Son konular

Anksiyete (Kaygı-Bunaltı) Nedir?

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Anksiyete herkes tarafından bilinen, yaşam boyu çeşitli durumlar karşısında hissedilen bir duygudur. Örneğin gece tek başına karanlık bir sokakta yürürken, çok önemli bir toplantıya geç kalındığında, yanı başında birinin suç işlemesi gibi tehlikeli durumlar karşısında kişi çoğunlukla anksiyete duygusuna kapılır. Bu duygunun yoğunluğu ve şiddeti kişide bir takım fiziksel belirtilerin sürece eşlik etmesine sebebiyet verebilir. Bunlar uyuşma, bulanık görme, nefes alamama, çarpıntı, kaslarda gerginlik gibi çeşitli duyumlar olabilir. Bedenindeki değişikliklerin nedenini anlamayan kişi bu tablo karşısında daha da dehşete kapılarak panik atak geçirebilir.

Anksiyete kişinin tehdit-tehlike algısı karşısında otomatik olarak verdiği doğal tepkidir. Yaklaşık 200.000 yıllık insanlık tarihi boyunca insanlar, tabiat şartlarının olumsuz etkileri karşısında yaşam mücadelesi vermiştir. Korunaklı, yerleşik bir hayata geçilen son birkaç yüzyılın öncesine kadar yüzbinlerce yıl vahşi hayvanların, çetin doğa koşullarının tehlikeleri karşısında insanlar ya savaşmış ya da bedeninin sınırlarını aşan zorluklar karşısında kaçarak canını kurtarmaya çalışmıştır.

İnsanın hayatta kalabilmesini sağlayan en önemli silah, erken bedensel uyarı sistemidir. Sakin, dingin ve huzurluyken, kasları gevşemiş rahatça nefes alabilen kişinin kendini rahat ve mutlu hissettiği bir anda vücutta homeostasis denilen bir denge hakimdir ve bu durumda parasempatik sinir sistemi aktive haldedir. Tehlike algısı hissedildiği anda vücuttaki homeostasis dengesi bozulur, parasempatik sistem devre dışı kalarak sempatik sistem devreye girer. Sempatik sistem devreye girmesiyle vücutta psikolojik ve bedensel olarak savaşma-kaçma reaksiyonu verilir. Bu durumda kişinin savaşacak gücü varsa tehlikeye karşı savaşır. Savaşmaya gücü yetmiyorsa kaçmayı seçer. Hem savaşacak kadar gücü yok hem de kaçacak kadar zamanı yok ise tehdit karşısında donup kalır.

Günümüzde tabiatla savaşma ihtiyacı minimum düzeye inmiş olan insanın savaş-kaç sistemi daha çok kendi yaşamında tehdit olarak algıladığı olaylar karşısında devreye girmektedir. Tehdit algısı, kaygıyı arttırır. Kaygı arttığında savaş-kaç sistemi devreye giren kişide bir takım psikolojik ve bedensel reaksiyonlar olur. Kan beyinden çekilerek kaslara hücum eder, göz bebekleri büyür, nabız daha çok atar, daha hızlı nefes alıp verilir, kaslarda gerginlik artar. Bedensel ve psikolojik uyarılmanın kişide yarattığı şiddetli gerginlik, sıkıntı ve panik kişinin kaygı yaşadığı duruma daha çok duyarlılık kazanmasına neden olur. Benzer durumla tekrar karşılaştığında kişi önceki yaşantısını tekrar etme eğilimi göstererek daha büyük bir kaygı yaşar.

Kaygı yaşanan durum kişinin buna yönelik inançlar geliştirmesine, yaşadığı sıkıntıyla ilişkili anlamlar yüklemesine ve benzer durumun tekrarlaması karşısında kişinin zihnindeki şemaların çok hızlı bir şekilde aktive olmasına yol açar. Böylece anksiyete çağırışımı yapan minimal işaretler önceden zihinde tanımlanan “tehlikedeyim”, “mutluluğumu bozan ve yaşamımı tehdit eden bir şeyler var” gibi çıkarımlara ulaşır. Tekrarlanan anksiyete ataklarına anksiyete bozukluğu adı verilmektedir.
 

Similar threads

  • Soru
Günlük konuşma dilinde kaygı kelimesini çok sık kullanırız. Kaygı, kimi zaman doğru kullanılsa da kimi zaman insanlar kaygıyı kullanırken anlam karmaşası yaşamaktadırlar. Mesela çok kaygılı bir adam derken nasıl bir adamdan bahsedilmektedir? Ya da ne gamsız bir adam hiçbir yaşam kaygısı yok...
Cevaplar
0
Görüntüleme
12
  • Soru
Kaygı; anksiyete, endişe ve bunaltı ile aynı anlamda kullanılan yoğunluğu hafif tedirginlik ve gerginlik duygusundan panik düzeyine varan fiziksel belirtilerin eşlik ettiği bir tepkidir. Kişinin baş etmekte zorlanacağı düşündüğü bir olgu karşısında ‘savaş ya da kaç’ prensibince tepki verir. Kalp...
Cevaplar
0
Görüntüleme
12
  • Soru
Anksiyete, gerilim, korku ve endişe hisleriyle ilişkili psikolojik bir problemdir. Belirli düzeyde kaygı, modern yaşamın normal bir özelliği olsa da aşırı kaygı son derece tatsız olabilir ve uzun vadede fiziksel ve ruhsal sağlık için zararlı olabilir. Anksiyete Latince bir kökene sahip olan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
18
  • Soru
Anksiyete; kaygı, bunaltı, endişe gibi farklı terimlerle de ifade edilir. Anksiyete dediğimiz duyguyu tanımayan yoktur. Sınava girerken, topluluk önünde bir konuşma yapacakken, sevdiğiniz insanların başına bir şey geleceğini düşündüğünüzde, başınızın dertte olduğunu hissettiğinizde kaygı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
8
  • Soru
Anksiyete; kaygı, iç sıkıntısı, bunaltı ve endişe anlamlarında kullanılır. Herkesin yaşadığı daha çok korkuyla eşlik eden bir duygudur. Eğer anksiyete, kişinin, iş, özel ve sosyal hayatını olumsuz yönde etkileyecek noktaya gelirse ve gündelik işlevselliği bozulursa "anormal" bir hal alır...
Cevaplar
0
Görüntüleme
7
Üst Alt