Anı örnekleri verir misiniz?

Tepkime
10
Yaş
36
Coin
2
anı örnekleri verin lütfen

Anı Örneği

Bir gün Şay adında bir yer vardı. Yengemler , halamlar , ailece çay gitmiştik. Orada biz deniz girerken halamlar koyun kesiyorlardı. Hasret halam fotoğraf çekiyordu. Denizden çıktığımızda taşların üstüne oturup konuşuyorduk. sonra halamın elinde balık gördüm. Yanına gittim. Balığa baktım . Ama doğru düzgün görememiştim. Çünkü ikide bir de suyas koyuyordu. Halama dedim ki :

- Az elime verebilir misin ?

- Tamam al ama baktıktan sonra annenlere ver dedl.

- Tamam dedim.

Baktıktan sonra annemlere gösterdim.Onlar da baktıktan sonra yemek hazırladılar.Yemeğimizi yedikten sonra eve döndük. O günü hiç unutmadım



Atatürk ile ilgili anı örneği :

"1935 senesinde idi. Atatürk'ün Çanakkale'ye geleceği rivayetleri dolaşıyordu. O zamanlar dünyanın bazı yerlerinde olduğu gibi, memleketimizin de bazı bölgelerinde Yahudiler aleyhinde bir hareket ve ayaklanma baş göstermişti. Bu hal karşısında bütün Museviler mallarını, mülklerini satarak yolculuğa hazırlanıyorlardı. Bunlar, o zaman rivayet olduğuna göre Filistin'e gitmek istiyorlardı. İşte bu sıralarda "Atatürk Çanakkale'ye geliyor!" dediler. Çok sevindim. Çünkü Atatürk'ü daha önce hiç görmemiştim. Heyecanla Atatürk'ün geleceği Balıkesir Caddesi'ne koşarak gittim. Bütün Çanakkale halkı orada toplanmıştı. Ben de bir kenara dikildim. Bu esnada yanımda tesadüfen bulunan birkaç Yahudi'nin fısıltı ile pek hararetli olarak konuştuklarını gördüm. Alakadar olmaya vakit kalmadan karşıdan birkaç otomobil göründü. "Atatürk geliyor!" sözü yeniden ağızdan ağza dolaştı.

Halkın "Yaşa, Varol!" nidaları arasında Atatürk otomobilinden indi. Alkışlar devam ediyor, o da halkın ortasında ilerliyordu. Garip bir tesadüf ve talih eseri olarak Atatürk bizim önümüze gelince hafif bir duraklama yaptı. Halka bakıyor ve kalabalığı selamlıyordu. Tam bu esnada yanımda bulunan ve biraz evvel fısıltı halinde, fakat hararetli konuşan Yahudilerden biri, ileriye doğru yürüdü ve Atanın önüne atıldı. Muhafızlar mani olmak istediler. Atatürk:

- Bırakın, gelsin! Dedi.

Bu Musevi vatandaş, Atatürk'ün önünde ellerini açtı, omuzlarını yukarıya kaldırarak:

- Paşam bizi kovuyorlar. Biz ne yapacağız? Dedi.

Atatürk, bu şekilde önüne atılan bu adamın ne demek istediğini ve kim olduğunu derhal anlamıştı. Buna rağmen sordu:

- Sen kimsin?

Ben Paşam, Çanakkale Musevilerinden Avram Palto.

Sizi kim kovuyor? Hükümet mi Kanun mu? Polis mi? Jandarma mı? Bana söyle? dedi.

Bu Musevi vatandaş durakladı, şaşaladı. Biraz sonra kendini toparlayarak cevap verdi:

- Hayır Paşam, halk kovuyor.

Atatürk, bu adamın yüzüne dikkatle baktı, gülümsedi ve:

- Halk isterse beni de kovar, dedi ve yürüdü."
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Üst Alt