgün Peygamber efendimizin huzûruna bir kimse gelerek dedi ancak:
Yâ Resûlallah! Müsade verirseniz sizinle beraber gazâya gelip cihâd etmek istiyorum
Ananbaban var mı?
Evet var
Onların yanına bulun! Senin cihâdın, onlara hizmet etmektir (Müslim)
Annesini sırtına alıp Kâ'bei muazzama'yı tavaf eden bir kimse, Abdullah ibni Ömer hazretlerine dedi ama:
Efendim, annemi, böyle sırtıma alıp, Kâ'bei muazzama'yı tavaf ettiriyorum Acaba annemin hakkını ödemiş olur muyum?
Annenin hakkının yüzde birini bile ödeyemezsin Fakat iyi muâmele eder ve hoş bakarsan, yapacağın en minik bir hizmete, koskocoman sevâb verilir
Enes bin Mâlik hazretleri şöyle anlatır:
Peygamber efendimiz zamanında Alkame Lakin dili tutulup birşey söyleyemiyordu isminde bir genç vardı Her Zaman ibâdet ile meşgûl olur, yazkış oruç tutardı Bu genç hastalandı Peygamber efendimiz, Hz Durumdan Resûlullah efendimiz haberdâr edildiAli ile Ammâr bin Yâsir hazretlerini yolladı Onlar, gence Kelimei Şehâdet telkîn ettikleri hâlde, genç söyleyemiyordu Peygamber efendimiz, Bilâli Habeşî hazretleri vâsıtası ile durumdan haberdâr edildi Peygamber efendimiz, yanına bulunanlara şöyle sordu:
Alkame'nin başlıcababası var mı?
Yâ Resûlallah, ihtiyâr bir annesi var
Annesini buraya getirin!
Annesi gelince, Peygamber efendimiz buyurdu ancak:
Alkame'ye ne oldu?
Yâ Resûlallah, Alkame çok iyidir Defalarca ibâdet ile meşgûl olur Fakat ben ondan râzı değilim Çünkü o, hanımının rızâsını, benim rızâmdan üstün tutmaktadır
Dilinin tutulması bu yüzdendir Ona hakkını helâl et de dili açılsın!
Yâ Resûlallah, O benim hakkıma riâyet etmedi Hakkımı helâl etmem
Bunun üstüne Peygamber efendimiz, (Ey Bilâl! Eshâbı çağır, odun getirsinler Alkame'yi yakalım Çünkü annesi, ondan râzı değildir) buyurdu Kadıncağız bunları işitince dedi ancak:
Yâ Resûlallah, oğlumu benim gözümün önünde mi yakacaksınız? Kalbim buna nasıl dayanabilir?
Cehennem ateşi, dünya ateşinden fazla daha dargın ve yakıcıdır Sen ondan râzı olmadıkça, onun hiçbir tâ'ati makbûl değildir
Kadıncağız bunları işitince ağlamaya başlayıp dedi ki:
Yâ Resûlallah, ben ondan râzı oldum, hakkımı helâl ettim
Böyle söyledikten sonradan oğlunun yanında gitti ve oğlunun sesini duydu Kelimei şehâdeti rahatlıkla söylüyordu Aynı gün vefât etti Cenâze hazırlıkları yapılıp defnedildi Definden sonra Resûlullah efendimiz, Eshâbı kirâma hitâben buyurdu oysa:
(Hanımını annesinden üstün tutana, Allahü teâlâ ve melekler la'net eder) RNâsıhîn
2 Başlıcababaya iyilik ve ihsân, evlâd üzerine farzdır Allahü teâlâ buyuruyor oysa:
(Başlıcababadan biri veya ikisi yaşlanınca usanıp da öf deme! Ağır laf söyleme! Onlarla yumuşak ve tatlı konuş!) İsrâ 23
(Allahtan başkasına kulluk etmeyin, belli başlıbabaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere iyilik edin, insanlarla güzel hoş konuşun, namazı kılın, zekâtı verin) Bekara 83
Peygamber efendimize, Lokman sûresinin (Dünyada belli başlıbabanla iyi geçin) meâlindeki 15 âyeti kerîmesinin açıklaması sorulduğunda şöyle buyurdu: (Onlarla iyi geçinmek seslenmek;
1 Aç iseler, yemek saptamak
2 Elbiseleri yoksa elbise yerine getirmek
3 Hizmete muhtâç iseler, onlara hizmeti cana minnet kavramak
4 Çağırdıklarında, buyurun deyip yanlarına gitmek ve onlara defalarca iyilik etmek
5 Bir meslek buyurduklarında emirlerini yerine getirmek, günah olan emirler yerine getirilmez
6 Onlarla konuşurken tatlı ve yumuşak hitâb etmek
7 Onları isimleri ile çağırmamak
8 Onlarla bir yere bu arada arkalarından gitmek
9 Kendi için sevdiği şeyi, onlar için de hoşuna gitmek
10 Kendine duâ ederken, onlara da duâ etmek) RNâsıhîn
Hadîsi Şerîflerde buyuruldu oysa:
(Başlıcababasının ihtiyâcını yerine getirmek ya da onları insanlara yoksul etmemek için çalışan kimse, fîsebîlillah Allah yolunda çalışıyor demektir) Taberânî
(Belli Başlıbabaya ihsânda bulunmak ve akrabayı ziyâret etmek şekaveti saâdete çevirir, ömrü artırır ve insanı kötü ölümden korur Ebû Nuaym
(Ömrünün uzun, rızkının bereketli olmasını istiyen, başlıcababasına iyilik etsin, sılai rahim yapsın!) İ Ahmed
(Evlâd, babasının hakkını hiçbir sûretle ödeyemez Fakat onu köle olarak bulur ve sonra da satın alarak âzâd ederse, ama o zaman hakkını ödemiş olabilir) Müslim
(İffetli olursanız, kadınlarınız da iffetli olur Asılbabanıza ihsân ederseniz, çocuklarınız da size ihsân eder!) Taberânî
(Annenin duâsı, en tez kabul olan duâdır) İGazâlî
(Anababaya iyilik etmek, namaz, oruç, hac ve cihâddan daha üstündür) İGazâlî
(Evlâdının iyiliğini görmesi için, ona yardımcı babaya, Allah acınacak şey etsin) İbni Hibbân
Bir kimse gelip dedi fakat:
Yâ Resûlallah, büyük bir günâh işledim Tevbem kabûl olur mu, ne yapmam lâzımdır?
Peygamber efendimiz buyurdu:
Annen var mı?
Hayır değil
Teyzen var mı?
Evet var
Pek ise ona iyilik et! (Tirmizî)
Allahü teâlâ, Hz Mûsâ'ya vahyetti fakat:
(Asılbabasına itâ'at edip bana isyân edeni iyilerden yazarım Bana itâ'at edip anababasına isyân edeni ise kötülerden yazarım) İGazâlî
Bu konudaki hadîsi şerîflerden birkaçı şöyle:
(Asılbabasını üzen ve sılai rahmi terk eden, Cennetin kokusunu duyamaz) Taberânî
(En üstün amel, zamanında kılınan namaz ve belli başlıbabaya iyiliktir) Müslim
(Esasbabasının rızâsını bölge mü'mine Cennetten iki kapı açılır Onları üzene ise Cehennemden iki kapı açılır) Beyhekî
(İlim öğrenen talebe, kocasına itâ'at eden bayan, anababasına iyilik eden evlâd, Peygamberlerle beraber hesâbsız olarak Cennete girer) İRâfi'î
(Başlıcababasına iyilik edenin ömrü uzun, rızkı bereketli olur) İAhmed
(En fazîletli amel, zamanında kılınan namazdan sonra asılbabaya iyiliktir) Müslim
(Anababaya ihsân, bedbahtlığı saâdete çevirir, ömrü uzatır ve insanı kötü ölümden korur) Ebû Nuaym
(Belli Başlıbabanıza ihsân ederseniz, çocuklarınız da size ihsân eder) Taberânî
(Ömrünün uzun ve rızkının ziyâde olmasını istiyen, esasbabasına ihsânda bulunsun ve akrabasını yoklasın!) İAhmed
(Ebrâra ebrârdenmesi: Esasbaba ve cocuklarına iyilik etmelerindendir Anababanın senin üstünde hakkı varsa, çocuklarının da senin üstünde hakkı vardır) Taberânî
(Allah katında en fazîletli amel, zamanında kılınan namaz, anayababaya ihsân ve Allah yolunda cihâddır) Buhârî
(Millet içinde en büyük hak sahibi, erkeğin üzerine annesi, kadının üzerine de kocasıdır) Hâkim
(Sadaka veren kimse, neden müslüman olan asılbabasının ruhu için vermez? Halbuki böyle yaparsa, verdiği sadakanın sevâbı, onların rûhuna gideceği gibi, onlardan bir şey eksilmemek şartı ile, onların sevâbı gibi bir sevâb da kendisine yazılır) Taberânî
(Üç zümreye Cehennem ateşi dokunmaz: Bunlar, kocasına itâ'at eden bayan, anababasına iyilik eden evlâd ve insanlara acıma eden kimsedir) RNâsıhîn
Bunlardan bir her birine hayatta olur da, onun rızâsını almaz ve onu küstürürse, kendisini Cehenneme götüren bir kapı açılır(Belli Başlıbabasını küstürmüş olduğu hâlde, sabahlıyan kimseye Cehennemden iki kapı açılır Bu halde akıllanmıyana da aynı şekilde Cehennemden iki kapı açılır Asılbabası kendisine zulmetseler de, zulmetmeseler de, böyledir) Beyhekî
Görüldüğü gibi başlıcababa, zâlim de olsalar, kendisine zulmetseler de evlâd, onları küstürmemelidir
Esasbabanın ya da hiç kimsenin günâh olan emirleri yapılmaz Başlıcababanın yemeklerinde harâm karışmış olduğu belirsiz bile olsa, asılbaba bu yemekten yemesi için evlâdını zorlasa, evlâdın o yemekten yemesi lâzımdır Çünkü belirsiz şeylerden kaçınmak vera', anababanın rızâsını elde etmek ise vâcibdir
Yemen'den bir kişi gelip dedi fakat:
Yâ Resûlallah, cihâda gitmek istiyorum
Yemen'de ananbaban var mı?
Evet var yâ Resûlallah
Cihâda gitmene müsade verdiler mi?
Hayır vermediler yâ Resûlallah
Esasbabana git, izin iste! Müsâade ederlerse cihâda git! Müsade vermezlerse, onlara hizmet et! Çünkü îmândan sonradan, Allahü teâlânın rızâsına kavuşturucu amellerin en üstünü, asılbabaya iyilik ve ihsândır) (İAhmed)
Yeniden cihâda gitmek için gelen bir kişiye Peygamber efendimiz buyurdu oysa:
Annen var mı?
Evet var yâ Resûlallah
Onun yanında git! Cennet onun ayakları altındadır (Taberânî)
Bir kişi, hicret etmek için Peygamber efendimize dedi fakat:
Anne ve babamı ağlatarak geldim yâ Resûlallah
Derhal git, onları ağlattığın gibi güldür! (Ebû Davud)
Bir zât suâl etti fakat:
Yâ Resûlallah cihâda gitmek istiyorum
Annen var mı?
Evet var
Ona hizmet et, Cenneti, onu râzı etmekle kazanırsın! (Taberânî)
Cihâda gitmek için gelen başka birisine de, (Annenin yanından bölünme! Cennet onun ayağı altındadır) buyuruldu (Nesâî)
Mûsâ aleyhisselâm dedi fakat:
Yâ Rabbî, Cennetteki arkadaşım kimdir?
Filân yerde bir kasap vardır Senin Cennetteki arkadaşın odur
Mûsâ aleyhisselâm, betimleme edilen yere gitti Güneş batıncaya değin orada kaldı Akşam olunca, kasap, bir parça et alıp, çantasına koydu Kasap akşam evine bu arada, Mûsâ aleyhisselâm sordu:
Ey genç, misâfir kabul eder misin?
Evet gönül rahatlığıyla
Bitmiş zenbile yerleştirdiBeraber gittiler Eve gelince, genç, bu etten hoş bir yemek yemek pişirdi Sonradan evin tavanına asılı duran bir zenbili indirdi İçinde fazla yaşlı, zaif, cılız bir bayan vardı Onu zenbilden çıkardı Bir kaşık alıp doyuncaya dek ağzına yemek koydu Sonra elbisesini değiştirdi Bu esnâda kadının dudakları kımıldadı Sonradan kasap zenbili alıp tavana astı Bunları görebilen Mûsâ aleyhisselâm sordu:
Bu kadın kim, ona ne yaptın?
Bu benim annemdir Fazla yaşlandıTakati kalmadı Oturacak halde de değildir Çarşıdan gelince, onu doyurup altını değiştirmeden kendim bir şey yemem
O esnâda annenizin dudaklarının kımıldadığını gördüm Bir şey mi söylüyordu?
Evet hergün Yâ Rabbî, oğlumu Cennette Mûsâ aleyhisselâma arkadaş eylediye duâ eder
Gözün kültürlü olsun, Mûsâ Peygamber benim ve Cennetteki arkadaşım da sensin (Şir'a)
İbni Abbâs hazretleri, Asılbabana aleyhinde, kusurlu, kuvvetsiz, altında bir kölenin, sert vahşi efendisine karşı bulunduğu hâl içerisinde olbuyururdu
Hasanı Basrî hazretleri de buyurdu ama:
(Âlim bir evlâdın başlıcababası kâfir olsa, kuyudan su çekmeleri için ona yoksul olsalar, o da birkaç kova çektikten sonradan öf dese, öf demesi nedeniyle bütün amelleri değil olur)
Başlıcababasını beğenmiyerek ben onların oğlu, kızı değilim dememelidir! Çünkü Resûlullah efendimiz, (Annembabam onlar değildir diyene, Allahın, meleklerin ve tüm insanların lâ'neti olsun Allahü teâlâ böyle diyenin farz ve nâfilelerini kabûl etmez) buyurdu (Şir'a)
Mûsâ aleyhisselâm, Allahü teâlâdan dokuz def'a nasîhat istedi Hepsinde de Cenâbı Hak, esasbabaya itâ'at etmesini istiyerek, (Anababasına iyilik edenleri, dünyada sevdiklerim arasına alırım Kabirde onlara dost olur, mahşerde merhamet ederim Sırâtı geçirir, Cennette onlarla vâsıtasız konuşurum Başlıcababasına âsî olan, Peygamberler gibi fazla amel etse, amelini kabûl etmeyip, onu Cehenneme atarım Başlıcababasına itâ'at edeni de, bana aleyhinde kusurlu olsa da, affederim) buyurdu
Buhârî'deki hadîsi şerîfte kısaca deniyor fakat:
Eski ümmetlerden üç kişi yolculuğa çıkarlar Geceyi dinmek üzere bir mağaraya girince dağdan bir kaya parçası yuvarlanarak mağaranın ağzını kapatır Bizi bu kayadan ama iyi amellerimizi dile getirerek Allah'a yapacağımız duâ kurtarabilirderler
İçlerinden biri şöyle dedi:
Geç vakte değin da dönemedimAnambabam çok yaşlı idi Onları doyurmadan çoluk çocuğumu ve hayvanlarımı doyurmazdım Birgün, odun biriktirmek için uzaklara gitmiştim Akşam içecekleri sütü, getirdiğimde anamla babam uyumuşlar Onlara sütlerini içirmeden önce çoluk çocuğumun ve hayvanlarımın karınlarını doyurmazdım Çocuklar da, yanımda ağlıyorlardı Çanak elimde tanyeri ağarıncaya kadar onların uyanmalarını bekledim Anamla babam uyanıp sütlerini içtiler Ya rabbî bunu senin rızan için yapmışsam buradan bizi kurtar
Kaya azıcık açıldı Lakin çıkmak olası değildi
Diğeri her türlü imkân varken fazla sevdiği amcasınının kızı ile zinâ etmediği ve kıza verdiği 120 dinar altını almadığı olayı hatırlayıp, (Yâ rabbî, bunları senin rızan için yapmışsam bizi buradan kurtar) dedi Kaya birazcık daha açıldı Fakat yer çıkabilecekleri değin değildi
Üçüncüsü şöyle dedi:
Çalıştırdığım işçilerden biri ücretini almadan gitmişti Ben de onun ücretini ürettim Böylece ki, bundan birçok mal meydana geldi Bir müddet sonradan bana gelip ücretini istedi
(Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunların tümü senin ücretinden üremiştir, al götür) dedim
O da (benimle alay etmiyorsun ya) dedi Ben de (hayır, alay etmiyorum, doğrusu bu) deyince, malların hepsini alarak götürdü Banahiçbir şey bırakmadı (Yâ rabbî bunu senin rızan için yapmışsam, içinde bulunduğumuz şu belâdan bizi kurtar)
Bunun üstüne kaya adamakıllı açıldı Onlar da mağaradan çıkarak yollarına devam ettiler
Asılbabaya aleyhinde alçak gönüllü olmalı, yaşadıkları müddetçe onlara hizmet etmeli ve bununla onların rızâlarını kazanmalıdır HzHüseyn'in oğlu Alî, edeblerini gözetemem endişesiyle, belli başlıbabasıyla yemek yemek yemekten çekinirdi
Asılbabasını râzı eden kimse için, Cennette iki kapı açılır Bir kimsenin belli başlıbabası zâlim olsalar deha onlara aykırı olmak onlarla sert konuşmak câiz değildir Çeşitli vesilelerle, onların elleri öpülüp, duâları alınmalı, haklarını helâl ettirmelidir
Bu vesilelerden biri de bayramlardır Bayramlarda, belli başlıbabaya farklı alanlara yönlendirilmiş hediyeler alıp, bayramları tebrik edilerek, hakları helâl ettirilmeli ve duâlarını almalıdır! Arada kırgınlıklar varsa bu vesile ile giderilmelidir Allahü teâlâ buyurdu fakat:
Yâ Mûsâ, günahlar içinde bir günah vardır ama benim indimde çok ağır ve büyüktür O da, başlıcababa evlâdını çağırdığı vakit emrini dinlememesidir (Ey Oğl İlm)
Vefâtlarından sonraki pişmanlık menfaat vermez İnsanın saâdeti ve felâketi onların kalblerinden gelen ve ağızlarından çıkacak olan sözdedirAnababa, kızıp birşey söylediği süre onlara karşılık vermemelidir Emrettikleri şeyleri bir lahza önce yapıp onların duâsını almalıdır Onların üzülüp bedduâ etmelerinden korkmalıdır Hatalı bir iş yapıp onları üzünce hemen ellerine sarılıp özür dilemelidir Atılan ok her yerde geri gelmez Onlar hayatta iken kıymetini bilip, hayır duâlarını almak lâzımdır Onlar hayatta iken ne yapıp yapıp onları memnun etmelidir
Soğuk bir kış gecesinde, Bâyezidi Bistâmi hazretleri küçükken annesi ile yatsı namazını kılıp yatmıştı Gece yarısına içten annesi uyandı Çok susamıştı Oğluna seslendi:
Oğlum, bir kadeh su verir misin?
Anında yatağından fırlayan, küçük Bâyezid, su testisine baktı Fakat içinde su yoktu Annesine:
Anneciğim, testide su yok ben derhal doldurup geleyim, dedi
Annesinin uyandığında, Hani sudiyerek üzüleceğinden korkuyorduKoşarak dışarı çıktı Her yer buz ile kaplıydı Zorlukla testiyi doldurup geri döndü Lakin, geri dönene dek annesi yeniden uyumuştu Annesini uyandırmaya kıyamadı Elinde su dolu bardak ile, annesinin baş ucunda beklemeye başladı Hava fazla soğuk olduğu için, bir müddet sonra soğuktan titremeye başladı Buna rağmen, bardağı bırakıp yatmadı Anesini üzmemek için, her türlü sıkıntıya katlanmaya râzı idi Elinde su bardağı saatlerce ayakta annesinin uyanmasını bekledi Nihayet, annesi, su, sudiye mırıldanmaya başladı Anında, buyur anneciğim, suyun hazırlanmışdedi Annesi daha birincil sözünde suyun hazırlanmış olmasını anlıyamadı Oğluna sordu:
Oğlum ne çabuk getirdin?
Anneciğim, daha önce uyandığında, su istemiştin O süre su olmadığı için, testiyi doldurmaya gittim Geldiğimde senin daldığını gördüm Uyanmanı bekledim
Oğlunun bu kadar, sadakatli olduğuna fazla sevinen annesi sevinçten ağladı Allahü teâlâ kendisine böyle bir oğul ihsân ettiği için şükretti:
Yâ Rabbî ben oğlumdan râzıyım, sen de râzı ol, dedi
Annesinin duâsı nedeniyle, Bâyezidi Bistâmî hazretleri, evliyâlıkta yüksek derecelere kavuştu Allahü teâlânın sevgili kulu oldu
Kendisine sordular:
Bu derecelere nasıl kavuştunuz?
Annemin rızâsını almakla
Anne hakkı önemlidir Anneye derin saygı ve hizmet, babadan önce kazanç Biri, suâl etti oysa:
Yâ Resûlallah, irk içinde iyilik etmeme en lâyık olan kimdir?
Annendir
Sonra?
Annendir
Sonra?
Babandır (Buhârî, Müslim)
Başka bir hadîsi şerîfte de, (Önce, annene, sonra babana, kızkardeşine, erkek kardeşine ve sırası ile diğer yakınlarına iyilik et) buyuruldu (Nesâî)
Üstünlük diğer, hakkı elde etmek, iyiliğe lâyık elde etmek başkadır Anne, kâfir bile olsa ona iyilik etmelidir! Bir kimse (Yâ Resûlallah, annem müşriktir Ona iyilik etmem câiz midir?) diye sorunca, (Evet annene iyilik ve ihsânda bulun) buyurdu (Ebû Dâvüd)
Îmânlı olup, Cehennemden en son çıkacaklar Allah yolunda olan esasbabasının islâmiyete yerinde olan emirlerine âsî olanlardır Allahü teâlâ buyurdu ama:
Yâ Mûsâ, başlıcababasını râzı eden beni râzı etmiş olur Esas babasını râzı edip bana âsî olan kimseyi dahi iyilerden sayarım Esasbabasına âsî olan, bana mûtî itâatkâr olsa bile, onu fenâlar tarafına ilhâk ederim Ey Oğul ilm
HzMuâz, Resûlullah efendimize sordu:
Minbere çıkarken üç kez âmin demenizin sebebi nedir?
Cebrâil aleyhisselâm geldi Ramazan ayına yetiştiği halde günahları mağfiret olunmadan ölen kimse ateşe girsindedi Ben de âmin dedim Sonra yanında senin adın anıldığı halde sana salevât getirmiyen kimse ateşe girsindedi Ben de âmin dedim Sonra asılbabasına ya da ikisinden birine yetiştiği halde onların hakkını gözetmeden ölen, ateşe girsin dedi Ben de âmin dedim) İNeccâr
3 Âsî olmamak, karşı gelmemek
(Agâh olun, büyük günâhların en büyüklerini haber veriyorum Bunlar Allaha şirk koşmak, belli başlıbabaya âsî olmaktır) Buhârî
(Allahü teâlâ, Kıyâmette üç zümreye rahmet nazarıyla bakmaz: Asılbabasına aleyhinde gelen, alkol içen ve yaptığı iyiliği başa kakan kimse) Buhârî
(Asılbabaya karşı gelmek büyük günâhtır) Buhârî
(Asılbabasına âsî olan Cennete giremez) Nesâî
(Belli Başlıbabasına karşısında gelenin ömrü bereketsiz ve kısa olur) İslâm Ahlâkı
(Belli Başlıbabaya karşısında gelmekten, isyân etmekten sakının! Asılbabasına âsî olan, Cennetin kokusunu alamaz) Deylemî
(Allahü teâlâ, ba'zı günâhların cezâsını kıyâmete kadar geciktirir Başlıcababaya isyân bundan müstesnâdır) Hâkim
Îmânı olanlardan Cehennemden en daha sonra çıkacak olanlar, Allahü teâlânın yolunda olan anababasının islâmiyyete uygun olan emîrlerine âsî olanlardır
Anababanın ve hiç kimsenin, dine uymıyan emri yapılmaz Ama, asılbabaya, yine tatlı söylemek, onları incitmemek lâzımdır
Anababa kâfir ise, onları kiliseden, meyhâneden, sırtta taşıyarak bile, geri getirmek lâzımdır Lakin, oralara götürmek gerekmez Anababa zâlim de olsa, onlara karşı gelmek, onlarla sert konuşmak câiz değildir
(Anambabam çok şefkatsız, onlara nasıl itâ'at edeyim) diyen bir kimseye, Resûlullah efendimiz buyurdu ancak:
(Anan seni dokuz ay karnında gezdirdi İki sene emzirdi Seni büyütünceye kadar koynunda besledi ve sakladı, kucağında gezdirdi Baban da seni büyütünceye kadar birçok zahmete katlandı İdâre ve mâişetini temîn etti Sana dînini, îmânını öğretti Seni islâm terbiyesi ile büyüttü Şimdi nasıl olur da, şefkatsiz olurlar? Bundan daha büyük ve değerli şefkat olur mu?) Ey Oğul İlm
(Yâ Resûlallah, yaşlı anama elimle yedirip içiririm Abdestini aldırır, sırtımda taşırım Hakkını ödemiş olur muyum) diye soran kişiye buyurdu ama:
(Hayır yüzde birini bile ödemiş olamazsın O sana, yaşaman için hizmet ediyordu, sen ise, ölümünü bekliyerek hizmet ediyorsun Ama Allahü teâlâ, bu az iyiliğine karşılık çok sevâb ihsân eder) RNâsihîn
Bir zât, (Yâ Resûlallah, başlıcababa, evlâdına zulmetse de rızâlarını almıyan Cehenneme girer mi) diye sorunca, cevaben 3 kez (Evet zulmetseler de rızâlarını almıyan Cehenneme girer) buyurdu (Beyhekî)
Şu hâlde esasbaba zâlim olup, evlâda zulmetseler de, günâh işlemeyi emretseler de, yine onları üzmemeye, küstürmemeye çalışmalıdır! Günâh olan emirleri yapılmaz lakin, yine de onları can sıkıcı laf söylemek câiz olmaz Anababa kötü bile olsa, tekrar onlarla iyi geçinmelidir! Ziyâretlerini terk etmek büyük günâhtır bari, selâm göndererek, tatlı mektûp yazarak, telefon ederek, bu günâhtan kurtulmalıdır!
Peygambere itâ'at edilmezse, Allaha itâ'at edilmiş olmazKur'ânı kerîmde 3 şey, 3 şeyle beraber bildirildi Biri yapılmazsa, ikincisi kabûl olmaz Esasbabaya şükredilmedikçe, Allahü teâlâya şükredilmiş olmaz Malın zekâtı verilmedikçe, namazlar kabûl olmaz (Tefsîri Mugnî)
4 İtâ'at etmek, aleyhinde gelmemek, günâh olmıyan emîrlerini yerine getirmek
Hadîsi Şerîflerde buyuruldu ancak:
(Anababaya itâ'at, Allaha itâ'attir, onlara âsî olmak, Allaha âsî olmaktır) Taberânî
(Belli Başlıbabasını hoşnud eden, Allahı hoşnud etmiş, esasbasını kızdıran da, Allahı kızdırmış olur) İNeccâr
Babasına âsî gelen kimse, çocuğundan mürüvvet göremez, murâdına kavuşamaz, âilesi ile geçinemez, evinin tadı bozulur (Şir'a)
Hz Ömer, oğlu Abdullah'ın bilmediği önemli bir sebepten dolayı hanımımdan ayrılmasını ister Oğlu da, hanımını fazla sevdiği için, bu sözü duymamış gibi hareket eder Hz Ömer sözünü dinlemediğini görünce, durumu Resûlullah efendimize bildirir O da, (Ey Abdullah, babanın sözünü dinle, hanımını bırak) buyurur (Tirmizî)
Bu emirler, dinde günâh ve kabahat olmıyacak şekilde yapılırAnanın, babanın ve hocanın, harâm olan şeyleri emretmeleri hâlinde, bunlara isyân edilmez Karşı gelinmez Meselâ bir adama anası evlenme derse veya falanca kızı almıyacaksın ya da âileni bırakacaksın derse ya da falanca âlime gidip dinini öğrenmiyeceksin derse, bu sözleri islamiyyetin îcâp ettirdiği bir sebep ile değil ise, itâ'at îcâb etmez Fakat, yine sert bildirmek, karşılık saptamak câiz değildir
Ananın, babanın, hocanın, itâ'at lazım olmıyan emirleri, yapılmadığı süre yerinde bir şekilde özür dilemedir
5 Sert bakmamak, şefkatle, sevgi ile görmek Hadîsi Şerîflerde buyuruldu fakat:
(Anababanın yüzüne sevgi ile görmek ibâdettir) Ebû Nuaym
(Esasbabanın yüzüne şefkatle bakana, kabûl olmuş bir hac sevâbı yazılır) İRafiî
(Huzurunda müşteri ile satıcı arasındaki esir gibi durmayan kimse babasının hakkını ödiyemez) İGazâlî
Evlâd, asılbabasına, merhamet ve sevgi ile bakınca ona, böyle bir bakışı için, kabûl edilmiş bir hac sevâbı verileceği bildirilince, oradakiler, (günde bin defa bakarsa da böyle sevâba kavuşur mu?) dediklerinde, Peygamber efendimiz, (Günde yüzbin kez baksa da) buyurdu (Şir'a)

*
 
Üst Alt